Afgan asıllı İranlı Sajjad Mohseni, İslam dünyası adına önemli noktalara dikkat çekti. Şii-sunni çatışması gibi İslam dünyasının birbirleriyle kavga etmesine neden olan olayların gereksiz ve kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Mohseni, “Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir. Çatışmamamız gerekiyor” dedi. 2 yıldır Konya’da yaşayan Sajjad Mohseni,  Necmettin Erbakan Üniversitesi İşletme Fakültesi 2. sınıf öğrencisi. Eğitim hayatını devam ettirmek için Türkiye’yi tercih eden Mohseni, Türkiye’ye karşı İran’da bir önyargı olduğuna dikkat çekti. Konya’ya gelince tüm bu önyargıların kırıldığını belirten Mohseni, iki ülke arasındaki kültürel farklılıkları ve benzerlikleri anlattı. 

İRAN ŞERİATLA YÖNETİLİYOR 

İran’la ilgili bilgiler veren Mohseni, İran’ın şeriatla yönetildiğini hatırlattı. Bu nedenle çok katı kurallarının olduğunu bildiren Mohseni, “Türkiye’de insanlar daha özgür. Ama İran’da öyle değil. İçki içmek kesinlikle yasak. Kapanmadan dışarı çıkılamıyor. İslam’ın bir kuralı olduğu için kimse bir şey diyemiyor. Bunun iyi yanları da var kötü yanları da var. İnsanlara dinle alakalı bir şeyin zorla yaptırılmasını ben doğru bulmuyorum. Ben Müslümanım. Şeriate göre yaşamayı seviyorum. Ancak bu yaşantı gönüllü şekilde olursa daha iyi olur” diye konuştu. 

TÜRKİYE’Yİ TANIMIYORUZ

İran’da Türkiye’yi tanımadıklarını dile getiren Mohseni, Türkiye’de bu kadar Müslüman olduğunu bile bilmediğini söyledi. “Türkiye’yi İran’da tanımıyoruz. İran’da Türkiye’de çok açık var Müslüman da az diye düşünür” diyen Mohseni, Türkiye’ye geldikten sonra bu düşüncesinin yıkıldığını anlattı. Türkiye’de farklı aşırı uçları görmenin mümkün olduğunu, bu durumun da kendisini şaşırttığını dile getiren Mohseni, sözlerine şöyle devam etti, “Türkiye’nin büyük bir oranı Müslümanım diyor. Özgürlük konusunda Türkiye’yi çok sevdim. İslam’ı çok iyi yaşayan insanları görüyorum. İçten, gönüllü bir şekilde kapanıyor burada insanlar. Ama İran’da böyle değil. Kapalı olanlar kapanmak istediği için değil, zorunlu olduğu için, yasak olduğu için kapanıyorlar. Bu bana uygun gelmiyor. Türkiye’de de şöyle bir yadırgadığım durum var; Mesela bir bayan görmüştüm, kapalıydı fakat kısa eteği vardı. Ben buna çok şaşırmıştım. Madem kapalısın neden etek giyiyorsun? Eğer o eteği giyeceksen başını neden kapatıyorsun? Üzerinde baya bir düşünmüştüm.” Türklerle ilgili önemli bir noktaya da değinen Mohseni, “Türk insanlarını çok sıcak kanlı buluyorum. Kültürel anlamda güzel şeyler var. Mesela çok sevdiğim nokta şu; Türkler ülkelerini çok seviyorlar. Birbirlerine çok tutkunlar. Ya da birbirlerini çok iyi tutuyorlar Türkler. Yabancılara karşı birbirlerini sevmeseler de, iki Türk birbirini tutuyor” diyerek, Türklerin önemli bir özelliğine dikkat çekti. 

RAMAZAN FARKLILIKLARI VAR

İran’daki Ramazan atmosferinin çok farklı olduğunu belirten Mohseni, Ramazan ayının girmesiyle İran’da hayat sisteminin değiştiğini anlattı. Mohseni, İran’daki Ramazan’la ilgili şunları anlattı, “İran’a göre burada Ramazan olduğu çok anlaşılmıyor. İran’da Ramazan başladığı zaman iş saatleri değişiyor. Gündüzleri İran’da hayat  durur İran’da, akşamları da sahura kadar büyük bir hareketlilik başlar. Gündüz 14:00’a kadar dükkanlar kapalı olur. Bu saatte dükkanlar açılmaya başlar iftara kadar. İftarda tekrar kapanır iftar için, iftardan sonra tekrar açılır dükkanlar. Sahura kadar bu hareketlilik devam eder, dükkanlar sahura kadar açık kalır. Ama burada öyle değil. Konya’da Ramazan’da da gündüzleri dükkanlar açık oluyor. Akşamları da kapalı oluyor. Değişen bir şey olmuyor. Akşam da hareketlilik 23:00’da sona eriyor. O yüzden özlüyorum İran’ı bazen. Ramazan olduğunu burada o yüzden çok hissedemiyorum. Siz sahurda kahvaltı tarzı yiyorsunuz. Biz mesela yemek yiyoruz. Doyurucu yemekler yiyoruz. Meyveler, sebzeler, özel yemekler yiyoruz. İran ve Türk yemeklerinde bazı benzerlikler var. Bizde farklı farklı pilavlar var, çorbalar var. Siz mesela önce çorba içiyorsunuz, sonra yemek yiyorsunuz en son tatlı yiyorsunuz. Bizde öyle değil. Bizde çorba bazen yapılır bazen yapılmaz. Biz ana yemek yeriz. Tatlıyı çok fazla tüketmeyiz yemeklerde. Daha çok meyve tüketiriz. Bazı yemeklere burada alışamadım mesela. Bunlardan biri çiğköfte. Çiğköfteye bir türlü alışamadım.”

‘İNSAN BİRLİĞİ OLMALI’

“Ramazan’da Konya’nın manevi havasını seviyorum” diyen Mohseni, insanlara sofralar açıldığını, yardımlar edildiğini, bunun da kendini çok mutlu ettiğini söyledi. Bu anlamda İslam dünyasının da aynı hassasiyetle davranması gerektiğini dile getiren Mohseni, “İslam birliğini daha geniş düşünebiliriz. Bence “İnsan birliği” olarak düşünmek gerekiyor. Her insana, insanca davranmak gerekiyor. İran Şii mesela. Ama diğer Arap ülkeleri ile hep bir Şii-Sunni çatışması var. Bu ayrımın olması bana saçma geliyor. Görüşler farklı olabilir ama çatışma iyi değil. Çünkü Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir. Bu anlamda çatışmamak gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Editör: TE Bilişim