Konya’nın ilk ve tek Hayvanat Bahçesi ve İç Anadolu Tedavi Rehabilitasyon Merkezi olan Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nde yapımı tamamlanan Kuş ve Sürüngen evine yeni hayvanlar geldi. Yeni gelen hayvanlardan; Piton yılanı, boğa yılanı, mısır yılanı, iguana, sincap, ara papağanı, kakadu, makaw, çimen papağanı, saka ve muhabbet kuşları vatandaşlar tarafından ilgi görüyor. Kuş ve Sürüngen evinin ise birinci bölümünde kuşlar, ikinci bölümünde müze, üçüncü bölümünde sürüngenler bulunuyor.

Hayvanat Bahçesi hakkında bilgiler veren Karatay Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü ve Hayvanat Bahçesi Müdürü Mehmet Ali Can, “Bahçemizde şuan 550’ye yakın hayvan bulunuyor. Vatandaşlarımızın talepleri üzerine her yıl farklı hayvanlar getiriyoruz. Kuş ve sürüngen evimizin yapılmasıyla yeni hayvanlar vatandaşlardan ilgi gördü. Örneğin; hayvan yumurtası, pos ve yılan gömlekleri müzede sergileniyor. Hayvanat bahçelerindeki hayvanların ömrü doğadakilere göre çok daha uzun olur” dedi. 

HAYVANAT BAHÇESİNE SÜRÜNGENLER VE KUŞLARDAN OLUŞAN YENİ HAYVANLAR GELDİ

Mehmet Ali Can, vatandaşların talepleri doğrultusunda hayvanat bahçesine her yıl farklı hayvanların geldiğini dile getirerek yeni gelen hayvanlardan ise şu şekilde bahsetti: “Hayvanat bahçemiz gün geçtikçe gelişiyor. Vatandaşlar her sene farklı hayvanlar görme istiyor. Bizlerde taleplere karşı cevap vermek için elimizden geleni yapıyoruz. Her sene farklı hayvanlar getirerek farklı bölümler ekleniyor bahçemize. Bu sene müze, sürüngen evi ve kuş evinin bulunduğu bir yer yaptık. Müzede, bir şekilde ölen hayvanlardan oluşan maddeleri sergiledik. Örneğin; hayvan yumurtası, pos ve yılan gömlekleri burada sergileniyor. Hayvanat bahçesi müzesi mantığında yaptık. Konya için güzel bir başlangıç oldu. İnşallah ilerde daha güzel projelerde gerçekleşir. Sürüngen evinde yeni hayvanlar; piton yılanı, boğa yılanı, mısır yılanı, iguana ve sincap bulunuyor. Kuş evinde yeni gelen hayvanlar ise; Ara papağanı, kakadu, makav, çimen papağanı, saka ve muhabbet kuşları bulunuyor. Hayvanlar zamanla inşallah artacak. Şuanda hayvanat bahçemizde 550’ye yakın hayvan var. ”

HAYVANLAR İÇİN MARKETLERDEN ARTIK ETLER TEMİN EDİLİYOR

Hayvanat bahçelerinin en büyük giderinin et olduğunu belirten Can, Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesinde ete para verilmediğini ve bu etlerin marketlerden ve ölen hayvanlardan temin edildiğini vurguladı. Fazla olan etleri de sokak köpeklerine verdiklerini söyleyen Can, “Karatay Belediyesi olarak Hayvanat bahçesinde bulunan hayvanların yemesi gereken ete para vermiyoruz. Bu zamana kadarda hiç et parası vermedik. Marketlerin artıkları, vatandaşın ölen inekleri ve koyunları bizlere geliyor. Biz veterinerler olarak gelen hayvanları kontrol ediyoruz ve yenilebilecek olanları bahçede bulunan hayvanlara veriyoruz. Hayvanat bahçelerinin en büyük gideri et giderleridir. Bizim et giderimizi sıfır. Fazla olan etleri de sokak köpeklerine veriyoruz. Hatta fazla et geldiği için hayvanlar şu sıra obez oldu. Bu da Karaciğer yağlanması gibi çeşitli hastalıklara neden olabilir. Bundan dolayı eti az miktarda veriyoruz” diye konuştu. 

HAYVANLARIN ÖZGÜRLÜKLERİ ENGELLENMİYOR

Hayvanat bahçesindeki hayvanların doğadaki hayvanlara nazaran daha fazla yaşadığı ifade eden Can vatandaşların ‘hayvanların özgürlükleri engelleniyor’ tepkisine yanıt verdi. Can, “Doğada ki hayvanlar belli bir süre aç kalır yiyecek bulamaz ama hayvanat bahçesinde ki hayvanların yiyecekleri hazır. Ondan dolayı hayvanat bahçelerindeki hayvanların ömrü doğadakilere göre çok daha uzun olur. Vatandaşlar hayvanat bahçesinde ki hayvanlardan için ‘özgürlükleri engelleniyor’ diyor ama böyle bir şey yok. Onlar karnı doyduğu zaman gerisi hoştur. Burada hayvanların bakımları güzelce yapılıyor ve yemekleri veriliyor. Bakımlarda hayvanları kışın ısıtıyoruz ve hayvanların belli bir ısı ve nem ortamında bulunması gerekiyor. Kışın; kalorifer, kızıl ötesi ışınlar ve ufolar kullanılıyor. Yazın ise; fıskiyeler ile serinletme yapılıyor. Bizim yaptığımız iş Konya’da hurma yetiştirmek gibi bir şey. Hayvan Afrika’dan geliyor buraya adapte etme süreci ile uğraşıyoruz. İşin en zor tarafı bu. Birde çevredeki hastalıklardan dolayı Türkiye’ye hayvan girişi yok. Ondan dolayı çok hayvan temin edemiyoruz. Örneğin; kaplanımızın buraya adapte olması sonucu 14 tane kaplanımız oldu. Bunları da takasta kullanıyoruz. Kuşlar, leylekler, pelikanlar, şahinler, kartallar ve diğer kuş türleri vatandaşlar tarafından da yakalanıyor. Vatandaşlarımız da bu konuda duyarlı.”

HÜSEYİN MENEKŞE

Editör: TE Bilişim