Konya’da inşaat şirketinde yönetici olarak çalışan Halit Şener, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe teşebbüsünde 5 aylık hamile eşine “Birazdan gelirim” diyerek evden çıktı.

Konya’da askeri bir hareketlilik görmeyince arkadaşlarıyla Ankara’ya giden Şener, Genelkurmay Başkanlığının önünde darbecilere karşı göğsünü siper etti. Bu sırada asker kılığındaki gözü dönmüş FETÖ üyesi teröristlerin sıktığı mermiyle ayağından yaralanan Şener, çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırıldı.

Bacağındaki sinirler kopan, doku zedelenmesi oluşan Şener, 1 ay süren tedavisinin ardından taburcu edilerek evine döndü. Tedavi süreci halen devam eden kahraman gazi, o gün yaşananları ve sonrasını M. Ali Elmacı’ya anlattı.

Binlerce insanın Genelkurmay Başkanlığının önünde direndiğini, kendisinin de orada bulunduğunu ifade eden Şener, şunları kaydetti:

“Ankara’ya varınca selaları dinliyoruz. O bizi biraz daha gayrete getiriyor. Bir taraftan da düşünüyoruz ki; Türkiye’de önlenebilmiş darbe yok. Bu ahlaksızlara nasıl karşı koyacağız? Sonra Cumhurbaşkanımızın davetini okuduk  ve anladık ki, durum gerçekten sıkıntılı. Birkaç değerlendirme yaptık; “Nereye gidelim?” diye. Dediler ki “Genelkurmay’da sıkıntı var” biz de oraya gitmeye karar verdik. Genelkurmay’a vardığımız zaman araçlar yolu kapatmış. Biz de arabayı park edip yukarıya çıktık. Orada ciddi anlamda şehit verildi. Orada bekleyen askerlerin silahları bize doğrultulmuş değildi. ‘Emir kuluyuz abi’ diyen askere ‘Allah’ın kulu olunur. Suç işliyorsunuz. Halka silah mı doğrultacaksınız? Bırakın geçelim’ dedim. Sonra sol ayağım kaymaya başladı. Hiçbir şey anlamadım ve hissetmedim. Yan tarafıma doğru düşmeye başladım. Ayağıma baktığımda büyük bir et parçasının koptuğunu gördüm, kan kaybı başladığını hissettim. ‘Ölüm anı bu olsa gerek’ diye düşündüm. Ruhum sanki yavaş yavaş çekilmeye başlıyordu. Beni araca doğru götürdüler. Sadece; ‘Hamile eşim var. Aileme haber etmeyin’ dediğimi hatırlıyorum.

“Birbirini tanımayan insanlar kardeş gibiydi”

O gecenin cesaretini farklı bir duygu olarak niteleyen Halit Şener, birbirini hiç tanımayan insanlar sanki kardeşiymiş, yıllardır tanışıyormuş gibi hareket ettiler” dedi.

Şener şöyle devam etti:

“Hiç tanımadığınız insanlar sanki anneniz babanız gibi sizi korumaya çalışıyorlar. Çıkmayın vuruyorlar diyerek bizleri uyarıyor ama kendileri de canlarını siper etmişler. O birlikteliği görmeliydiniz. Sanki yıllardır tanışıyormuşçasına insanlar birbirini kolluyor, gözetiyor ve korumaya çalışıyordu. Ben Konya’dan gelmişim kimseyi tanımıyorum ama sanki herkesle kardeş gibisiniz. Enteresan bir bağlılık. Bunların hepsi spontane oluşan şeyler.”

Beyin kanaması geçiren babasıyla aynı odada kalmış

Şener, birden fazla ameliyat geçirdiğini, uzun süre vücudunun her tarafında serum ve kablolar takılı halde tedavi gördüğünü belirterek, şöyle devam etti:

“İnanılmaz derecede ilaç alıyordum. Ameliyatları parça parça yaptılar. Çünkü ayağımın yapısı parçalanmıştı. Yaralanmam, ailem için sıkıntılı bir süreci başlattı. Vurulduktan 15 gün sonra babamın beyninde pıhtı attı. Sıkıntıya bağlı beyin kanaması geçirdi. Ankara’da babamla 15 gün yan yana yattık. Annem yanıma geldi. Kendisinde bir gariplik vardı ama çözemedim. ‘Anne ne oluyor?’ dedim. ‘Yok oğlum bir şey’ dedi. Benim gözümden hiç yaş gelmezdi çok acı çekmeme rağmen. Bir anda odama babam geldi, sedyede gördüm. Çok kötü bir durumdaydı. Yanıma yatırdılar. 15 gün babamla birlikte yattık. O da Allah’tan olacak ki; Çok şükür babamda kalıcı hiçbir hasar meydana gelmedi.”

Damarlarında kuruma sorunu olduğunu anımsatan Şener, geçtiğimiz kasım ayında tekrar ameliyat olduğunu ve tedavisinin sürdüğünü dile getirdi.

“Millet son kalenin düşmesine izin vermedi”

15 Temmuz’da milletin çok büyük bir badire atlattığını aktaran Şener, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Halitler, Ahmetler ve Mehmetler o kadar önemli değil. Sadece bu millet değil, bu ümmet çok büyük bir badire atlattı. Bunu Mısır’da başardılar ama Türkiye’de başaramadılar. Bugün baktığımızda İslam’ın son kalelerinden biri Türkiye’dir. Bu millet son kalenin düşmesine izin vermedi. Bundan sonra kimsenin darbe yapmaya cesaret edebileceğini düşünmüyorum. Bugün olsa tereddüt etmeden yine çıkarım ama bu sefer sivil olarak bedenimi siper ederek değil, onları cezalandıracak şekilde çıkarım. İnanıyorum ki bu millet de aynı şekilde çıkar. Her şerde bir hayır vardır. Bu, millet açısından bir güven tazeleme günüydü. Özgüven kazandık.”

Şener, yaşadıklarının ardından müjdeli haberi aldığını ve erkek çocuğunun dünyaya geldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Konya ziyaretinde kendisini de davet ettiği programda, çocuğuna isim koymak üzere izin istediğini belirterek, “Eşi Emine Hanım’a dönerek, ‘Ali Tahir’leri ikileyelim mi?’ diye sordu. Bizden nezaketen izin istedi. Çok nazik bir insan. Allah başımızdan eksik etmesin. Biz de oğlumuza ‘Ali Tahir’ ismini verdik. Oğlum şu anda 3,5 yaşında ve evimizin neşesi.” ifadelerini kullandı.

“Devlet bizleri hep sahiplendi”

Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimiz bizi hiç yalnız bırakmadı diyen Halit Şener şunları söyledi:

“Biz, vatanımız, milletimiz, devletimiz ve yöneticilerimiz için o gece sokağa çıktık. O yüzden hiç kimsenin birşey yapmasına gerek yok. Biz, Allah rızası için sokağa çıktık. Canımızı ortaya koyduk. Biz bu devletin ferdiysek nasıl ki Cumhurbaşkanımız normal bir vatandaş gibi sahaya indiyse en önde gitmek de bizim vazifemiz. Cumhurbaşkanımızdan da yetkililerimizden de Allah razı olsun, bizi hiç yalnız bırakmadılar. Ben Ankara’da da söyledim, Konya’da ziyarete geldiklerinde de söyledim. Gelmenize gerek yok. Çünkü hain darbe girişimin ilk günlerinde devletimize sahip çıkılması gerekiyordu. İnsanları avutma zamanı değildi. Ama başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere devlet yetkililerimiz bizi hiç yalnız bırakmadı. Bu ülkenin her ferdi bu ülke için fedakârlık yapmak zorundadır. Hem de önünü ve sonunu düşünmeden fedakârlık yapmak zorundadır. Şu bilinmelidir ki; bu ülke hiçbir şehidini de gazisini de yalnız bırakmaz, bırakmadı da. 15 Temmuz’un kahramanı bu aziz millettir. Normalde şehit sayımız 250, gazi sayımız ise 2700 civarındadır ama darbeyi önleyen milyonlardır. Yani gerçek kahramanlar bu aziz millettir. Biz Cumhurbaşkanımızdan da devletimizden de milletimizden de razıyız. Bizim devletimiz güçlü olsun, şanlı bayrağımız gururla dalgalansın. Bu bizim için en büyük şereftir.”

“Gençlere önyargılı yaklaşmışız”

Gençlerin bu ülke için canını seve seve ortaya koyduklarını belirten Halit Şener,ailelere de bir tavsiyede bulunarak onları idealist yetiştirmelerini istedi.

15 Temmuz Gazisi Halit Şener konuşmasına şöyle devam etti: “Gittiğim konferanslarda gençlere dedim ki; Ben sizden özür diliyorum. Çünkü size karşı önyargımız vardı. Ama gördük ki, o gece siz Allah Allah nidalarıyla kurşunlara bedeninizi siper ettiniz. Aileler için önemli olan şey, evlatlarını idealist yetiştirebilmesidir. Son dönemlerde çok dünyevileştik. Bundan ziyade gençleri geleceğe hazırlarken biraz daha idealist davranarak yetiştirmemiz gerekiyor.  İdealleri devletlerine hizmet olsun. Daha iyi maaş kaygısı yerine ben bu devlete, millete ümmete nasıl hizmet edebilirim? Kaygısı gütmelidir.”

Editör: TE Bilişim