*** 

“Allah’ım, vatan için, bayrak için, ezan için, milletimiz için çarpışarak şehit olmuş Orçun Yaldır kardeşimizin şehitliğini mübarek, makamını cennet eyle, kabrini cennet bahçelerinden bir bahçe eyle, Hz. Peygambere komşu eyle. Ruhu şad olsun.”

*** 

Vatan savunmasında canını veren kahramanlarımızdan biri: Jandarma komando er Orçun Yaldır. Orçun Yaldır, 15 Temmuz 2006 yılında Siirt’in Eruh İlçesi’nde arama tarama faaliyetleri sırasında bölücü terör örgütü PKK üyelerinin hain saldırısı sonucu çıkan çatışmada şehit düştü. Oğlunun şehadete ermesiyle anne Gülizar Sualp, şehit acısını üçüncü kez yaşamış. Gülizar Sualp, hem kardeşini hem yeğenini hem de evladını vatan için şehit vermiş.*** 

Vatan savunmasında canını veren kahramanlarımızdan biri: Jandarma komando er Orçun Yaldır. Ailenin vatan için, bayrak için verdiği üçüncü şehit.

Orçun Yaldır, 15 Temmuz 2006 yılında Siirt’in Eruh İlçesi’nde arama tarama faaliyetleri sırasında bölücü terör örgütü PKK üyelerinin hain saldırısı sonucu çıkan çatışmada şehit düştü. Oğlunun şehadete ermesiyle anne Gülizar Sualp, şehit acısını üçüncü kez yaşamış. 

Altı kardeşli bir ailenin son çocuğu olarak 1985 yılında dünyaya gelen Orçun Yaldır, 9 yaşındayken kuzeninin Şırnak’ta şehit düşmesi ve bir yıl sonra aynı kaderi paylaşan dayısının yine Şırnak topraklarında şehadete ermesiyle, ilkokuldan sonra eğitim hayatını bırakıp, meslek öğrenmek için ağabeyinin işyerinde çalışmaya başlar. 

İlk eşinin 28 yaşında vefat ettiğini belirten Gülizar Sualp, Orçun Yaldır’a ağabeyleri baba olmuş, onu çok desteklemiş. 

Oğluna yıllarca babasının ismi olan “Mustafa” diye seslenen Orçun Yaldır’ın annesi Gülizar Sualp, şehidi, “Çok iyi bir çocuktu, çok saygılıydı” diyerek aynı zamanda sevgisini de özetliyor. 

Vatani hizmetini yapmak için acemi birliği Manisa-Kırkağaç’a çıkan Orçun Yaldır, düğünü yapılar gibi uğurlanır asker ocağına. Orçun Yaldır’ın usta birliği Siirt çıkmıştır. 

Anne Gülizar Sualp, oğlunu Konya’ya 10 günlük izne geldiğinde Siirt çıktığı için çok sıkıntılı görür ve “Mustafam (Orçun) ben seni bugün için, vatan için doğurdum kuzum” der.

“ŞEHİT OLURSAM, ARKAMDAN AĞLATMA…”

Gülizar Sualp, “Oğlum askerliğin bitecek, gel yuvanı kuralım. Sana güzel bir eş bakalım, nişan koyalım”  dediğinde, “Annem bana kız bakma, kız falan da isteme. Şehit olursam, arkamdan ağlamasın” diyerek olumsuz yanıt vermiş.

Oğlunun tezkeresine 3 ay kalmıştır ve anne yüreği dayanamaz,  evladının şehadetinden bir gün önce Sızma’ya kız istemeye gider. Kızı verirler ve oğluna söz kesmiştir artık. Anne Gülizar Sualp’i, eve geldiğinde “Şehit olsa ben ne yaparım. Elin çocuğuna nişan koydum da. Mustafam (Orçun) giderken de ‘anne nişan koyacağım’ deme. Elin kızını arkamdan ağlatma anne’ dediğini hatırlar ve bir türlü uyku tutmaz. 

Şehidimizi kaderi konuşturmuş. Söz verdiği gibi Al bayrağa sarılı olarak gelir ana ocağına. 

Oğlunun şehit haberini aldığı o anı ise şöyle anlatıyor anne Gülizar Sualp: “Mustafam (Orçun)bir sonraki ayın 15'inde geleceğim diyordu. Saat 11.00 gibi telefon açtım. Telefon çıkmadı. Yatsın uyusun dedim. O gün derin bir uykuya dalmışım. Cumartesi günü operasyona gitmişler. Sabah evin kapısı vurulmaya başladı. Baktım kapıda askerler var. Biz onu hiç ‘Orçun’ diye çağırmayız, hep ‘Mustafa’ diye çağırırız. Kapı açılınca kara haberi aldım. ‘Eyvah Mustafa şehit olmuş’ dedim. O anda olduğum yere göçmüşüm.”

Oğlunun şehadetiyle üçüncü kez şehit acısı yaşayan anne Gülizar Sualp, “1994 yılında ilk amcamın oğlu Adnan Demir, bir yıl sonra kardeşim Numan Demir, aynı yerde yani Şırnak’ta şehit oldu.  15 Temmuz 2006 yılında da oğlum Siirt Eruh’ta teröristlerle girdiği çatışmada şehadet şerbetini içti. Cenab-ı Allah bizden daha çok seviyormuş” diye konuştu. 

Şehit annesi Gülizar Sualp, “Oğlumun hayali ise bir motor aldıydı. Askere gitmeden önce, ‘Aman anne bunu sakla’ dedi. Hayali yarım kaldı” dedi. 

“ANALAR ARTIK AĞLAMASIN”

Terörün biran önce bitmesini isteyen şehit annesi Gülizar Sualp, “Analar artık ağlamasın” dedi. 

Oğlunun şehadetinden sonra evde çok fazla televizyon izlemediğini dile getiren anne Gülizar Sualp, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Ben oğlumu ve yakınlarımı vatan uğruna şehit verdim. Her şehit haberinde de yüreğim bir kez daha yanıyor, aynı acıyı yaşıyorum. Şehit anası olduğum için onurlu ve gururluyum. Vatan sağolsun.”

“DUALARLA YAŞAT BENİ ANNE”

Şehidimizin 28 Aralık 2005 tarihinde Siirt-Eruh’tan yazdığı ve anacağına gönderdiği hasret ve özlem dolu mektubunda, “Günler su gibi akıp gidiyor… Bol bol dağlarda geziyorum. Geceleri biraz soğuk olsa da, biteceğini düşünüyorum. Burada arkadaşlar o kadar iyi, komutanlar o kadar ilgi gösteriyor ki; günlerimiz neşeli geçiyor. Devlet maaşımızı, yemeğimizi, yatağımızı da veriyor. Bazen taşın üstünde yatırsa da bu vatan uğruna canım feda…” ifadelerine yer veriyor. 

Anacığından dualarını eksik etmemesini isteyen şehidimiz, “Şafak zifiri karanlık, biter mi, biter...”  diyerek son verdiği mektubunun arkasına ise üç dörtlük yazmış:

“Anam sevdan bir başkadır bende

Öyle bir duygu var ki içimde

Ölürsem eğer bir gün gelince

Dualarla yaşat beni anne!

Aşım pişsin kazanlar içinde

Hakkını alsın garip yetimlerde

Mazhar edin beni de gözlerde

Dualarla yaşat beni anne!

Şahadet ettim bu canı ülkeme

Benimde adım karışsın menkıbe

İmtihanımı verdim ben takdirle

Dualarla yaşat beni anne!”

*** 

Bugün, şehit Orçun Yaldır’ın ismi, Konya’da adının verildiği bir parkta ve bir sokakta yaşatılıyor.

Yenigün Gazetesi olarak bu cennet vatanımız için şehadet şerbetini içmiş, aziz şehidimiz Orçun Yaldır’ı rahmet ve minnetle andık, annesi Gülizar Sualp’e plaket takdiminde bulunduk. 

Milletin huzur ve güvenliğini sağlamak, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruma uğruna her türlü fedakarlığı gösteren şehidimiz jandarma komando er Orçun Yaldır’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet, ruhu şad olsun, ailesine sabırlar ihsan eylesin. 

Editör: TE Bilişim