Hazreti Mevlana'nın 746. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Mevlana Kültür Merkezinde sergilenen “Binbir Gün Mevlevilikte 18 hizmet” sergisi törenlere katılan yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. Serginin Küratör’ünü Ali Kemal Kakan üstlenirken, serginin düzenleme Kurulunda Abdüssettar Yarar ve Ali Bektaş yer alıyor. Danışma kurulunda Prof. Dr. Safi Arpaguş yer alırken eserler heykeltıraş Prof. Dr. Mutluhan Taş tarafından yapıldı.  Anma törenleri gelen yerli ve yabancı turistler Mevlevilikte hizmet sergisine yoğun ilgi gösteriyor.

‘SERGİ İLE MEVLEVİLİK YAKINDAN TANILIYOR’

Düzenlenen sergi hakkında bilgi veren Ali Bektaş, “Müslüman Türklerin tarihinde inanç mutlaka pratiği olan, amali olan, davranışı olan, esasen insanın kendisini onarmasını, öteki insanı onarmasını ve yeri göğü birlikte imar etmesini içeren bir temelde görünür ve bulunur.  Müslüman Türklerin dünyasında inanç yapan ve onaran bir şeydir. Yükselten bir şeydir.  Statik bir şey değildir. Hal böyle olunca bundan bir yıl önce Müslüman Türkler arasında yavaş yavaş kurumsallaşan çeşitli manevi yollar, meşlevler mutlaka kendi bağlarına yapısal şeyler önermişlerdir. Bunlar kişinin kendisini imar etmesi, çevresini imar etmesi ve toprağı işlemesi, hayvanın ehlileştirilmesi, tımar etmesi gibi çeşitli şeyler içerir. “Binbir Gün Mevlevilikte 18 hizmet” sergisi Orta Asya’da Ahmet Yesevi ile başlayan Türk Müslümanlaşmasının en çok dikkat kesiştiği hususlardan biri.  Bu manevi yola bağlanmış  olan kimseler mutlaka bir iş ile meşgul olmak zorundalar. Oturdukları yerde sadece zikirle fikirle olmaz bu iş. Mutlaka yapısal bazı şeyler yapması lazım. Bizim Anadolu sahasında gördüğümüz bazı tekkelerin etrafındaki Tarım arazilerinin işlenmesi, hayvanların ehlileşmesi, hatta bazı tekkelerin yetiştirdikleri tarım ürünlerini satarak belli bir ticaret yaratmaları gibi çok büyük bir geniş evreni olan Müslüman Türkleşmesinin bir kısmında da Mevlevilik önemli bir yer tutar. Mevlevi tekkelerinde de asırlar boyunca bu tekkeye biat etmiş kimseler sadece zikirler, sadece tevekkülle, sadece namazla değil, bazı yapısalları da yerine getirerek terbiye edilmişlerdir. Normalle de günlük hayatının içerisinde anne ve babasında baş başa kaldığında göreceğinden daha fazlasını görmüşlerdir.  Sıradan bir ailede büyüyen çocuk tuvalet temizlememişken, Mevlevi tekkesinde temizlemiştir. Mevlevi tekkesinde çamaşır da yıkamıştır. Mevlevi tekkesinde pazara alışveriş yapmaya da gitmiştir. Mevlevilerin 600 yıldır sistemleştirdikleri ve adına Bin bir Gün ve Mevlevi çilesi denilen baş dergahta Bin bir Gün zaman geçirmek temenni, ancak bu zamanı hizmetle geçirmek temenni bu hizmetlerin tümünü  içeren bir sergi düzenledi İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz.  Bu da hem bakanlığımızın hem de devletimizin, hem inanç dünyamızın, hem de Konyalıların bizlerden isteği şeylere bir karşılıktı. Yani Mevlevilik ve Hz. Mevlana denildiğinde sadece sema ve Mevlana Türbesinden ibaret biliniyor. Oysa Mevlevilik şairler, yazarlar, sanatkarla, neyzenler, keceçiler, hattalar ve ebrucular yetiştirmiş. Osmanlı’nın siyasal olarak ulaştığı her noktaya ulaşmış, hatta Osmanlı’nın siyasal sınırlarına bile ötesine taşmış çok büyük medeniyet ocağıdır. İşte bu ocağın 600 yıllık tekkedeki dervişlerde nasıl öğrettiğini anlatan bir sergidir. Bu sergi İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün fikridir.  Sergi aracılıyla bundan sonraki etkinliklerde nasıl insan yetiştirildiği anlatılacak” ifadelerini kullandı.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim