Zeynelabidin, Rıfat, Ziya efendiler olmak üzere Konyalı ilim adamları, hayırsever insanlar bir araya gelerek Islah-I Medaris-İ İslamiye’yi kurarlar. Kuruluş öncellikle Islah-I Medaris-İ İslamiye Cemiyet-i Hayriyesi adını taşır. Cemiyet 30 Eylül 1909 tarihli Meşrik-i İrfan gazetesinde “Bir emri hayra teşebbüs” başlığıyla haber olarak yer alır. Müderrislerinin diğer kısmı ise şöyle;

BOZKIRLI ABDULLAH FEVZİ (TANRIKULU) EFENDİ:

299/1883 yılında Bozkır’ın Hocaköy’de dünyaya geldi. Babası Yusuf Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. İlköğrenimini köyde tamamladıktan sonra, Konya’ya geldi ve ünlü bilgin ve meşayihden Memiş Efendi’nin küçük oğlu Hasan Kudsi Efendi’nin derslerine devam ederek ondan istifade etti. Islah-ı Medaris’e devam ederek icazetini Ahmet Ziya Efendi’den aldı. Tahsilini tamamladıktan sonra, bir süre köyüne döndü ve orada talebe okuttu. Abdullah Efendi, köyünde fazla kalamayarak tekrar Konya’ya geldi ve hocasının yanında müderrislik yaptı ve akaid dersleri okuttu. Aldığı icazet, Cumhuriyet Döneminde yüksek tahsil kabul edildi.

Birinci Dünya Savaşı’nda Sina Cephesinde, Milli Mücadele Döneminde de Batı cephesinde savaştı. Medrese tahsili ile yetinmeyen Abdullah Efendi, Konya Daru’l-Muallimîn’e girerek oradan da diploma aldı.

Abdullah Fevzi Efendi, Delibaşı İsyanı’ndan sonra emniyet güçleri tarafından aranması sebebiyle hoca amcası Abdülhâlim Efendi ile zor şartlar altında arazide ve dağlarda yaşamak meburiyetinde kaldı.

Cumhuriyet döneminde, Konya Merkez Vaizliği görevinde de bulunan merhum, Kapı Cami’inde vaazlar verdi. 1940’lı yılların başında Vakıfar Genel Müdürülüğü’nde Vakıf Kayıtlar Müdürlüğü Arapça Mütercimi olarak çalıştı. Burada fazla kalmadı ve tekrar Konya’ya eski görevi olan Merkez Vaizliği’ne döndü.

Hocası Hasan Kudsi Efendi’nin kızı, Hatice Hanım’la evli olan Abdullah Efendi, 1943 yılında geçirdiği bir kalp krizi sonunda vefat etti ve Hacı Fettah Kabristanı’nda toprağa verildi.

KADİR ŞEYHZADE (ALİ SAMİ YÜCESOY):

1879 yılında Konya’da doğdu. Konya’nın tanınmış, köklü ailelerinden Kadir Şeyhzade Ömer Efendi’nin oğludur. İlk tahsilini ve hıfzını mahalle mektebinde tamamlayan Ali Sami Efendi, Islah-ı Medâris’e devam etti. Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Albümü’nde icazetini, 1916 yılında Ahmet Ziya Efendi’den aldığı zikredilir. Ali Efendi’nin bu icazeti Milli Eğitim Bakanlığı Tâlim Terbiye Kurulu’nca yüksek tahsile denk sayılır. (A.g. albüm 1/83) Bu resmi açıklama karşısında Ali Efendi’nin ayrıca Konya Hukuk Mektebi’nden de mezun olduğu yolundaki bilgiyi şüphe ile karşılamak gerekir. Belki devam edip bırakmış olabilir.

Merhum Türk Musikisi’ne aşina olması sebebiyle Darü’l-Hilâfe Medresesi’nde dini musiki ile ulum-u diniyye ve tâlim-i Kur’ân hocalıklarında da bulundu. 01.10. 1917 tarihinde Konya Darü’l-Muallimîn Kur’an-ı Kerim Muallimliği’ne, medreselerin kapatılmasından sonra da, 13.05 1924 tarihinde, Konya İmam ve Hatip Mektebi Kur’an-ı Kerim ve ilâhi muallimliğine tayin edildi. Uzun yıllar Alâeddin Camii İmam-Hatipliği’nde de bulundu. Makama da âşinâ olması sebebiyle zamanının güzel Kur’ân okuyan hafızlarındandır.

14.07.1944 tarihinde Ankara Vakıfar Genel Müdürlüğü, Arapça Mütercimliği’ne tayin edildi. 26.5.1951 tarihinde Ankara Hacı Doğan Mahallesi imam-hatipliğine, 16.04.1952 tarihinde de Ankara Gezici Vaizliği’ne nakledildi. 16.04 1956 tarihinde de Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavere ve Dini Eserler Aza Muavinliği’ne tayin edildi. 27.6.1958 tarihinde bu görevde iken emekliye ayrıldı. 8.11.1960 tarihinde Ankara’da vefat etti ve cenazesi Konya’ya getirilerek Hacı Fettah Mezarlığı’nda aile kabristanına defnedildi.

HACI VEYİSZADE MUSTAFA EFENDİ

Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, 1303 Rumî, 1887 Miladi yılında Konya’da Sedirler Mahallesi’nde dünyaya geldi. (Nüfus kayıtlarında doğumu 1305’dir). Babası büyük bilginlerimizden Hacı Veyis Efendi, annesi ise Fatma Hanım’dır. Hem anne hem de baba tarafından asil bir aileye mensuptur. Babası 1935, annesi Fatma Hanım ise 1931 yılında vefat etmişlerdir. Hacı İbrahim Efendi adında bir erkek, Fatma, Hatice ve Rahime adında üç kız kardeşi vardır. Mustafa Efendi’nin eşi, Meryem Hanım olup, kendinden bir yıl kadar önce, 1959 yılında vefat etmiştir. Mehmet ve Veyis adında iki oğlu, Hâlime, Sakine, Fatma ve Sâre adında dört kız çocuğu olmuştur. Oğullarının her ikisi de hafızdır. Oğlu Mehmet Efendi, kendisinin vefatından sonra Aziziye Camii imam ve hatipliğine getirilmiştir. Hacı Mustafa Efendi, 22-23 yaşlarında Ziya Efendi ve kardeşleri tarafından kurulan ve zamanın en modern medresesi olan Islah-ı Medaris’te tedris hayatına atılmış, burada pek çok talebe yetiştirmiştir. 1960 yılının ilk aylarında rahatsızlanır. Gittikçe rahatsızlığı ziyadeleşir. Beş Şubat günü rahatsızlığı daha da artar.Kabri Üçler Mezarlığındadır.

BEYŞEHİRLİ ÖMER TEKİN EFENDİ

1298/1881 yılında Beyşehir’in Budak köyünde doğan Ömer Efendi, ilk tahsilini köyünde ve civar köylerdeki hocalardan aldı. Tahsil için Antalya’ya gitti, orada meşhur Dağıstanlı Ahmet Efendi’den icazet aldı. Bir süre de Konya’da okudu. Mısır’a gitti, el-Ezher’de tahsilini tamamladı. Güçlü bir kalemi olan Ömer Efendi, Mısır’da el-Mukaddam gazetesinde Arapça makaleler yazdı.

Ömer Efendi’nin Konya’ya hizmeti, sadece müftülüğü ile değildir. Konya’da Islah-ı Medaris açıldığı zaman, Arapça okutması için hususi surette Mısır’dan getirildi. Ve pek çok talebe yetiştirdi.

Bu dönemde bir taraftan müderrisliğe devam ederken, diğer taraftan da Ömer Lütfi ve Ezherî mahlasıyla îlmi ve içtimaî makaleler yazdı.

Büyük harbin başlamasıyla yedek subay olarak askere alındı. Ve dört yıl Irak cephesinde bulundu. Bir ara da memleketinde nahiye müdürlüğünde bulundu.

Âlim, fazıl, Kur’ân ve sünnete bağlı bir insan olan Ömer Tekin Efendi 1967 yılında vefat etti. Beyşehir’de metfundur.

FAHRİ (KULU) EFENDİ:

Hadim’in Taşkent ilçesinde dünyaya geldi. Babası değerli ilim adamlarımızdan, Vehbi Çelik Hoca’nın da hocası olan, tanınmış müderrislerden Mehmet Efendi, annesi ise Ayşe Hanım’dır.

Fahri Efendi, daha yaşına basmadan annesini, iki-üç yaşlarında da babasını kaybetti. Bu yetim ve öksüz çocuğa Efe Dayısı ile anneannesi sahip çıktı. Onların himayesinde Taşkent Rüştiyesi’ni bitirdi. Daha 6-7 yaşlarında büyük okuma arzusu göstermesi üzerine dayısı onu, küçük yaşlarda Konya dışında bir dostunun yanına okumak için gönderdi ise de, gereken ilgi gösterilmediğinden tekrar Konya’ya dönmek mecburiyetinde kaldı. Konya’ ya getirilen Fahri Efendi, Sivaslı Ali Kemali Efendi’nin terbiye ve eğitimine verildi.

