Meram Belediyesi, Meram Ziraat Odası ve Meram İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ortaklığıyla "Güneşin Işığı, Kadının Emeği Meram Köyleri" Projesi kapsamında Meram'ın taşra mahallelerinde üretilen doğal ürünler Melikşah Semt Pazarı'nda vatandaşların beğenisine sunuldu. Meram'ın 14 taşra mahallesini kapsayan ve 300 bayan çiftçinin dahil olduğu KOP destekli projenin devamı olan etkinlik sayesinde çiftçiler yetiştirdikleri doğal ürünleri pazarlama imkanı buldu. Doğal ürünlerin satışa sunulduğu pazarda kurutmalıklar, konserve ürünleri, tıbbi aromatik bitkiler, bal, meyve-sebze, bazlama, tandır ekmeği, yumurta, süt ürünleri gibi daha birçok ürün bulunuyor. Meram'ın ürün yelpazesini ortaya koyan doğal ürün pazarı, vatandaşların ilgisini çekerken, çiftçinin de ürünlerini pazarlayacağı bir ortamı oluşturması açısından önemli bir kapı oldu. 

EL EMEĞİ GÖZ NURU ÜRÜNLER PAZARA AÇILDI 

Projenin paydaşlarından Meram Ziraat Odası Başkanı Ali Ataiyibiner, projenin tarımsal açıdan önemini Yenigün'e anlattı. Meram'ın tarım yapılabilen her mahallesi için farklı projeler ürettiklerini belirten Ataiyibiner, organik ürünlerin pazara çıkarılması projesinin de uygulamaya koydukları bir projenin devamı olduğunu söyledi. "Meram'ın ürünlerinin doğal olarak kurutulması ve kurutulan ürünlerin pazar payının artırılmasına yönelik çalışmalarımız KOP kapsamında bir eğitim projesi hazırladık" diyen Ataiyibiner, bu projenin Meram'ın 14 taşra mahallesinde 300 bayan çiftçiye uygulandığını söyledi. Projenin detaylarını paylaşan Ataiyibiner, "Çiftçimize ürünlerin nasıl kurutulacağını, sağlıklı bir şekilde nasıl muhafaza edileceği konusunda eğitim verildi. Bu eğitimler 1 buçuk yıl devam etti. Bu projenin eğitimini tamamladık, finalini yaptık. Biz orada çiftçilerimize şunun da garantisini verdik; "siz üreteceksiniz pazar değerinin oluşmasındaki zinciri de biz oluşturacağız" dedik. Burada çiftçimizin ürettiği ürünleri kendilerinin doğrudan halka sunulmasını sağladık hem de Meram Belediyesi ile ileriye dönük Kadın Girişimci Kooperatifi projesinin adımını attık. Ürünlerin doğal olarak tüketiciye direk sunulması konusunda yeni bir projenin istişaresinde bulunduk. Biz çiftçimizin sadece ürettikleriyle kalmayıp, ürettikleri ürünleri pazara sunarak ailelerine maddi anlamda katkı sunmalarını hedefliyoruz. Son derece önemli bir konu bu. Çiftçinin temelini oluşturan el emeği göz nuru emeklerinin burada katma değer oluşturarak değer kazanmasını hedefledik. İnşallah bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum. 14 mahallenin hepsinden kurutmalık, yeşil ve konsantre ürünler pazara sunuldu. Biz bu tür projelere devam edeceğiz. Önümüzde önemsediğimiz 3 proje var bunlar; bölgemizde el işçiliği ile yapılan susamın mekanizasyonla ekiminin ve hasatının yapılması projesi, ikincisi hayvan barınağı projesi üçüncüsü ise fide üretimi projesi. Bu projelerin her biri önemli. Mesela Konya'da yıllık yaklaşık 1 milyar fide dikimi var. Bu fideler Konya dışından geliyor. Bu fidelerin bir kısmı tür olarak üreticinin istediği türe uymuyor hem de iklimsel olarak fideler bölgeye adapte olamıyor. Bu nedenle bu projeye başladık. Bu yıl 3 dekarla başlıyoruz. İlk defa bir fide üretim tesisi kuracağız. KOP destekli olacak. Karatay ve Meram Ziraat Odaları da destekliyor."

YENİ PROJELERİN DE KAPISINI ARALIYOR

Ataiyibiner, pazarda sergilenen ürünlerin yeni projelere de kapı araladığını söyledi. Bu konuda bir örnek veren Ataiyibiner, "Ahududu üretiminde bölgemizde örnek bir model yaptı bir çiftçimiz. Girişimci çiftçi olarak yılın çiftçisi seçilmişti. Bu çiftçimiz de pazarda yerini aldı. Ahududu, böğürtlen gibi ürünlerin konsantrasyonu konusunda TKDK ile istişareler yapıldı. Projemiz gayet olumlu şekilde değerlendirildi. Yine TKDK ve TÜBİTAK destekli bir projenin doğal ürünleri satılıyor bir standımızda. Bu ürünlerin hepside tıbbi aromatik ürünler. Bu da önerdiğimiz bir projenin meyveleri. Ahududu ile ilgili projeyi de Kızılören bölgesinde gerçekleştirilerek kazandırılmasını istiyoruz" diye konuştu. 

TKDK DESTEK VERİYOR 

Pazarda incelemelerde bulunan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) İl Koordinatörü Hakan Doğan, pazarla ilgili yaptığı değerlendirmede, Konya'nın ürün yelpazesinin pazarda çok iyi şekilde görülebildiğine değindi. Ayrıca doğal ürünlerin önemini de anlatan Doğan, "Son zamanlarda kanser hastalıkları ve obeziteye yaygınlaştı. Uzmanlar bunun beslenmeden kaynaklandığını söylüyor. Pazara baktığımız zaman doğal ürünleri görüyoruz.  Bu çok önemli. Demek ki çok büyük çalışmalar yapmaya gerek yok çiftçi açısından. Küçük parselden bile katma değeri yüksek ürünler ekilirse daha yüksek gelirler sağlanabilir. Bu şekilde çiftçinin gelir artacak. Bu nedenle yapılan çalışma oldukça önemli. Bu ürünler doğru kanallarla pazarlama tekniği geliştirilerek pazara ulaştırılırsa daha iyi olacaktır" dedi. TKDK olarak katma değeri yüksek tarımsal ürünler ortaya koymak adına çiftçiyi, üreticiyi desteklediklerini hatırlatan Doğan, "Mantarcılık, arıcılık, tıbbi aromatik bitkiler, fide yetiştiriciliği, süt ürünleri, ev yemekleri, reçel yapımı gibi ürünler destek kapsamında. İçeriğinde bina yapabiliyorsunuz makine ekipman desteği alabiliyorsunuz. Hibe oranı yüzde 55. Böyle bir destek var. Oldukça önemli. Birkaç kişiyle görüştük. Bir ahududu reçeli yapan firma var onlar gelecek. Amacımız bu fondan Konya'nın en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak" diye konuştu. 

ORGANİK BALA KONYA'DA RAĞBET YOK

Organik sertifikalı bal üretimi yapan ve pazarda stant açan Ahmet Demirtaş, organik bala olan rağbetin Konya'da az olmasından yakındı. Meram Dere'de 350 kovanda yıllık 3 tona yakın bal üretimi yaptıklarını belirten Demirtaş, "Satışımızı kendi markamızla organik sertifikamız olduğu için Ankara ve İstanbul'daki organik pazarda yapıyoruz. Konya'da organik pazar konusunda bir çalışma vardı. Melikşah Pazarı organik pazar olarak yapılmıştı. Ama Konya'nın rağbetini görmedik. Bu nedenle Konya'da değil de Ankara ve İstanbul'da devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

İLK DEFA PAZARDA 

Kendi yaptıkları tarhana, bulgur, çökelek, salça, fasulye, mısır gibi ürünleri pazarda satışa sunan Kudret Yardımcı, ilk defa ürünlerini pazarda satma imkanı bulduğunu söyledi. Bu durumun kendini mutlu ettiğini ve bu imkanın sürekliliği halinde daha fazla üretebileceğini dile getiren Yardımcı, "Tamamen kendimiz yaptık ürünleri. Ben ilk defa geliyorum pazara ve ilk defa pazarda satış yapıyorum. Köyde talep olursa satıyorduk onun dışında pazara çıkmıyorduk. Ama buraya geldik. izim ürünlerimiz elimizde kalıyordu eğer bu pazarın katkısı olursa hem üretimimizi artırırız hem de ekonomimize daha fazla katkı sunarız" dedi. 

Kendi yetiştirdiği meyve ve sebzeleri tezgaha koyarak satışa sunan Şenay Kırgız, "Armut, kayısı, pekmez, marmelat, kuşburnu gibi ürünlerimiz var. Ürünleri kendimiz yetiştiriyoruz. İlk defa ürünlerimizi burada pazara çıkardık. Eğer satış olursa, beklentimizi karşılarsa her zaman gelip bu satışları yaparız" değerlendirmesinde bulundu. 

DÜNYA DEVİ FİRMALARLA REKABET EDEBİLİRİZ 

Tıbbi aromatik ürünlerin yetiştiriciliğini yapan Bülent Akgöz de kendi markasıyla ürettikleri ürünleriyle pazarda yerini aldı. Bu tür pazarların ve katma değerli ürünlerin üretiminin önemini vurgulayan Akgöz, sözlerine şöyle devam etti, "Tıbbi Aromatik Ürünler yetiştiriciliği yapıyoruz 20 yıldır. 35 çeşidimiz var Konya'da yetiştirdiğimizi. Biz 20 yıl önce Antalya'da başlamıştık. Ama ekolojik denge değiştiği için 10 yıl önce Konya'da devam ettik. Konya'nın dağlık bölgelerinde yetiştiriyoruz. Konya'nın dağ köylerinde alternatif hangi ürünleri üretebiliriz diye düşündük ve proje kapsamında bu işi yapıyoruz. Biz ürünü işliyoruz sadece bitki çayı olarak satmıyoruz. Bitki yağı, bitki suyu gibi ürünleri de satıyoruz. Bu ürünleri yurt dışına da satıyoruz. İngiltere'ye gitti. Türkiye'deki piyasaya veriyoruz. Piyasaya ancak yetişebiliyoruz. Kapasite artışı düşünüyoruz. Şuanda bu ürünlerle ilgili en büyük kar elde eden Almanya'da bir firma. Dünya piyasasına hakimler. Bu şirket Türkiye'den 6 TL'ye nane alıyor, işleyip Türkiye'ye 50 TL'ye satıyor. Biz tıbbi aromatik bitkilere ot gözüyle baktık, değerini bilemedik. Ama bu ürünler kozmetikten tutun bitki çaylarına kadar birçok alanda kullanılıyor. Biz bu açığı kapatmak için bu işe girdik. Katma değeri yüksek ürünler elde etmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin çok zengini bir florası var. Bunu değerlendirip bu tür işletmeleri çoğaltmamız gerekiyor. Bunu yaparsak o tür dev firmalarla rekabet ederiz." 

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim