Konya Ovası’nda mısır üretiminin önemli bir üssü haline gelen Altınekin’de mısır hasadı tamamen bitti. Geçtiğimiz yıl döneminde düşen rahmetin de etkisiyle mısırda verimin bir hayli yüksek olduğunu belirten bölge çiftçisi, dekarda 2 tona varan verim aldıklarını belirtiyor. Ancak böylesi verimli geçen bir sezonda maliyetleri dahi zor kurtaran çiftçi, önümüzdeki sezona umut tohumları serpiyor.

GEÇEN YIL TABAN FİYATIN ÜSTÜNDEYDİ,

BU YIL TABAN FİYATIN ALTINDA

Hasat döneminin sonunda Altınekin’deki mısır üretimini değerlendiren Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “Mısırda hasat döneminin sonuna geldik. Bundan sonra çiftçimiz bahar dönemine hazırlık yapacak. Pancar hasadı da kısa bir süre içerisinde bitecek. Bundan sonra çiftçimiz şubat ayına kadar istirahat edecek. Çiftçilerimiz mısırdan bu yıl iyi verim elde etti. Dekarda 2 tona kadar verim alan çiftçilerimiz oldu. Ancak çiftçimizin en fazla sıkıntı yaşadığı konu mısır fiyatları oldu. Geçen yıl bir ton mısırın taban fiyatı 760 liraydı. Çiftçimiz borsada mısırı 800-850 liraya kadar satabiliyordu. Bu sene 950 lira taban fiyat açıklandı. Buna rağmen bu sene mısır borsada 830-930 lira arasında gidiyor. Yani geçen seneyle kıyasladığımızda şu sonuç ortaya çıkıyor, taban fiyatın üzerinde alıcı bulan mısır, bu yıl taban fiyatını dahi göremedi. Bu sene hasat çoktu evet ama ürün de kalmıyor, tarladan biçildiği gibi alıcı buluyor. Biraz fırsat kollanıyor. Çiftçinin ürününü bekletmek gibi bir şansı yok. Çünkü her ay enerji parası ödüyor. Ekim zamanında gübre alacak, mazot kullanacak. Diğer yandan bir önceki sezon mısır zamanına vadelendirdiği benzer borçları var. Bunların ödenmesi gerekiyor. Bu nedenle mısır üreticisi tarladan aldığı gibi satmaya götürüyor. Çiftçinin aylık bir geliri yok ki. Adam ya harmanda ödeyeceğim der, ya pancarda, ya da mısırda. Yani 3-4 desen ürün üzerinden borçlanır çiftçi. O yüzden satmaya mecburdur” dedi. 

‘PANCAR FİYATLARINDA İYİLEŞTİRME BEKLİYORUZ’

Bölgelerinde 15 çeşit ürün yetiştirildiğini, bunların 5 çeşidinin Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olduğunu kaydeden Bekir Kağnıcıoğlu, “ÇKS dışında kalan kuş yemi, kavun, kanola vardı. Bu sene kanola da ÇKS’ye dahil oldu. Bizim çabalarımızla destekleme kapsamında alındı. Bölgemizin en yaygın ekim alanına sahip ve çiftçimizin de olmazsa olmazı arasında yer alan ürün şüphesiz ki pancardır. Allah bereket versin çiftçimiz pancardan para da kazanıyor. Bu yıl pancar fiyatıyla ilgili devlet biraz fark verdi. Ancak biz çiftçiler olarak bu rakamı düşük buluyoruz. Çünkü girdi maliyetleri son dönemde bir hayli yükseldi. Pancar paralarının biraz iyileştirilmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘VADEDEKİ FAİZ MALİYETLERİ İKİYE KATLADI’

Konya Ovası’nda çiftçilerin şimdilerde ekim döneminde olduklarını ve kısa bir süre sonra ekimin de tamamlanacağını ifade eden Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, bu dönemin çiftçi için büyük zorluklarla geçtiğine dikkat çekti. Özellikle döviz kurlarına endeksli olan gübre ve çeşitli zirai ilaçların fiyatlarında afaki bir artış olduğuna vurgu yapan Kağnıcıoğlu, “Ekim döneminde kullanılacak olan gübre Ağustos ayında 3 bin 600 lirayı gördü. O zaman da alan çiftçilerimiz oldu daha da yükselir kaygısıyla. Sonrasında 3 bin 200 liraya kadar düştü. Tarım Bakanlığı’nın müdahalesiyle 2 bin 900 liraya kadar geriledi. Ancak bu fiyatlar cebinde parası olan çiftçi için geçerli. Tarım Kredi Kooperatifleri ya da birliklere gidildiğinde peşin parayla bu fiyatlara alınır. Ancak önümüzdeki senenin harmanına vadelendirilerek alındığında bir ton gübre 3 bin 900 liraya kadar çıkıyor. Bizim çiftçilerimizin yüzde 80’i gübreyi peşin alamaz, vadeli alır. Bir önceki yıl aynı gübrenin fiyatı peşin alana bin 400 lira civarındaydı. Vadeli aldığınızda bin 800 liraydı. Bu yıl tam ikiye katlamış durumda. Tarım Kredi Kooperatifleri de Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yükseltmesiyle birlikte yükseldi. Geçen yıl faizler çok düşüktü, vadeli alsa da çiftçi çok fazla fiyat değişmiyordu. Ama ürün fiyatları aynı oranda arttı mı, artmadı. Buğday fiyatları neredeyse 10 senedir aynı. Şimdi buğday bin 400 lira civarında. Diyorlar ki dünya piyasalarında fiyatlar bu endekste. Madem öyle bizim çiftçimiz de girdi maliyetlerinde dünya piyasalarıyla rekabet edebilir duruma getirilsin. Biz bunları çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ALTINEKİN’İ ERMENEK BESLEYECEK’

Altınekin’de tarımın ve tarımsal üretimin geliştirilmesi için olmazsa olmaz olan su ile ilgili uzun süredir çaba sarf ettiklerini ve nihayetinde somut adımlar atıldığını aktaran Kağnıcıoğlu, “Suyla ilgili nihayetinde somut bir adım atılmış oldu. DSİ’nin çalıştığı bir proje var. Ermenek Akçay Barajı’ndan Konya Ovası’na su aktarılacak. 2017 yılında fizibilite çalışmaları yapıldı. Projesi devam ediyor. Fakat oradan gelecek olan suya biz de talip olduğumuzu söyledik ve şartnamenin içerisine Altınekin ilçesi de dahil oldu. Bu bizim için çok önemliydi. Bir an önce buraya su gelmesini istiyoruz. Bölgedeki yeraltı suları sürekli çekiliyor. Çiftçimiz şu an sulu tarımı en verimli şekilde yapmaya çalışıyor ama su bittikten sonra sulu tarımı bırakmak zorunda kalacak. Sonrasında su gelse bile çiftçiyi tekrar sulu tarıma çevirmek büyük mesele. Yani çiftçi sulu tarımdan vazgeçmeden buraya suyun gelmesi lazım. Çiftçi ekipmanını dağıtırsa tekrar dönmesi güç olur. Bu nedenle çok önemsiyor ve bir an önce gelmesini istiyoruz. Atılan somut adımlar da bizi gelecek adına umutlandırdı. Altınekin bu projenin içerisinde yoktu bizim çalışmalarımız neticesinde zorla da olsa bu kapsama aldık. Maliyetler çok yüksek, buraya suyu getirmek çok zor deniyordu. Ama bu raporda Altınekin ilçesinin var olması bizim için çok önemliydi. Bunu başardık. Buralara su gelebiliyormuş, bunu gördük” dedi. 

‘İHTİYAÇ DUYULURSA KIZILIRMAK’TAN DA GELECEK’

Bundan kısa bir süre önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda yapılan bir toplantıda alınan kararın da Konya Ovası’nın kuzeyinde tarımla iştigal olan çiftçi için önemli olduğuna vurgu yapan Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “Burada bizim de katıldığımız toplantıda alınan kararda, ihtiyaç duyulması halinde Kızılırmak’tan Konya Ovası’nın kuzeyini besleyecek su temini mümkün olduğu ibaresi yer aldı. Bunun da raporu mevcut. Kızılırmak’tan gelecek olan su bizim için daha pratiktir. Altınekin bölgesinin su ihtiyacı olduğu an Altınekin’e su verilebilecek denildi raporda. Aslında Altınekin’in şu an bile suya ihtiyacı var ama bu raporları tutturabilmek için böyle bir yol izledik. Bundan sonraki süreçte, haydi suyu getirin, ihtiyacımız var diyebileceğiz. Bizim için önemli olan suyla ilgili şartnamelerin içerisine girebilmekti, bunu başardık” diyerek sözlerini tamamladı. 

RASİM ATALAY – ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim