Türkiye’de kitap okuma oranlarının düşük olması nedeniyle kitap okuma alışkanlığı kazandırmak ve kitabı yaygınlaştırmak amacıyla kurulan Konya Kitap Okuyor Platformu, önemli çalışmalar yürütüyor. 2004 yılında kurulan Platform, kamu hastanelerine, cezaevlerine ve kitap bulunmayan köy okullarına kütüphane kurulmasını sağlıyor. 2005 yılında Konya Kamu Hastaneleri Birliği ile yapılan protokolle ilk defa Konya numune Hastanesi’ne kütüphane kuran Platform, sonrasında bu kütüphaneleri diğer kamu hastanelerine de kurdu. Önemli bir geri dönüş sağlayan platform, Türkiye’ye model olmayı ve bu tür faaliyetlerin artırılmasını hedefliyor. 

KİTABI YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ 
Konya Kitap Okuyor Platformu Başkanı Hikmet Yılmaz, çalışmaları ve amaçlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. 2004 yılında bir gurup kitap kurdu gençle birlikte bu platformu kurduklarını belirten Yılmaz, “Amacımız kitabı sevdirmek ve kitap okuma oranlarını yaygınlaştırmak amacımız vardı. İlk defa 2005 yılında Konya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri ile bir protokol imzaladık. Bu protokol Konya’daki tüm kamu hastanelerine bir kütüphane kurulmasını içeriyordu. Hemen akabinde de Konya numune Hastanesi’ne sponsorlar kanalıyla ilk defa kütüphane kurduk. Akabinde Yozgat Yerköy Devlet Hastanesi’ne kütüphane kurduk. Onun haricinde cezaevlerine kütüphane kurulması için çalışma yapıyoruz. Onun haricinde köylere kitap desteği sağlıyoruz. Derneğimizin amacı cezaevlerine, hastanelere ve kütüphanesi olmayan köy okullarına kütüphane kurmak” dedi. 
KİTAP OKUMANIN DA BİR ZAMANI VAR
“Kitap okuma oranları Türkiye’de çok düşük” diyen Yılmaz, bu konuda hep Japonya’nın örnek verildiğini belirterek şunları söyledi, “Japonya’da insanlar trenlerde, uçaklarda kitap okunuyor. Biz de bu neden Türkiye’de olmasın diye yola çıktık. Gerçekten Türkiye bu noktada çok geri. Kitap okumanın boş vakitlerde gerçekleştirilen bir eylem olduğunun yanlış olduğu kanaatine vardık. Çünkü kitap boş vakitlerde okunmaz. Kitap okumanın da bir zamanı var. Ve gençlerimizin, çocuklarımızın kitap okumadığını gördük. Buna çözüm bulmak amacıyla bu platformu kurduk.”
GERİ DÖNÜŞLER GÜZEL OLDU
İlk defa 2005 yılında Konya Numune Hastanesi’ne kütüphane kurduklarını hatırlatan Yılmaz, geri dönüşlerin ilk başlarda olumsuz olsa da sonrasında olumlu birçok tepkiyle karşılaştıklarını söyledi. “İnsanlar canıyla uğraşırken bu yapıla doğru mu tarzında tepkiler geldi” diyen Yılmaz, şöyle konuştu, “Ama kütüphaneyi kurduktan sonra büyük bir ilgiyle de karşılaştık. Ulusal basın da buna ilgiyle bakınca geri dönüşü çok iyi oldu. Özellikle yatan hastalar, yanındaki refakatçiler, hastane personeli derken neredeyse 15-20 bin kişiye hitap etti. Numune Hastanesi’nde aylık 1000-1500 kitap okuma oranlarına ulaşıldı. Bu oranları görünce hemen diğer kamu hastanelerine de kütüphane kurmak için adımlar atmaya başladık. Böylece Beyhekim Devlet Hastanesi, Eğitim Araştırma Hastanesi ve Fizik Tedavi Hastanesi’ne de kütüphane kurduk.”
CEZAEVLERİNE KÜTÜPHANE KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
Hastanelerde kitabın okunduğunu ve büyük bir ilginin olduğunu gördüklerinin altını çizen Yılmaz, “Hastalar mesela okuyamadığı kitapları eve götürdü. Akabinde diğer hastanelerden de bize teklif geldi. İnşallah önümüzdeki günlerde de Meram Tıp Fakültesi yeni Hastanesi’ne de bir kütüphane kuracağız. Cezaevleri bizim için çok önemliydi. Çünkü oradaki kitaplar eski kitaplar, gündelik kitaplar yoktu. Onunla ilgili protokol çalışmamız oldu son aşamaya geldik. Türkiye’de yaklaşık olarak 400 cezaevi var. Birinci amacımız bu cezaevlerine güzel bir kütüphane kazandırmak” diye konuştu. 

BİZ HER YERE YETİŞEMEYİZ
Türkiye’nin geniş bir coğrafyasının olduğunu, bu anlamda her yere yetişmelerinin zor olduğunu dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü, “Biz model olmak istedik. Bizim yaptığımızı başka arkadaşlar da yapabilir diye düşünmüştük. Bizim yaptığımız hizmetleri yapan kuruluşlar, dernekler var. Erzurum’dan mesela bir kardeşimiz aradı. Orada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kimsesiz çocuklar yurduna kitap desteği istediler. Orada 40-50 çocuğun kaldığını söylediler. Biz onlara da destek oluyoruz. Gücümüz her yere yetmiyor tabi ki ama gücümüz yettiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Farklı cezaevlerinden bize kitap için mektuplar geliyor biz de kitap gönderiyoruz elimizden geldiğince. Ama biz dediğim gibi her yere yetişemeyeceğimiz için model olmak ve farklı kurum ve kuruluşların da bu tür faaliyette bulunabileceğini göstermek istedik.  Diğer illere de örnek olalım ki bu işi el birliğiyle yapalım.”
EN BÜYÜK DESTEKÇİMİZ BÜSAN SANAYİ
“Biz ikinci el kitap kullanmıyoruz” diyen Yılmaz, bu anlamda hep yeni kitaplar kullandıklarını söyledi. Bunun da maliyetli bir iş olduğuna değinen Yılmaz, bu sorunu sponsor aracılığıyla çözdüklerini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü, “Biz Büsan Sanayici ve İşadamları Derneği bir protokol imzaladık. Bu kapsamda şuanda bize en büyük destekçi Büsan Sanayi ve İşadamları Derneği. Şuan Konya’daki hastanelerin sponsorluğunu da onlar aldı. İnşallah bundan sonraki sosyal projeleri de onlarla birlikte yapacağız.”
DOĞRU KİTABI OKUMUYORUZ
Gençlerin daha çok popüler kitaplar okuduğunu, ancak bu kitapların da onların hayatına ve geleceğine katkı sunmadığını dile getiren Yılmaz, “Biz doğru kitabı okumayı bilmiyoruz. Gençlerimizdeki en büyük sorun bu. Yaşantısına, aile yaşantısına, geleceğine katkı sağlayacak kitaplar değil de az katkı sağlayacak kitaplar okuyorlar. Gerçekten kaliteli kitaplar hayatın kalitesini değiştirir. Genellikle yüzde 45 civarında aşk kitapları okunuyor. Yüzde 42 civarında dini kitaplar okunuyor. Kalan oranda da masaldır, hikayedir, denemedir, siyasettir gibi kitaplar okunuyor. Şimdi yüzde 45 aşk kitaplarının okunmasıyla sorunun ne olduğu da ortaya çıkmış oluyor. Burada yönlendirme hatası da var. Okumama nedeniyle baktığımız zaman iktisadi, eğitim, aile, kültür anlamında eksikler olduğunu görüyoruz. Okullarda ezbere dayalı bir eğitim var bu da sıkıntıya neden oluyor. Diğer taraftan kitapların fiyatları pahalı. Anne, baba çocukları sınava hazırladığı için çocuğun kitap okumasını istemiyor. Biz bazen konferans düzenliyoruz, kitap okuma yarışması düzenliyoruz. Çocukların sınava hazırlandığı gerekçesiyle aile buna karşı çıkıyorlar. Bu anlamda aileler yönlendirme yapmıyor. Halbuki kitap çocuğun zekasını, düşüncesini, soru çözme yeteneğini geliştirir. Burada da bir sıkıntımız var” değerlendirmesinde bulundu.
GÜZEL BİR KAMPANYA
Konya İnsan Mektebi Projesi kapsamında “Konya Okuyor” kampanyasının oldukça yerinde olduğuna da dikkat çeken Yılmaz, “Kampanya oldukça güzel. Teşvik anlamında güzel. Faydalı olacağı düşüncesindeyim. Zaten faydasını da görüyorum. Konya bu anlamda iyi bir durumda. Faydalı olacağı kanısındayım” ifadelerini kullandı. 

ABULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim