Bera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, son günlerde gündeme gelen ve bazı yaygın basın kuruluşları tarafından yanlış lanse edilen holdingleri ilgilendiren yasal düzenlemeyle ilgili açıklamalarda bulundu. Uzun süredir holdinglere ait ortaklık itilaf davalarının devam ettiğini hatırlatan Alaboyun, bu sürecin holdinglerin gelişmesinde sorunları da beraberinde getirdiğini söyledi. Bu sorunun yasal boşluktan kaynaklandığını ancak yapılan girişimler sonucunda bu yasal boşluğun yapılan değişiklikle ortadan kalktığını anlatan Alaboyun, süreçle ilgili şu açıklamalarda bulundu, “2000’li yıllar öncesi yaşanan sorunalar nedeniyle TBMM’de bir Araştırma Komisyonu kuruluyor. Bu komisyon şöyle bir görev sütleniyor; İzinsiz halka arz edilen holdingler ve bu süreç içerisinde yaşanan mağduriyetleri araştıran bir komisyon. Bu çerçevede 78 holding 3 ay sürede incelemeye alınıyor. Bu süreç içerisinde mağdur olduğunu iddia eden ortaklar dinleniyor, şirketler dinleniyor. Bu komisyonun sonuç önerileri yasal bir dayanak oluyor. Bu komisyon hazırladığı raporun Sonuç ve Öneriler içeren 247 inci sayfasında Faaliyeti Olmayan Şirketlerin Tasfiyesi başlığı altında şu ifadeler ile SPK ve TBMM göreve çağırılmıştır:

‘Kanuni yükümlülüklerini yerine getiremeyen ve faaliyetini sürdüremeyen şirketlerin tasfiyesini kolaylaştırıcı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

Faaliyeti devam eden, kaynak sıkıntısı olmayan Kanuni yükümlülüklerini yerine getiren holdinglerin istihdama, ticari hayata, ekonomiye katkıları da dikkate alınmalıdır’. SPK bu öneri doğrultusunda, komisyonda araştırılan 78 holdingden 74 ünü zaman içerisinde tasfiye etmiş, kanuni yükümlülüklerini yerine getiren ve geriye kalan 4 holdingin borsaya açılması için gerekli düzenlemeleri yapmıştır. SPK 2005 yılı itibariyle holding hissedarlarını ortak statüsüne almış ve Merkezi Kayıt Kuruluşuna kaydını yaptırmıştır. Herkes yasal olarak hissesi oranında ortaklık statüsüne kavuşmuştur. Bu holdinglerden aralarında Kombassan’ın da bulunduğu üç holding SPK denetiminde yeniden yapılandırılmıştır. Bu kapsamda bu üç holding gerekli şartları yerine getirerek borsaya açılmıştır. Bu çerçeve de Kombassan da 2012 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Piyasasında (BIST) işlem görmeye başlamıştır.”

YASAL DÜZELEME SÜRECİ 

Alaboyun, TBMM’nin Borsaya açılan Holdingleri faaliyetlerini sorunsuz devam ettirmeleri ve eski hisse senedi olanların borsaya kayıt yaptırmaları doğrultusunda 2005 yılında SPK tarafından ortak statüsüne alınan hissedarlar için bir düzenleme yaptığını bildirdi. Bu düzenleme hakkında bilgi veren Alaboyun, şunları kaydetti, “Kaydileştirilmesine karar verilen sermaye piyasası araçlarının Kurulca belirlenen esaslar çerçevesinde teslimi zorunludur. Teslim edilen sermaye piyasası araçları kendiliğinden hükümsüz hâle gelir. Teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları ise kaydileştirilme kararından sonra borsada işlem göremez, aracı kurumlarca bu sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık edilemez ve katılma belgelerinin geri alımı yapılamaz. Kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedinci yılın sonuna kadar teslim edilmeyen sermaye piyasası araçları YTM’ye intikal eder. Bunların üzerindeki sınırlı ve ayni haklar kendiliğinden sona ermiş sayılır. Bunlar YTM’nin hesabına geçmesinden itibaren üç ay içinde satılır.  Bu düzenleme borsaya açılmış ve açılacak Anadolu holdinglerinin on binlerce kurucu ortağının eski hisse senetlerini teslim etmelerini ve kaydileştirme yaptırmalarını zorunlu hale getirilmiş ve yedi yıllık bir süre tanınmıştır. Bu kanun değişikliği ile borsaya açılan bütün holdinglerde hızlı bir kaydileştirme süreci yaşanmıştır. Bu kapsamda da Kombassan da %54 lük bir kaydileştirme sağlamıştır.”

TEKNİK HATA YENİ MAĞDURİYETLER DOĞURDU 

2012 yılında kabul edilen SPK Kanunun 13. Maddesinin 4. Fıkrasında kanun yazım tekniğinden kaynaklanan hata nedeni ile yeni mağduriyetlerin ortaya çıktığına dikkat çeken Alaboyun, sözlerine şöyle devam etti, “Bu mağduriyetleri göz önüne alan Anayasa Mahkemesi, mülkiyet hakkını korumak için haklı bir gerekçe ile bu fıkranın bazı ifadelerini iptal yoluna gitmiştir. Şöyleki; 13. Maddenin 4. Fıkrasındaki ‘Kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedi yılın sonuna kadar’ ifadesi ile 1990 lı ve 2000 li yıllarda kayden izlenmeye başlanan ve kanun değişikliğinin yapıldığı 2012 yılına kadar kaydileştirme yapmamış olanlar için sıkıntı yaratmıştır.  Kısaca ifade edersek, elinde 1990 lı ve 2000 li yıllarda alınmış ve kaydileştirilmemiş yatırım fonu hissesi olanların hisseleri için yedi yıllık süre otomatikman dolduğu için bu hisseler kendiliğinden Yatırım Tazmin Merkezine intikal ettirilerek Devlete devredilmiştir.

Kanun metninde ‘Kayden izlenmeye başladığı tarihi izleyen yedi yılın sonuna kadar’  ifadesi yerine ‘Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yedi yılın sonuna kadar’ ifadesi olmuş olsa idi, hem eski yatırım fonu hissedarları için bir mağduriyet doğmayacak hem de borsada işlem gören Anadolu holdingleri için kaydileştirme ile ilgili hukuki süreç tamamlanmış olacak ve bugünkü sorunlar yaşanmayacaktı.  Dolayısı ile AYM eski yatırım fonu senetlerinin doğrudan Yatırım Tazmin Fonu na devredilmesini sağlayan bu ifadeleri mülkiyet hakkının ihlali gibi haklı nedenle iptal etmiştir. Ancak bu iptal kararı sonucu TBMM’ince 2015 yılından sonra yeni düzenleme yapılmaması nedeniyle, daha önce SPK ve TBMM düzenlemeleri ile borsaya açılan, holdingler ve yatırımcıları mağduriyet yaşamış ve yasal bir boşluk oluşmuştur. Doğan yasal boşluk holdinglere karşı haksız yere dava açılmasında önemli rol oynamıştır.”

ORTAK OLUNMADIĞI İDDİASI İLE AÇILAN DAVALAR

Alaboyun, süreç içerisinde kendilerine birçok dava açıldığını, bu davarın Holdingin büyümesinin önünde adeta bir set olduğunu söyledi. Ancak verilen mücadelelerle bu sürecin atlatıldığına dikkat çeken Alaboyun, şu bilgileri verdi, “72.000 ortaktan, zaman içerisinde, 940 kişi avukatlarının yönlendirmesi doğrultusunda ortak olmadıklarını, yüksek faiz ve gelir vereceklerini vaat ettikleri için şirkete borç verdiklerini iddia etmişlerdir. Uzun süren yargılamalar sonucunda Yargıtay 2017 yılı sonunda borsaya girmemiş olanların ortak olmadıklarına hükmetmiş ve holdingde bunlara paralarını ödemiştir. Yargıtay kararı emsal teşkil ettiği için 2018 ve 2019 yılında toplam 2.500 ün üzerinde dava açılmıştır. Bu davalardan yerel mahkeme süreci tamamlanmış fakat Yargıtay itiraz süreci devam eden davalar için Konya İcra sına 155 milyon TL rehin olarak bırakılmıştır. Yargıtay süreci tamamlananlar parasını icradan çekmektedir. 

Ancak gelinen nokta itibariyle Holdingin binlerce dava için ödeyeceği nakdi olmadığından kısa sürede tasfiyesi gündeme geleceği için konu hükümet ve yetkililer nezdinde sorun dile getirilmiştir. Bu holdingler SPK ve Meclis düzenlemeleri ile borsaya açılmış ve kayıt altına alınmıştır. Getirilen yasal düzenleme ile çoğunluğu Konya da istihdam edilen sadece Kombassan da 4600 kişinin işini kaybetmesi önlenmiş, 3.000 davacı ve avukatlarını holdingin tüm varlığına el koyması ve zenginleşmesinin önüne geçilmiş ve dava açan 3.000 kişi dahil 72.000 ortağın hakkı korunmuştur. Ülkemiz için stratejik kurumların varlığı korunmuştur. Diğer üç holdingde dâhil edilirse 9.500 çalışanın 100.000 kurucu ortağın hakkı muhafaza edilmiştir. Bu yasa kapsamında 2005 yılında SPK tarafından ortak statüsüne alınan hissedarların, borsaya girmiş veya girmemiş, tamamı eşit olarak ortak statüsüne alınmıştır. Borsada yeni hisse senedi alan yerli ve yabancı hissedarların hakkı da korunmuştur. Bu kanun belirsizliklere neden olan yasal boşluğu ortadan kaldıran bir kanundur. AYM nin iptal kararı sonrası Meclis 2015 yılında yapması gereken yasal düzenlemeyi dört yıl gecikme ile 2019 yılında yapmıştır.

Yapılan düzenleme ile hissedarlar TTK 480 maddesine göre ortak oldukları için ortak koyduğu sermayeyi çekemez hükmü gereğince açılan davalar yasal olarak düşürülmüştür. Dava açan hissedarlarımızın avukatlara ödemek zorunda oldukları maktu ücret yasa ile holding üzerine bırakılmış ve davacıların avukatlara ödeyeceği maddi yük ortadan kaldırılmıştır.”

YİNE AYNI SENARYO!

Alaboyun, Kombassan’ın 28 Şubat sürecinde yaşadığı zorlukları hatırlattı. Alaboyun’un anlattığı olaylarla, şuan bazı yaygın basın organlarının, yeni yasal düzenlemeyle ilgili iddiaların, 28 Şubat sürecinde Kombassan’a yapılan haksızlıklarda yürütülen süreçlerle aynı olduğu açıkça görülüyor. 28 Şubat sürecinde Kombassan’a yapılan müdahalelerin detaylarını paylaşan Alaboyun, şunları anlattı, “Kombassan’ın bulunduğu dönemi kendi şartları içinde değerlendirmek lazım. Düşük kur yüksek faiz politikasının belirlendiği bir ekonomik sistem var bu dönemde. Aynı zamanda askeri ağırlığın devlet yönetiminde ağırlıklı olduğu bir dönem. Sadece 28 Şubat döneminde bu holdingin mal varlığının yüzde 67’sinin eritildiğini bilmiyorsunuz. Petlas’ın başına gelenleri duymuşsunuzdur, Petlas öyle batırıldı. Faisal finans elinden alınmış. Bir gece bakan aramış o dönemki yönetim kurulu başkanı Haşim Bayram aranmış bir an önce eklinden çıkar denmiş. Şube açmasına izin verilmemiş, mevduat toplanmasına izin verilmemiş ve yok pahasına Faisal Finans satılmış. Faisal Finans satıldıktan bir buçuk 2 yıl sonra bir başka Anadolu bankasıyla birleştirilerek yüzde 60’ı 1,5 milyar dolara Körfez sermayesine satılmış. Bugün o şirket bu bünyede olmuş olsaydı bu para yatıranların büyük bir kısmının mağduriyeti giderilirdi. Petlas, çok önemli bir şirketti. Yine Air Alfa ile ilgili bir süreç yaşandı. Şirketin çalışmasına müsaade edilmedi. Bu süreçlerle ilgili de bir çalışma yaptıracağız. Kombassan’ın hiç mi hatası yoktu? Var. Yanlış yönetim anlayışı olmuş, yönetim eksikliği de var. Yüzde 60’ı 28 Şubat götürdüyse geriye kalanı da bu tür hatalar götürmüş. Bizim tahminlerimiz o zamanki elde ettiğinin toplam varlığının yüzde 18 yüzde 20 arasındaki varlığı ile Konya’da faaliyetini sürdürüyor. 2012’de Borsa’ya açıldıktan sonra da sorunsuz şekilde faaliyetlerine devam ediyor. Düzenli olarak vergisini ödüyor, emekli olanlara her türlü haklarını veriyor. Konya’ya önemli bir istihdam sağlıyoruz. Bu davalar sürecinin sonuçlanmasıyla sırtımızdan büyük bir yük gitti. 2012’de Borsa’ya açıldıktan sonra bizde kayıt dışı hiçbir şey yoktur. Bir gazete bu konuyu vurgun diye manşetine taşımış. Kombassan stratejik yatırımları olan bir şirket.”

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim