Plastik üretimlerin ve teknolojinin gelişmesinin ardından durma noktasına gelen mesleklerden bir tanesi de marangozluk mesleği oldu. Marangoz esnafı yeni makineleri koyacak yer bulamazken dükkânlarının küçük olmasından dolayı gelişemiyor. Durum ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Marangozlar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mustafa Dülgeroğlu, “Mesleğine yatırım yapan, makineleşen marangoz esnafları ilerliyor. Ama onun haricinde mesleğinde yatırım yapmayarak kendi yağıyla kendi kavrulanlar başlarının çaresine bakıyor. Marangozluk mesleği kesinlikle kaybolmaz. Ama arkadan gelende yok. İleride adamın kapısının kilidi bozulsa marangozdan randevu alacak. PVC üretimleri mesleğimizi etkiledi. Herkes PVC yani plastik doğramaya döndü. Taban tahtasını ise laminant parke etkiledi. Sağlığını düşünen, benim evim kaliteli yaşam hayatım iyi olsun diyen ahşabı tercih eder” dedi. 

BAŞKANLIK GÖREVİME YENİDEN DEVAM EDECEĞİM

Konya Marangozlar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mustafa Dülgeroğlu, 2010 yılından itibaren başkanlık görevini yürüttüğünü ifade ederek bu seneki seçimlerde tekrar aday olacağının altını çizdi. Odada ki üye sayısının yaklaşık 300 olduğunu da dile getiren Dülgeroğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Marangozlar Odası, 1954 yılında dernek olarak kurulmuştur. Son 2 dönemdir 2010 yılından bu tarafa başkanlık yapmaktayım. 2018 yılında tekrar seçimlerimiz olacak ve yine adaylığımı koyacağım. Odamızın yaklaşık olarak 300 civarında üyesi var. Marangozluk mesleği şuanda yok gibi gözüyor ama kereste tüketimi oldukça fazla. Bunu tüketende marangozlardır. Bizim hammaddemiz kerestedir.”

MARANGOZLUK MESLEĞİ KAYBOLMAZ

Marangozluk mesleğinin asla kaybolmayacağını ancak arkadan gelen elemanın olmadığını belirten Dülgeroğlu, “Kendim 1976’dan beridir sanayideyim. 1987 yılından bu tarafa da aktif olarak dükkan çalıştırıyorum. Mesleğine yatırım yapan, makineleşen marangoz esnafları ilerliyor. Ama onun haricinde mesleğinde yatırım yapmayarak kendi yağıyla kendi kavrulanlar başlarının çaresine bakıyor. Marangozluk mesleği bitiyor diyoruz falan ama kereste fiyatları çok yüksek. Kereste kalmıyor. O zaman bu keresteyi kim kullanıyor? Yine bizler kullanıyoruz. Arkadan yetişen kalfa yok. Bir tamirci ve kaportacı gibi kendi başınıza yapabileceğiniz bir meslek değil marangozluk mesleği. İş yerinde imal ettikten sonra bir de onun inşaatta montajını yapacaksın. Bu da haliyle eleman ister. Yani bizim işimiz ekip işi. Eskiden biz ustanın yanında çalışırken en küçük dükkânda bile 10 kişiydik. Marangozluk mesleği ağır olarak görüldüğü için insanlar çocuklarına kıyamıyor. Şuanda marangozun yaptığı; kapı, mobilya, kamelya, merdiven ve palet. Marangozluk mesleği kesinlikle kaybolmaz. Ama arkadan gelende yok. İleride adamın kapısının kilidi bozulsa marangozdan randevu alacak. 10 sene sonra marangozun ortalama yaşı 50 civarında olacak. Genç marangoz bulmamız zorlaşacak. Çıraklık okuluna gidenler meslek diploması alacak. Meslek liselerindeki stajların ortaokul düzeyine düşürülmesini istiyoruz. Öğrenci haftada bir gün okula giderken 5 günde işyerine gelmeli. Bir işin çıraklığını yapmadıysanız ustalığını zaten yapamazsınız. Bu işin püf noktası temelden yetişmektir” diye konuştu. 

DÜKKÂNLARIN BÜYÜMESİNİ İSTİYORUZ!

Sanayide ki dükkânların küçük olduğunu vurgulayan Dülgeroğlu, yeni sanayi için TOKİ öncülüğünde ki çalışmalarının durduğunu ancak tekrardan gündeme gelmesi gerektiğine dikkat çekti. Dükkânların büyük olması halinde esnaflarında büyüyeceğini ifade eden Dülgeroğlu açıklamalarını şu şekilde yaptı; Sanayimizin ise büyümesi gerekiyor. Dükkânlarımız elverişli değil. Esnaf atölyeye geçtiği zaman yatırım yaparak büyüyecek. Hırdavatçı, keresteci, malzemeci olarak bizim bir alanda toplu olmamız gerekir. Bunun için TOKİ öncülüğünde bir çalışmamız vardı. Şuanda durduruldu ama inşallah önümüzdeki günlerde tekrar gündeme gelir. 2. Etapta marangozlar vardı. Bizim talebimiz 750, 1000, 1500 metrekareydi. Çalışabileceğimiz dükkânların büyüklüğü bu şekilde. Ben dükkan açtığım zaman iki makinem vardı. Şuan ise 8 makinem var. 250 metrekare dükkân da iş yapmaya çalışıyorum. Sanayideki bütün dükkânlar standart 250 metrekare. Eğer dükkânlarımız büyür ise makineleşerek daha rahat ortamlarda çalışma imkânı bulmuş oluruz. Son 10 yılda yani AK Parti döneminde Türkiye’nin çehresi değişti özellikle Konya’nın. Şuanda bir yere gideceğimiz zaman kayboluyoruz. İnşaat çoğaldı, sektör büyüdü bunun neticesinde de sanayi küçüldü. 

PVC’LER AHŞAB ÜRETİMİNİ YÜZDE 70 ORANINDA ETKİLEDİ

Plastik üretimlerin ahşabı etkilediğini söyleyen Dülgeroğlu teknolojinin gelişmesi ile birlikte küçük esnafın iş yerindeki alan küçüklüğünden dolayı ilerleyemediğini belirtti. Ahşabın daha sağlıklı olduğunu da vurgulayan Başkan Dülgeroğlu sözlerine şu şekilde devam etti; “PVC üretimleri mesleğimizi etkiledi. Herkes pakpen’e yani plastik doğramaya döndü. Taban tahtasını ise laminant parke etkiledi. Sağlığını düşünen, benim evim kaliteli yaşam hayatım iyi olsun diyen ahşabı tercih eder. Ama plastiğin bize yüzde 70 civarında bir darbesi oldu. Teknoloji ilerledi. Biz günde 300 kapı yaparken teknolojiyi kullanan günde 600 kapı yapıyor. Yani sürümden ve zamandan kazanmayı tercih ediyorlar. Eskiden Kooperatifler vardı 20 sene sürerdi. Marangoz ise senede bir bloğunu yapardı. O zamanlar tabi kaçak inşaatta çoktu. Bir marangozun senede en fazla yapacağı daire 15’di. Makine ve ekipmanlar buna ancak yetiyordu. Şimdi senede 200 dairelik iş yapılıyor yine boş kalınıyor. Yani teknolojiyi kullanan arkadaşlar bir şeyler yapıyorlar. Ama teknolojiyi yenik düşerek yerini büyütemeyen arkadaşlar kendi çevresindeki işler ile yetiniyor.“

KAVAK DIŞARIDAN TEMİN EDİLİYOR

Kavak üretiminin artık Konya’da üretilmediğini söyleyen Dülgeroğlu temini dışarıdan yaptıklarını ifade etti. Kavak ve çam fiyatlarının ise yarı yarıya olduğunu belirten Dülgeroğlu; “Kavak ekimi daha önceden Beyşehir, Ereğli ve İnlice’de oluyordu. Bu ilçe ve mahallelerimizde kavak ekimi artık yapılmıyor. Esnaf kavağı genelde dışarıdan getirtiyor. Deneme kavağı dediğimiz ürün Kastamonu tarafından temin ediliyor. Bu kavak çabukta yetişmekte. Normalde kullanılacak olan kavak 20 yılda büyürken deneme kavağı 10 yılda gelişiyor. İnşaatlarda şuan kavak kullanılmıyor playwood denilen malzeme kullanılıyor. Büyük müteahhitler tünel kalıp denilen çelik kalıplardan yaptırıyor. Böylelikle günde 1 kat çıkıyor. Elbette kalıbın kullanıldığı sektörde var. Çama göre kavağın fiyatı düşük. Bugün kavağın metreküpü 500 TL ise çamın fiyatı 1000 TL civarında. İhaleden tomruk olarak alırsanız belki bunu 750 TL’ye getirebilirsiniz” dedi. 

HÜSEYİN MENEKŞE

Editör: TE Bilişim