Sofya’da vaizlik görevinde bulunan Fahri Efendi, ana dili gibi Arapça, Farsça ve Rumca da bilir. Fahri Efendi, Ziya Efendi’nin müdürü bulunduğu Islah-ı Medaris’de müdür yardımcılığı görevinde bulunmuş ve pek çok öğrencinin yetişmesinde büyük hizmeti geçmiştir. 26 Temmuz 1950 tarihinde vefat eden Fahri Efendi, Hacı Fettah Kabristanı’nda Şeyhi’nin türbesinin güney yanına defnedilmiştir

İBRAHİM HAKKI KONYALI:

Nalbantzade Mustafa Efendi ile Atazade İbrahim Ağa’nın kızı Hatice Hanım’ın oğludur. Babası tarafından soyu Anadolu Selçukluları’na kadar dayanır. Kendi adının yanında kimi yazılarında Amber Reisoğlu, Ayhan Atis, İ. Atis, Ayhan Nalbantoğlu, İbrahim Cimcoz ve Vakanüvis gibi on üç takma ad daha kullanmıştır. İlkokulu, Konya Yıkık Mahalle’deki mahalle mektebinde, rüştiyeyi (ortaokul) de Hoca San Ali Efendi’nin Füyuzât-ı Hamidiye adındaki özel okulunda bitirdi. Bundan sonraki öğrenimini, öğrenim süresi on iki yıl olan Islah-ı Medaris-i İslamiye’de okuyarak yükseköğrenimini de burada tamamlamış oldu. Bu medresenin seçkin öğrencilerindendi ve bir süre bitirdiği bu medresede hocalık yaptı. Arapça, Farsça ve Fransızcasını burada ilerletti. Arapça ve Farsça bilmesi, sonraki yıllarda onun eski kitabeleri Türkiye’de en iyi okuyabilen bir uzman olmasını sağladı. onya Sanayi Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı. Bunu İstanbul Meşihat (Şeyhülislamlık) Dairesi’nde Ders Vekâleti Hulefalığı, Başbakanlık Arşivi, Askeri Müze ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’ndeki uzmanlık görevleri izledi. Bir ara da İstanbul Emniyet Müdürlüğü 4. Şube’de çalıştı, Anadolu Bağdat Demiryolları müfettişliğinde bulundu. İstanbul Arşiv Dairesi’nden sonra Ankara Vakıflar Müdürlüğü Arşiv Daire Müdürü iken emekliye ayrıldı. 20 Ağustos 1984 tarihinde, “Akşehir Tarihi” kitabının yeni baskısı için kimi araştırmalar yapmak üzere gittiği Akşehir’de, belediye başkanının makam odasında gelen bir kalp yetmezliği sonucunda vefat. Cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’nda şair Nedim’in mezarının yanında toprağa verildi.

AĞRISLIZÂDE TEVFK EFENDİ:

1297/1880 yılında Konya’da doğdu. Ulemadan molla-i Atik (Mevlâna) Medresesi müderrisi Ağrıslı Mustafa Efendi’nin oğludur. İlköğrenimini babasında yaptı, Arapça ve ferâizi de onda okudu ve sonra, Konya, Uşak, İstanbul ve Şam medreselerinde zamanının ünlü bilginlerinden ders aldı. Arapça, Farsça ve Fransızca’yı anadili gibi bilen Tevfik Efendi, medrese ilimleri yanında fen ilimlerine de âşinâ idi.

Tahsilini ikmal edip Konya’ya döndükten sonra, Islâh-ı Medâris ve Askerî Rüştiye’de, hesap ve ulum-ı diniye derslerine girdi. Akşehir’de öğretmenlik yaptı ve sonra görevinden ayrılarak Kapı Cami civarında, Mecidiye Hanı altında bir dükkânda manifaturacılık yapmaya başladı ve geçimini bu suretle sağladı. 1932 yılında Ankara Cezaev’inde vefat etmiştir.

Ağrıslızâde Tevfk Efendi.

Beyşehirli Ömer Tekin Efendi.

Bozkırlı Abdullah Fevzi (Tanrıkulu) Efendi.

Fahri (Kulu) Efendi.

Kadir Şeyhzade (Ali Sami Yücesoy).

Hacı Veyiszade Mustafa Efendi.

İbrahim Hakkı Konyalı.

Islah-ı Medaris Talebesinden Konyalı Fevziye Ait Nahv-i Arabi Kitabı’nın ilk iki sayfası.

Islah-ı Medaris-i İslamiye'sinin 17 maddelik ilk nizamnamesi.

Editör: TE Bilişim