Türkiye’nin hububat ambarı olarak tanımlanan ve özellikle son dönemde tarımsal çeşitliliğini artırarak şeker pancarının yanında mısır, ayçiçeği, fasulye, kabak çekirdeği, kuş yemi gibi tarımsal ürünlerle de öne çıkan Konya Ovası’nda üretimin ve verimliliğin artırılması için su sorununun hızlı bir şekilde çözülmesi gerekiyor.

Konya Ovası’nın verimli topraklarının büyük bir bölümünden su kıtlığı nedeniyle alınabilecek maksimum verimin henüz alınamadığını dile getiren Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “İçinde bulunduğumuz mevsim, çiftçinin her sabah kalktığında gökyüzüne baktığı, hava durumu raporlarını sıkı bir şekilde takip ettiği bir dönem. Çiftçimiz, bir taraftan başta enerji, mazot ve gübre olmak üzere artan girdi maliyetlerinin kıskacından nasıl kurtulacağının hesabını yaparken; diğer yandan da her geçen gün daha da artan su sorununun ivedilikle çözülmesini bekliyor. Konya Ovası, konumu itibariyle karasal iklimin hüküm sürdüğü bir alanda yer alıyor. Şu da bir gerçek ki artık bölgemizin yağış düzeninde değişiklik var. Bu değişiklik mevsiminde beklenen yağışların çoğu zaman düşmediği bir yapıya evrilmiş durumda. Hal böyle olunca, yıllardır beklediğimiz suya kavuşmak daha elzem bir hal aldı” dedi.

KOP, KONYA’NIN KUZEYİNİ DE SULAYABİLMELİ!

Son yıllarda KOP Bölge İdaresi tarafından hazırlanan projelerle Konya genelinde yaşanan su sorununa çözüm üretmek adına önemli adımlar attığını dile getiren Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “Şunu açıkça söylemek gerekir ki, Konya Ovası, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle suya aç. Suya aç olan toprakları suyla buluşturmak, Konya’nın tarımda birim alandan aldığı verimin daha da artması demektir. Bunun somut örneklerini de KOP kapsamında sulanabilir tarım arazilerinin arttığı bölgelerde görmekteyiz. Aynı çalışmanın Konya Ovası’nın kuzeyinde de yapılması artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bununla ilgili aslında bizim uzun yıllardır vermiş olduğumuz bir mücadele var. Ciddi mesafeler kat etmiş olduk projelendirmeyle ilgili. Ancak bölgemize dış havzalardan su gelene kadar bu mücadeleyi elden bırakmayacağız. Kırsalda verimliliğin artması, çiftçinin gelirinin artması, doğrudan ve dolaylı olarak Konya ekonomisine ve ülkemiz ekonomisine katkı sunacaktır. Tüm bu gerçekler düşünüldüğünde kuzey topraklarının açlığının bir an önce giderilmesi gerektiğini içinde bulunduğumuz ve Allah’ın rahmetini hasretle beklediğimiz bu dönemde tekraren dile getirmekte fayda olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

‘KANAL KONYA PROJESİNİ DE İSTİYORUZ!’

Bugünlerde ülke gündemini sıklıkla meşgul eden önemli konulardan birinin Kanal İstanbul Projesi olduğuna işaret eden Altınekin Ziraat Odası Başkanı Bekir Kağnıcıoğlu, “Tüm çiftçilerimiz adına şunu söylemek isterim ki, ülkemiz adına kısa, orta ve uzun vadede kazanç sağlayacak, ülkemizin dünya ülkeleri içerisindeki değerini artıracak, vatana ve millete fayda sağlayacak her türlü projesinin arkasında ve destekçisiyiz. Buradan hareketle yine ülkemiz ve milletimiz için son derece mühim ve bir o kadar faydalı olacağına inandığımız bir proje önerisini de buradan sunmak istiyoruz. Altyapı ve fizibilite çalışmaları yapılmış olan Konya Ovası’nın kuzeyine su verilmesini öngören çalışma için Kanal Konya Projesi adı altında hızlandırılmış bir program yapılması, Konya Ovası’nın kuzeyinin suyla buluşturulması için ilgili ve yetkili tüm birimlerin taşın altına elini koyması gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanımız, hemşerimiz Murat Kurum’un titizlikle çalışmalarını yürüttüğü, ilgili diğer bakanlıklarımızın paydaşı olduğu Kanal İstanbul Projesi’nin içeriğine bakıldığında ortada suya yön verme çalışması olduğunu görmekteyiz. Benzer bir proje ile ülkemizin akarsu kaynaklarının daha verimli kullanılması için Kanal Konya Projesi’ni önermekteyiz. Boşa akacak tek bir damla suya dahi tahammülümüz yok. Bir tarafta orta vadede susuzluğa bağlı kıtlık senaryoları, bir tarafta yapılabilirliği somut bir örnekle ortaya koyulan Mavi Tünel Projesi ile bu senaryoları yok edecek bir çalışma varken; önerdiğimiz Kanal Konya Projesi ile Kızılırmak’ın suyunun yönünü Konya Ovası’nın kuzeyine döndürmenin mümkün olabileceğini bildiriyoruz” ifadelerini kullandı.

TARIM BAĞ-KUR’U PRİM BORÇLARI ÖDENEMİYOR!

Üreticinin üretmekten vazgeçmediğini, tüm zorluklara rağmen azimle çalıştığını dile getiren Başkan Bekir Kağnıcıoğlu, Tarım BAĞ-KUR’u primlerine yapılan yüzde 19,6 oranındaki artışın, zaten zor durumda olan ve borçlarını ödeyemez duruma gelen çiftçinin üzerine yeni bir yük olarak yüklendiğini söyledi. Bekir Kağnıcıoğlu, “Yaşanan ekonomik koşullar ve kur artışından dolayı zor durumda olan çiftçilerimize yapılan prim artışı çok fazla olmakla birlikte 2019 yılında 764,96 TL olan Tarım BAĞ-KUR primi yapılan artışla yüzde 19,6 artışla 2020’de en düşük Tarım BAĞ- KUR primi 913,80 lira olmuştur. Primi düzenli ödeyenler için ise bu tutar 781,37 lira olarak uygulanacak. Düzenli prim ödeyen Tarım BAĞ-KUR’lular primlerinde ise 5 puanlık indirim sayesinde 132,43, lira avantaja sahip olacak. Yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı düzenli prim ödeyen üreticilerimiz yok diyecek kadar azdır” diyerek sözlerini tamamladı.

RASİM ATALAY

Editör: TE Bilişim