Hukuki anlaşmazlıklarda alternatif çözüm yolu olarak hayata geçirilen arabuluculuk uygulaması, her geçen gün yaygınlaşıyor. Vatandaşlar, mahkemelere gitmeden hukuki anlaşmazlıklarına çözüm buluyor. Arabuluculuk uygulaması sayesinde hem yargının iş yükü hafifliyor hem de vatandaş uzun yargılama süreçlerinden kurtuluyor. 1 Ocak'tan itibaren işçi-işveren uyuşmazlığında arabuluculuğun zorunlu hale gelmesinin ardından Türkiye genelindeki adliyelerde kurulan bürolara 30 bin başvuru yapıldı.

ÖNCE ARABULUCU SONRA MAHKEME

Arabulucuk sistemi hakkında bilgi veren Hukuki Anlaşmazlıklarda Arabuluculuk Derneği Kurucu Başkanı ve  Konya Arabuluculuk Uyuşmazlık Çözüm Merkezi ortağı  Avukat-Arabulucu Av. Elife Kazancı, “1 Ocak 2018 tarihinden itibaren işçi-işveren uyuşmazlıklarında dava açmak isteyen tarafın öncelikle arabuluculuk yoluna gitmesi gerekmektedir. Arabuluculuğa başvurmadan dava açılması durumunda, dava , dava şartı yokluğundan reddedilecektir. Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı(kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti,yıllık izin ücreti vb.) ile işe iade taleplerinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olacaktır. Ancak iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili tespit ve itiraz bu kapsamda değildir” ifadelerini kullandı.

ÜÇ HAFTA İÇERİSİNDE SONUÇLANIYOR 

Arabuluculuğa  başvuruların adliyelerde bulunan bürolar aracılıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Kazancı, “Arabuluculuğa ön başvuru adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarına yapılır. Arabuluculuk bürosu olmayan yerlerde arabuluculuk bürosu sıfatıyla görevlendirilen sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü tarafından işlemler gerçekleştirilir. Arabulucu, adliyelerdeki arabuluculuk bürolarındaki görevli personel tarafından sicile kayıtlı arabulucular listesinden atanacaktır. Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde üzerinde anlaşmaları halinde bu arabulucu görevlendirilir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir” dedi. 

ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİNE TARAFLAR BİZZAT YA DA VARSA AVUKATLARI ARACILIĞLA KATILABİLİRLER

Arabuluculuk bürosuna başvuruda herhangi bir ücret alınmadığını ifade eden Kazancı, “ Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamazlarsa 2 saatlik ücret Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Anlaşma durumunda ücret, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde ödenir. Ancak uygulamada sıklıkla görüldüğü üzere, işveren tarafında da arabuluculuk ücretinin tamamı ödenebilir. Ücret, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir. Arabuluculuk Ücret Tarifesi, Arabuluculuk Daire Başkanlığının resmi web sitesinde yer almaktadır. Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat ya da varsa avukatları aracılığıyla katılabilirler. Tarafın vekili aracılığı ile görüşmelere katılmak istemesi durumunda vekaletnamede arabuluculukla ilgili özel yetki gerekir. İlk toplantıya mazeretsiz bir şekilde katılmayan taraf dava açıldığı takdirde, bu taraf dava sonucunda kısmen ya da tamamen haklı çıksa dahi yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulur. Ayıca, bu tafra lehine vekalet ücreti hükmedilmez” ifadelerini kullandı. 

İŞCİ VE İŞVEREN ARASINDA ARABULUCULUK ZORUNLU HALE GELDİ

Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşma sağlayamazsa mahkemeye başvurarak dava açabilirler diyen Kazancı, “ Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk hakiminin kararıyla adli yardımdan yararlanabilecektir. Arabuluculuk Türkiye’de yeni bir kavram olup Türk hukuk sistemine 22 haziran 2012 tarihinde 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ve 26 Ocak 2013 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunu yönetmeliğinin yayınlamasıyla ihtiyari arabuluculuk olarak uygulanmaya başlanmış 25 ekim 2017 tarihli resmi gazetede de 7036 sayılı iş mahkemeleri kanunu olarak yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 7036 sayılı iş mahkemeleri kanunun 3. maddesi ile zorunlu arabuluculuk sisteme giriş olup 01.01.2018 tarihinde itibaren uygulanmaya başlanmıştır. Arabuluculuk hukuk uyuşmazlıkları için alternatif uyuşmazlık çözümü olarak sisteme dahil edilmiştir.  Özel hukukun neredeyse tamamında arabulucuya gidilebilir.  1 Ocak İtibariyle  zorunlu olan İşçi ve İşveren arasında  zorunlu olan arabuluculuk sisteminin yanında Aile Uyuşmazlıkları, Ticari Uyuşmazlıklar, Tüketici Uyuşmazlık ve Kira uyuşmazlıklarında sistem kullanılmaya devam ediyor” dedi.

ARABULUCU BAĞIMSIZ ÜÇÜNCÜ KİŞİDİR

Arabulucu hakkında da bilgi veren Kazancı, “Arabulucu Hukuk Fakültesi mezunu 5 yıllık kıdeme sahip arabuluculuk eğitimi almış yazılı- sözlü sınavlarından geçerek Arabuluculuk Daire Başkanlığının Arabuluculuk siciline kaydını yaptırmış bağımsız tarafsız bir üçüncü kişidir. Arabulucu hukuki uyuşmazlıklar yaşayan taraflara çözüm seçenekleri üretilmeleri için gerekli iletişim ortamını sağlar. Arabulucu bu süreçte taraflar adına karar veremez. Uygun tekniklerle tarafların birbirlerini anlamalarını sağlar. Taraflar kendilerine uygun olan çözüme kendileri karar verirler” ifadelerini kullandı. 

ARABULUCULUK DOSTANE ÇÖZÜM YOLUDUR

Arabuluculuğun kaybedeni olmayan dostane çözüm yolu olduğunu ifade eden Kazancı, “Arabuluculuk sürecinde karşılıklı menfaatin korunması esastır. Arabuluculuk sürecinde sizin için önemli olan nedir? sorusuna cevap aranırken dava sürecinde, Kanun için neler önemlidir? Sorusuna cevap aranır. Arabuluculuk sürecinde uyuşmazlıklar daha az masrafla daha kısa sürede taraflarının kontrolünde gizlilik esasıyla kazan- kazan ilkesiyle çözülür. Arabuluculuk sürecinde kontrol taraflarda olduğu için; tarafların istenmediği hiçbir sonuç olmaz. Arabuluculuk sürecinde dava yükü azalacaktır. Arabuluculuk sürecinde dava boyunca yapılmak zorunda olan tüm masraflardan ve yargılama nedeniyle , adliyeye ayrılmak zorunda kalınan zamanlardan tasarruf etmiş olunur. Mahkemeye göre daha kısa sürer. Güvenirlik ve gizlilik önemlidir; tafralar mahkeme önünde konuşamayacaklarını burada rahatlıkla konuşabilirler. Psikolojik ve sosyolojik riski azdır, daha az yeni sorun doğururu. Tarafların anlaştıkları yöntem ve çözüm tarzı esastır, esnektir. Anlaşmayla çözülür; iki tarafta kazanır, tarafların sosyal ve ekonomik ilişkileri devam eder. Arabulucuya başvurmakla dava açmaktan vazgeçmiş olunmaz. Taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen serbesttir. Kendi istekleriyle başlatılan bu süreç yine kendi istekleriyle sona erdirip mahkemeye başvurulanabilinir.  Arabuluculukta çözüm sürecinin hiçbir dezavantajı yoktur. Çünkü tamamıyla tarafların rızalarıyla ortaya çıkar” dedi.

KONYA’DA 44 DOSYADA ANLAŞMA SAĞLANDI

Ocak ayı itibariyle Türkiye’de anlaşmazlıkların yüzde 73oranında arabuluculuk sistemiyle çözümlendiğini ve Konya’da 44 dosyada anlaşma sağlandığını ifade eden Kazancı,  “Ocak ayı sonu itibariyle 424 dosya geldi. Bu dosyaların 44’ünde anlaşma sağlandı. 71 dosyada anlaşamama, 30 dosyanın işlemeleri devam ediyor. 279 dosya da görüşme  aşamasında” bilgisini verdi.  

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim