Kuzey Kafkasya’yı oluşturan sayısız cumhuriyet, vilayet ve bölge içerisinde bir tanesi vardır ki her açıdan diğerlerinden kalın bir çizgiyle ayrılır. Onun hemen yanı başında bulunan özerk yönetimlerin çoğunun ismi Rusya dışında halen fazlaca bilinmezken, neredeyse son çeyrek asırdır yaşadıklarından dolayı onun adını neredeyse tüm dünya ezberlemiş bulunuyor. Evet, Çeçenistan’dan bahsediyoruz veya diğer adıyla Çeçenya’dan… Çeçenistan’ın Batısında İnguşetya, doğusunda Dağıstan, güneyinde Gürcistan ve kuzeyinde Stavropol Vilayeti yer alıyor. Çeçenistan; güneyden kuzeye 170, batıdan doğuya ise 100 küsur kilometre. Çeçenistan oldukça dağlık bir bölgede yer almaktadır. Özellikle güney kısmında pek çok dağlık alanlar bulunur. 20. Yüzyıl boyunca sayısız idari yapılanma ve isim değiştiren Çeçen ülkesi, SSCB döneminde “Otonom Sovyet sosyalist cumhuriyeti” statüsü altında birlikte olduğu “İnguşya” ile 1992 yılında yollarını ayırdıktan sonra “İçkerya Çeçen Cumhuriyeti” adını almıştı. Geçirdiği iki savaş sonrası ismini “Çeçenistan Cumhuriyeti” olarak yenileyerek Rusya Federasyonu’nda varlığını sürdürüyor.  

‘BENİM İÇİN EN UYGUNU TÜRKİYE OLDU’

Çeçenistan ile Türkiye arasında tarihi bağlar bulunuyor. Bu bağlardan dolayı olacak ki kültürel anlamda Türkler ve Çeçenler arasında bazı kültürel benzerlikler dikkat çekiyor. Ayrıca Türkler ve Çeçenler arasında ayrı bir sevgi ve muhabbet bulunuyor. Bu durum Türkiye-Çeçenistan ülkelerinin arasındaki diplomatik bağlara da yansımış durumda. Ayrıca, bu ilişki Çeçenistan’dan Türkiye’ye okumak için gelenlerin sayısını da artırıyor. Türkiye’de eğitim gören Çeçenistanlı Şamil Paizvev, bunlardan sadece biri. 3 yıldır Konya’da olan ve Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi TIP Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi olan Paizvev, Çeçenistan ve Türkiye ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile kültürel anlamda büyük benzerlikler olduğunu belirten Paizvev, “Ben eğitimimi yurt dışında yapmak istedim. Bunun için yaptığım araştırmalarda benim için en iyi tercihin Türkiye olacağını düşündüm.  Çünkü Türkiye’nin eğitimi oldukça kaliteli. Bunun dışında daha da önemlisi, Türkiye Müslüman bir ülke” dedi. 

KÜLTÜREL BENZERLİKLER VAR

Türkiye ile Çeçenistan arasındaki ilişkiye değinen ve Türkler ile Çeçenlerin birbirlerine olan güçlü bağından bahseden Şamil Paizvev, şunları söyledi, “Çeçenistan’ın çeçen dansı var. Türkler onu çok seviyorlar. Çeçenistan dağlık bir yer. Oldukça da yeşil bir yer. Çeçenistan’la Türkiye arasında kültürel anlamda benzerlikler var. Çoğu şeylerimiz aynı. Büyüklere saygı, küçüklere sevgi, misafirperverlik gibi anlayışlar Türkiye ile hemen hemen aynı. Bundan dolayı benzerlikler var. Ben Türkiye’ye gelmeden önce çok fazla tanımıyordum, bilmiyordum Türkiye’yi. Tek bildiğim Müslüman olması ve halkının yani Türklerin iyi olması. Ama ben buraya geldim ve çok sevdim. Türkler çok misafirperver, iyi davranıyorlar bize. Hatta bize misafir değilsin sen bizdensin diyorlar.  Bu tür şeyler beni çok mutlu ediyor.”

ÇEÇENİSTAN’DA RAMAZANLAR ÇOK GÜZEL

Paizvev, Çeçenistan’ın Müslüman bir ülke olduğunu hatırlattı. Şuadan İslam’ın orada güzel bir şekilde yaşandığını herhangi bir baskının olmadığını dile getiren Paizvev, ülkesindeki Ramazan’lara değindi. “Çeçenistan’da Ramazan’ın manevi bir havası vardır” diyen Paizvev, sözlerine şöyle devam etti, “Ramazan’da özellikle büyük bir saygı olur. Büyük bir oranı oruç tutar, hastalıktan filan oruç tutmayanlar olabiliyor. Ama onlar da saygısızlık olmasın diye hiçbir zaman açık açık yemez ve içmezler. Oruç tutan insanlara karşı büyük bir saygı gösterirler. Türkiye’de de hemen hemen böyle. Ezanlar okunurken sessiz olunun. Ramazan’da camiler dolar taşar. Benim yaşadığım yer köy olduğu için çok kalabalık değil. Bu nedenle dışarlar fazla kalabalık olmaz. Herkes evinde ailesiyle birlikte iftar yapar. Ama Ramazan’da ziyaretler artar. Akrabalar, komşular birbirine ziyarete gider, birlikte iftarlar yapılır. Bu mesela Türkiye’de de var. Bizim yemeklerimiz biraz ağır olur. Türkiye’de mesela çorba olur, ana yemek olur sonra tatlı filan oluyor. Bizim orada tek bir yemek olur ama yemek doyurucu ağır bir yemek olur. O şekilde yemek anlamında farklılıklar var.”

ÇEÇENLER VE TÜRKLER KARDEŞTİR

Konya’daki Ramazanlarla ilgili de açıklamalarda bulunan Paizvev, “Ramazan’da Konya’da güzel bir hava hissediyorum. Manevi bir havası oluyor. Akşamları normalde dışarıya çıkmak istemem ama Ramazan’da akşamları iftardan sonra dışarı çıkmak istiyorum. Bir de burada şöyle bir durum var; Buradaki iftarlar, yardımlaşmalar oldukça güzel. İnsanların birbirlerini iftara davet etmeleri, birlikte iftarlar açılması oldukça hoşuma gidiyor. Bu nedenle Ramazan’ları burada çok seviyorum” diye konuştu. Türkler hakkında önemli bir noktaya da değinen Paizvev,  “Bir de benim Türk arkadaşlarım var, bana yabancı gözüyle bakmıyorlar. Kardeş gözüyle bakıyorlar. Çeçenler ve Türkler kardeştir diyorum ben. Bu kardeşliği de burada güzel bir şekilde gördüm” değerlendirmesi yaptı. 

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim