Alfa Romeo, her zaman tasarımının kalbine sürücüyü ve sürüş keyfini koyan eşsiz otomobiller ortaya koydu. Bugün Stelvio ile Alfa Romeo, markanın kendine has özellikleriyle tasarlanan bir SUV ile 107 yıllık görkemli tarihinde yeni bir sayfa açmış durumda. Araç, ilhamını gezegenin en güzel ve çekici yollarından biri olarak görülen ve art arda sıralanan 75’ten fazla keskin viraja sahip efsanevi dağ geçidinden alıyor. Çünkü, bir otomobil rengini asıl virajlarda belli eder. İşte Alfa Romeo’nun üstünlüğü de tam buradan geliyor. Alfa Romeo Bayisi Koyuncu Otomotiv’de satışa sunulan Stelvio, mükemmel sürüş deneyimi yaşamak isteyenleri bekliyor.

KURALLARI YENİDEN YAZIYOR

Mükemmel sürüş keyfi veren Stelvio’yu test ettik. Sürüşümüzden elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda aktaracaklarımız, Stelvio alacak sürücülere ilham verecektir. Stelvio, başka hiçbir SUV’da olmayan zıtlıkları bünyesinde mükemmel birleştiriyor. Sürüş yüksekliği ve oturma düzeni, sürücünün tercihleriyle uyumlu bir şekilde harmanlanıyor. Araçta tasarımsal olarak sportif bir anlayış hakim. Stelvio’nun dış görünümünün altında, son model sürüş keyfi sunan bir Giulia yer alıyor. Yani Stelvio, spor sedanların en güncel performansıyla bir SUV’nin yük kapasitesini ve çok yönlülüğünü bir araya getiriyor. Daha azıyla yetinmeyecek kullanıcılar için ideal otomobil haline gelme hedefiyle sınıfının kurallarını yeniden yazıyor.

İÇİDEKİ TUTKUYU KEŞFET

Araç, bünyesinde önemli bir teknoloji ve performans barındırıyor. Bu da sürücüye oldukça keyif veriyor. Stelvio’nun kalbinde, tamamen alüminyum bir krank karterine sahip 280 hp benzinli bir motor yer alıyor. Sonuç olarak hafiflik ve performans aynı araçta toplanırken, çevreye duyarlı olması da önemli bir avantaj olarak ortaya çıkıyor.

Motorda akıcılık, konfor ve performans anlamında aracın tepkilerini en iyi hale getiren son teknoloji ile Q4 sistemi ve 8 vitesli otomatik şanzıman bir arada kullanılıyor.

VİRAJLARA USTA ELİ DEĞİYOR

Stelvio’nun her bir çizgisi Alfa Romeo’nun “gerekli güzelliği” yakalamak için ödün vermeyen arayışına tanıklık ediyor veya başka bir deyişle fonksiyonun doğuşunu şekillendiriyor. Bu yüzden SUV’nin sağlam ve geniş oranları, markanın tanımlayıcı özellikleriyle beraber çarpıcı, yeni bir uyum ortaya koyuyor. Ön kısımda yer alan kontürler, aracın hacmine rağmen ve Alfa’nın kendine özgü üçgen ızgarasından ödün vermeden birinci sınıf bir sürtünme katsayısı sağlıyor. Şimdiye kadar bu yükseklikteki hiçbir aracın böyle bir sportif dinamizme sahip olmaması da şaşırtıcı değil. Yanlardaki kıvrımlı kaslı görünümü sayesinde araç, duruyorken bile ileri fırlıyor gibi görünüyor.

Aslında Stelvio, direksiyona geçmeden önce bile nabzınızı artıran statik bir dinamizmle dikkatleri çekiyor.

YENİ BİR ZİRVE YAPTI

Stelvio ile birlikte Alfa Romeo tarzı, yeni bir zirveye ulaşmış durumda. Stelvio, alan ve malzeme uyumunun yansıttığı zarif iç tasarımıyla dikkatleri üzerinde topluyor. Alfa Romeo geleneğine uygun olarak sürücü aracın merkezine oturuyor ve tipik olarak çepe çevre saran - ama yükseltilmiş olan - sürüş pozisyonundan, araç içi kontroller ve önündeki yola tamamen hâkim olarak insan ve makinenin kusursuzca bir araya gelmesini sağlıyor. Stelvio’nun yerleşim konforu yolcuları da sarıyor. Böylece Stelvio, konforlu ve güvenli bir sürüş sunarken, yolcuların daha mutlu olmalarını sağlıyor.

FARKLI BİR YOLCULUK

Alfa DNA sürüş modu seçicisini açarak yol veya sürücünün moduna göre mükemmel ayar sunan Stelvio, sürüşü keyifli hale getiriyor. Aracın dinamik performansını tamamen değiştiren üç farklı sürüş modu seçeneği sunan Stelvio’da yapılan ayarlamalar, motorun tork eğrisini, Pre-Fill sistemiyle frenleri, şanzıman mantığını, hızlanma tepkisini, stabilite kontrol sistemini (ESC) ve çekiş kontrolünü (ASR) etkiliyor. Böylece üç belirgin özelliğiyle her yolculuğun modunuza uymasını sağlayan bir araç ortaya çıkıyor.

TEK BİR HAREKETLE HÜKMEDİN

Elektronik sistemi, her modern otomobilin ayrılmaz bir parçasıdır ve birkaç yıl öncesine kadar imkansız zannedilen performans, güvenlik ve sürüş keyfi seviyelerini sunmaya yardımcı olur. Stelvio, tüm bunların ötesinde, dört çeker sistemin avantajlarını yalnızca arkadan itişli sistemlerin sunabileceği sürüş keyfiyle birleştiren, isteğe bağlı yenilikçi bir sistem olan Q4 teknolojisiyle dört çeker sistemden yararlanıyor. Q4 sistemi, Alfa Romeo’nun özel teknik gereksinimlerini karşılamak için tasarlanmış etkin bir ara şanzıman ve ön diferansiyel içerir ve özellikle kompakt, hafif yapısıyla yüksek tork seviyelerinin üstesinden gelir. Her türlü yüzeyde yol tutuşunu ve kavramayı maksimize etmek için yol koşullarını ve sürüş stilini sürekli gözlemleyerek, ön ve arka akslardaki tork dağılımını optimize ederek çalışır. Q4 sistemine sahip Stelvio, normal koşullarda torkun yüzde 100’ünü arka aksa göndererek arkadan itişli bir araç gibi davranır. Fakat eğer sistem arka tekerleklerde kayma tespit ederse, torkun yüzde 50’sine kadar olan kısmını gerçek zamanlı bir şekilde ön aksa transfer eder. Sonuç, her yerde mükemmel performans: Keskin bir virajda, sathı bozuk bir yolda, karla kaplı bir düzlükte veya yağmurlu havada viraj alırken Q4 sistemiyle, ihtiyacınız olduğunda daha fazla stabiliteye ve her zaman maksimum performansa sahip olabiliyorsunuz.

GÜVENLİ YOL İÇİN

Stelvio'da riskleri engellemek ve tehlikeleri önlemek için farklı düzeylerde sezgisel sürüşe katkıda bulunan aktif güvenlik sistemleri üst seviyede ortaya konmuş durumda. Entegre Fren Sistemi (IBS) Frenleme sisteminin ve stabilite kontrol sisteminin fonksiyonlarını bir araya getiren elektromekanik bir mekanizma olarak dikkat çekiyor. Pedaldan yüksek hassasiyetli frenleme girdilerini sunar, ABS devreye girdiğinde meydana gelen titreşimi keser ve sadece 39 metrede Stelvio’yu 100 km/s hızdan durur hale getirmek için güçlü, tepkisel frenleme sistemiyle birlikte çalışıyor.

Şerit Değiştirme İkaz Sistemi (LDW) Ön cama yüklü bir video sensörü yol yüzeyindeki şerit işaretlerini algılıyor ve eğer sürücü farkında olmadan şerit dışına çıkarsa veya sinyal işaretlerini kullanmazsa sürücüyü sesli ve görsel uyarılarla uyarıyor. Önden Çarpma Uyarı Sistemi (FCW) ve Otonom Acil Durum Freni (AEB) Yaya tespit ve aktif frenleme bulunuyor. Bu sistem, frenleme sisteminin gerektiği şekilde aktive edilmesinden önce, önden çarpma riskine karşı sürücüyü sesli ve görsel işaretlerle uyarıyor. Dahası, şehir içinde 65 km/s hızın altında iken, aracın istikameti yönündeki yayaları tespit ediyor ve eğer sürücü zamanında tepki veremezse otomatik olarak fren yapıyor. Kör Nokta Uyarı Sistemi (BSM) ile Arka tampona yerleştirilen iki adet radar, aracın her iki tarafından, arkanızda kalan kör noktaları sürekli bir şekilde gözlemliyor. Sistem, potansiyel bir risk durumunda, aracın iki yanındaki engellerin varlığıyla ilgili olarak sizi uyarmak için dikiz aynalarındaki uyarı işaretlerini harekete geçiriyor.

Arka Çapraz Yol Tespit Sistemi (RCPD) ile de, siz yaklaşık 35 km/s hızın altında geri giderken aracınızın arkasındaki alanı gözlemler ve başka bir araç dik açılı bir şekilde yaklaşırsa sizi uyarıyor. Adaptif Hız Kontrolü (ACC) sistemi ile aracınızı sabit bir hızda tutabiliyor ve öndeki araçla olan mesafesini daima gözlemleyebiliyorsunuz. Eğer bu mesafe güvenlik eşiğinin altına düşerse, sistem aracınızı yavaşlatarak, tehlikeyi ortadan kaldırıyor. Adaptif Hız Kontrolü ile de önünüzdeki yol tekrar açılır açılmaz otomatik bir şekilde aracınızı seçilen seyir hızına döndürüyor.

Yokuş İniş Kontrol Sistemi (HDC) ile, farklı yollarla otomatik bir şekilde frenleri çalıştırarak aşağı inen aracı sabit bir hızda tutabiliyorsunuz. Bu şekilde, dik yamaçlardaki zayıf yol tutuşu koşullarında bile stabilite ve emniyet sağlanmış oluyor.

Stelvio, karbon fiber tahrik mili ve kaput, kapılar, arka bagaj kapısı, ön ve arka kanatlar, motor ve süspansiyon için alüminyum gibi ultra hafif malzemelerin yoğun kullanımıyla birinci sınıf bir güç-ağırlık oranı sunuyor. Sonuç; daha yüksek verimlilik, daha iyi sürüş dinamiği ve daha az yakıt tüketimi ve emisyonu.

ABDULLAH AKİF SOLAK 

Editör: TE Bilişim