Vatan savunması söz konusu olduğunda gerisinin teferruat olduğu bu topraklarda nice yiğitler yetişmiş, yetişmeye de devam edecek. Vatanı için gözünü kırpmadan canını feda eden kahramanlara şükran borçluyuz. Bu kahraman yiğit evlatlarından birinin adı, Ramazan Akyürek. 

Konya’dayken “Benim orada arkadaşlarım, vatanım o şekildeyken ben burada rahat uyuyamıyorum” diyerek, terör olayları nedeniyle sürdürülen operasyonlara katılmak için kendi isteğiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne giden ve şehadete eren Özel Harekat Polisi Ramazan Akyürek’in aziz hatırasını bir kez daha yâd ediyoruz. 

///

Özel Harekat Polisi Ramazan Akyürek, Mardin’in Derik İlçesi Kızıltepe’de PKK’lı teröristlerin yola döşediği el yapımı patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 25 Temmuz 2016'da 3 arkadaşıyla beraber şehit oldu.

Konya Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şubesi'nde görevli  45 yaşındaki Ramazan Akyürek, şehadetinden yaklaşık 1 yıl önce, terör olayları nedeniyle sürdürülen operasyonlara katılmak için kendi isteğiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne gitmişti. Şehit Ramazan Akyürek, evli ve iki çocuk babasıydı. 

“EŞİNİN ŞEHİT OLACAĞINI RÜYASINDA GÖRMÜŞ”

Eşi şehit olmadan üç gün öncesi rüyasında onun şehit olacağını görmüş Münire Akyürek. “Şehadet getirerekten şehit oluyordu” diye rüyasını anlatan şehit eşi Münire Akyürek, “Ama söylemedim ben ona. İnsan kendine yakıştıramaz ya… Konduramadım. 15 Temmuz darbesinden sonra çok üzülmüştü kendisi… Özel Harekattaki arkadaşlarını kaybedince….” diye konuştu. 

“VATAN AŞKI, AİLESİNDEN ÖNCEYDİ”

Münire Akyürek, eşinin vatan aşkını, “Onun ailesinden önceydi vatan aşkı. Bizlerden önceydi. Özel Harekat onun için bir bağımlılıktı. Tunceli’den geldikten sonra sadece üç hafta başka birimde çalıştı. Onun için işkenceydi sanki. ‘Benim içim rahat etmiyor’ derdi. ‘Bu sefer gitmesen’ derdik çocuklar, biz. ‘Siz burada rahatsınız’ diyordu. ‘Benim orada arkadaşlarım, vatanım o şekildeyken ben burada rahat uyuyamıyorum’ derdi” ifadeleriyle dile getirdi.

“ÇOK MÜTEVAZİ BİR İNSANDI. ‘VURAMIYORUM, ATEŞ EDEMEM’ DERDİ AMA KESKİN NİŞANCIYMIŞ EŞİM”

Şehit eşi Münire Akyürek, “16 yıllık evliydik. 16 yıl evliliğimiz boyunca hiçbir sıkıntısını ben bilmem. Yeri geldi aç kalınmış, yeri geldi soğukta kalınmış. Hiçbirinden bahsetmedi. Konuşurduk, derdim ki ‘biz mi savaştayız, sen tatilde misin?. Çok mütevazi bir insandı. Onun övündüğünü, yaptığını anlattığını duymadım. ‘Vuramıyorum ben, ateş edemem’ derdi ama keskin nişancıymış benim eşim” dedi. 

“EL SALLADI GİTTİ…”

Münire Akyürek, eşinin şehadetinden önce yaşadıklarını ise şu sözlerle anlattı:

Son geldiğinde iki üç hafta durdurabildik sadece zorla. Ama işkenceydi ona. Aklı fikri doğudaydı. Bir an önce oraya gitmek istiyordu. Arkadaşları geldi arabayla artık gidecekler. Valizini öyle bir attı ki arabaya, dedim ki ‘oh kurtuluyorum’ diye insan kaçar ya… Burada sanki iple bağlı gibi hissediyordu kendini. Biran önce oraya gitmek istiyordu. Arabaya bindi, ben de tuhaf tuhaf baktım ilk defa o gün. Onun burada zoraki, gönülsüz durduğunu biliyordum. Bize de bir şey diyemiyordu. Aklı gönlü oradaydı. El salladı gitti.” 

“İNANÇLI İNSANDI”

Şehit Ramazan Akyürek’in inançlı biri olduğunu söyleyen Münire Akyürek, şöyle konuştu:

“Yeğeni Ankara’dan aldı geldi cenazesini. ‘Yenge üzülme. Gittik cenazeye almaya. Oradaki müdürlerden biri, ‘Ramazan Akyürek nasıl bir insanmış, ismini o kadar duydum ki Ankara’da, tanışmak nasip olmadı. Bu vatan, millet, görev aşkını o kadar duydum ki Ankara’da, Tunceli’ye adını kazıtmış bu adam, merak ediyordum. Ama nasip bu şekildeymiş’, deyince, Sen ağlama yenge. Biz orada öyle bir gururlandık ki’ dedi. 

Eşimin üzerinden sadece cüzdanı çıktı. Parayla pulla işi olmazdı. Sadece karnını doyuracak kadar üç beş kuruşu olur, para taşımazdı. Bir de dua çıktı. 

İnançlı insandı, göreve çıkmadan önce abdestiyle çıkar, namazlarını eksiltmez, o zorluklarda oruçlarını bile tutmuş. Bir de silahı parçalanıp gelmişti, tamir oldu sonra bize teslim edildi.”

“ÇOK ŞÜKÜR BİZİM DE BAŞIMIZ DİK”

Şehit eşi Münire Akyürek, şöyle devam etti:

“Bir söz var ya, ‘Oğulsuz yaşanır, vatansız yaşanmaz’ diye. İçimiz yansa da bizler onun bilincindeyiz. Başımız dik çok şükür. Devletimizden de Allah bin kat razı olsun. Çok şükür bize o değeri veriyorlar. Bizleri boş verin. Onların hatırlanması… Beni çok çok mutlu edici bir şey. Biri onun ismini hatırladığı zaman, ben mutlu oluyorum. Ne güzel diyorum, ismini bırakıp gittin, şanını, şerefini… Çok şükür bizim de başımız dik.”

ŞEHİDİN ADI OKULDA YAŞATILIYOR

Bugün, şehit Ramazan Akyürek’in ismi, Sarayönü’nde adının verildiği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile bir caddede yaşatılıyor. 

Duygu dolu bir o kadar da gururlu şehit ailemizin evinde, Yenigün Gazetesi olarak bu cennet vatanımız için şehadet şerbetini içmiş, aziz şehidimiz Ramazan Akyürek’i rahmet ve minnetle andık, eşi Münire Hanım, çocukları Ömer ile Meltem’e plaket takdiminde bulunduk. 

Şehidimiz Ramazan Akyürek’e bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet, ruhu şad olsun, ailesine sabırlar ihsan eylesin. 

Editör: TE Bilişim