Üye işletmelerin ve ülkemizin rekabet gücünü arttırmak, haksızlıkların giderilmesi mücadelesi vermek ve iktisadi hayatın ahlaki temelde şekillenmesine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Konya Şubesi’nde kısa süre önce gerçekleştiren seçimlerde Atilla Sinacı yeni başkan olarak belirlenmişti. Seçim döneminin ardından hızlı bir şekilde plan ve projeler noktasında çalışmalarına başlayan Sinacı ve yeni yönetimi, Konya’da ses getirecek projelere imza atmayı hedefliyor. Özellikle yeni projelerle Konya’nın ihracatını artıracak, iş potansiyelini geliştirecek bir dönemi hedeflediklerini belirten Başkan Sinacı, bu doğrultudaki yeni hedef ve projelerini Konya Yenigün’e anlattı.

‘CNC TEZGÂHLARI ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK STRAJETİK BİR ÇALIŞMA’

Konya için faydalı olabilecek tüm projelerin içerisinde yer alabileceklerini ve destekleyeceklerini bildiren Sinacı, bu anlamda Konya’da CNC tezgahı üretimini sağlamak adına Girişimci İşadamları Derneği (GİV) Konya Şubesi’nin çalışmalarını desteklediklerini söyledi. Konuyla ilgili ortak bir çalışma yürütülebileceğini dile getiren Sinacı, şunları söyledi, “CNC tezgâhları ülkemiz için çok stratejik bir çalışma. GİV Konya Şube Başkanı Fatih Ceylan başkanımız ve ekibi bu konuya el atmışlar. Gerçekten ülkemizin kanayan bir yarası. Biz bütün dövizi yatırım yapmak adına yurtdışına aktarıyoruz.  Daha önce Kayseri’de Taksan firmamız vardı. Özelleştirme sürecinde Taksan firması da satıldı. Ama satın alınırken kime sattığımız çok çok önemli. O süreci devam ettirebilecek kişilere projeler ve bu yatırımlar satılabilse zaten o insanlar biraz daha geliştirirler. Taksan o dönemde yurtdışına ihracat yapan gerçekten dünyadaki sayılı üreticilerinden bir tanesiydi. Çok tektik bir konu olduğu için insanların göz ardı ettiği bir konu. Bizler teknik işlere çok fazla önem vermiyoruz. Fatih beylerin projesini bizlerde çok önemsiyor ve destekliyoruz. Sektördeki bilgi birikimi de bu proje içerisinde devam ettireceğiz. Hep beraber bir çalışma yapacağız. Bizler Allah nasip ederse ilk adımı attık. Süreç içerisinde toplantılar yapacağız.  Bizim bunu yapmamız için bir neden yok. Sadece bir adım atmamız lazım. Bizler belli yükleri almak zorundayız. Teknik altyapımız buna çok çok uygun. Bizler sadece bu alt yapıyı Konya’nın imalat kültürüne biraz entegre etmeye çalışacağız. Bizler makine yapan makinler yapacağız. Parça üreten makineler yapacağız. Bu çok önemli ve değerli bir şey. Konya’da faaliyet gösteren işadamları dernekleri olarak yaptığımız son toplantıda yazılımları ile ilgili de görüşmelerimiz olacak. TÜBİTAK ile olacak. Konya Sanayi Odamız ile olacak.  InnoPark ve Teknokent ile olacak. Buralar da da yazılım uğraşan ve belli seviyeler gelmiş arkadaşlarımız var. Bizlerin yazılımı da millileştirmemiz lazım. Temel anlamda yapılması gereken parçaları bizler burada üreteceğiz.”

‘OEM ÜRETİM KÜLTÜRÜNÜ KONYA’YA YERLEŞTİRMEMİZ LAZIM’

Sinacı, Konya’nın otomotiv yan sanayi üretimindeki gücünü iyi değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Bu anlamda OEM üretim kültürünü Konya’ya yerleştirilmesinin önemine dikkat çeken Sinacı, “Otomotiv ana sanayinin Konya’ya kurulması gündemdeydi.  Ana sanayinin yatırımları, yani arsa, bina, tezgâh yatırımları gibi aslında otomotiv sanayinin çok önemsemediği yatırımlar. Otomotiv yan sanayinizi sizin arsayı ücretsiz vermeniz, binayı ücretsiz yapmanız çok anlam ifade etmiyor. Buradaki en kritik nokta ürünlerin  tam zamanlı olarak montaj hattına teslim edilebilmesi.  O yüzden bizim OEM üretim kültürünü Konya’da olgunlaştırmamız ve yerleştirmemiz lazım. Konya sanayisi olarak otomotiv yedek parça üretiminde oldukça güçlüyüz. Ama bunları bizler hep aftır market olarak ürettik. Niye? Hep para odaklı çalıştık. Aslında bu süreçten sonra başarı odaklı çalışmamız lazım. OEM üretim kültürünü yerleştirmemiz lazım. OEM üretim kültürü bütün otomotiv  ana sanayicileri  16949 diye bir standarda tabi olurlar. Bu ana standardın altında her üretici firma kendi alt standartlarını oluşturur. Bu alt standartlarda bu firmaların geçmişten gelen bilgi birikimlerini ortaya koyar. Bizim anlatmak istediğimiz bizim bilgi birikimini buraya aktarmamız lazım. Bu çok önemli. Üretim teknolojileri,  yüzey kaliteleri.  Sistemde ana sanayinin içine girdikçe ana sanayi bizleri de geliştirmeye başlıyor. Ürünün gelişmesi sırasında sizin imalatçı olarak sizden aldığı geri bildirimlerinizi de o üretimin üzerine yansıtmaya başlıyor.  Bu sefer ana sanayi ile yan sanayi üreticileri aynı masada oturup ürün geliştirmeye başlıyorlar. Bu da bizim Konya sanayimizin gelecekteki promosyonu açmaya başlayacak.  Bu sürecin belli basamaklardan ve belli süreçlerden geçmesi gerekiyor.  Bu da sanayicimizi biraz yorabilir. Bizler de bu süreçleri biraz daha rahatlatmak adına ASKON olarak diyoruz ki OEM üretim kültürü projesini geliştiririm biz. OEM üretim yapmak isteyenlere nasıl yapılması gerektiğini anlatmaya başlayalım. Çünkü bu gerçekten bir kültür. Otomobil ilk üretildiğinde bu yana bilgiler süzülüp gelmiş. İnşallah Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve önderliğinde yerli otomobili yapacağız. Yerli otomobil konusunda çalışma başlanıldı bilindiği üzere.  Bu süreçte TOGG ile de birliktelik yapmak istiyoruz.  Otomotiv önemli. Nasıl ki inşaat sektörü lokomotif sektörlerden bir tanesi. Otomotiv de endüstri için lokomotiflerden bir tanesi.  2019 yılında otomotiv sektörü yüzde 50’e yakın daralma gösterdi. Süreç içerisinde ABD ve Avrupa Birliğini koymuş olduğu emisyon hacimlerinin yarattığı sıkıntılar da üstüne eklenince iyice daralma görürdü. 2020 de son gördüğümüz tablo da otomotiv satışlarında küçük bir ivmeleme başladı. Fabrikalarda da bu doğrultuda üretimlerini artırmaya başlayacaklar.  Süreç içerisinde otomotiv yan sanayi gelişmeye başlayacak.  Hiçbir zamanda durmaz. Bütün dünyada belli dönemlerde ekonomik anlamda durağan zamanları ve dönemleri yaşanacaktır. Ama hiçbir zaman ekonomi asla ve asla durmaz. Durmağı için de bu süreci ne kadar iyi değerlendirebilirsek biz, bilgi birikimi bakımda bir diğer seviyeye o kadar güçlü geçmiş oluruz. Bizim şuanda ekonominin durağan gibi görülen, ama kendi dinamikleri içinde hızlı bir şekilde devam eden özellikle havacılık ve savunma sanayinde çok yüksek üretim hacimlerine ulaşmış durumdayız. Yüksek ihracat süreçlerine ulaşmış durumdayız. Bu projeler için Konya’da fili anlamda çalışılıyor. Çünkü çalışmak zorundayız. Biz sanayicileriz. İşadamlarıyız.  Biz önce fikirlerimizi beyan ediyoruz. Ondan sonra bu fikirlerimizi olgunlaştırmak amacıyla kimlerle işbirliği yapılacaksa, kimlerle birlikte hareket edilecekse o kurum ve kuruluşlarla da birlikte yola çıkılıyor” ifadelerini kullandı.

‘KONYA FARKLI SEKTÖRDE DE GELİŞİYOR’

Sinacı, Konya’nın farklı sektörlerde gelişmesinin ekonomi açısından olumlu olduğuınu söyledi. Çeşitlenmenin her zaman iyi olduğuna vurgu yapan Sinacı, sözlerini şöyle sürdürdü, “Çeşitlenmek ekonomik durağanlık döneminde birçok sektörün farklı farklı iş hacimlerini artırması anlamına geliyor. Kayseri mobilya sektöründe çalışmalar yapıyor. Gaziantep tekstil sektöründe çalışmalar yapıyor. Bu sektörler biraz yavaşladığı zaman bunların hem ana sanayileri hem de yan sanayileri daha hızlı bir şekilde işleri yavaşlatmak zorunda. Bu da şehri çok hızlı bir şekilde durağanlaşmaya geçiriyor. Bu sefer şehirdeki yatırımcılar farklı sektörde iş arayışına geçiyorlar. Farklı sektörlerde iş arayışı yaparken aslında bir de sermaye kaybetmeye ya da zaman kaybetmeye neden oluyor bu durum. Konya’nın yaptığı gibi işler giderken birçok sektörde, birçok iş dalında tecrübe etmek çok çok önemli. Konya sanayisi olarak otomotiv yan sanayinde çalışıyoruz.  Hidrolik sanayisinde çok önde firmalar Konya’da üretim yapıyor. Tarım sektöründe keza öyleyiz. Gıda sektöründe, tekstil sektöründe varız. Mobilya sektöründe varız. İnşaat sektöründe de birçok çalışma devam ediyor. Bu sektörlerin biri durduğu zaman diğer sektörler Konya’ya can veriyor. Öbür taraftaki durağanlık hissetmeden biz bu süreci Konya olarak geçebiliyoruz.”

MARKALAŞMA KONUSU DÜNYADAKİ BÜTÜN ŞİRKETLERİN KONUSU

Markalaşma noktasında sorunlar yaşandığını ancak bu sorunların tüm dünyanın sorunu olduğu bildiren Sinacı, “Markalaşma konusu dünyadaki bütün şirketlerin konusu.  Sadece ülkemizin değil.  Gelişmiş ülkelerde yaşlanmış firmalar biraz daha fazla. Dünya’da 100 yaşını geçmiş birçok firmaya rastlayabiliyorsunuz.  Türkiye bu durum biraz daha sayılı oluyor. Bu da bizim geçmişten gelen kültürümüzden kaynaklanıyor.  Yatırım kültürümüzden kaynaklanıyor.  Firmalar olarak firmamızı sıfırdan belli bir noktaya getiriyoruz.  Sıfırdan belli bir noktaya gelme süreci içersinde biz birçok zorluklar yaşıyoruz. Sıkıntılar yaşıyoruz. Ondan sonra buna öyle sahipleniyoruz ki, bırakamıyoruz. Aslında bizim o süreçler içerisinde bunu bir şekilde delege etmemiz lazım. Bırakabiliyor olmamız lazım. Farklı yetenekteki ve yetkinlikteki insanlara biraz yetki devrini teslim etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘KONYA İHRACATINI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’

Sinacı, ihracatın önemine de dikkat çekti. Ülke ve şehir ekonomisinin ihracat sayesinde daha ileri noktalara taşınacağına dikkat çeken Sinacı, ASKON Konya şubesi olarak ihracat noktasında yapacakları çalışmaları şöyle anlattı,Konya’nın ihracatı artırmak sureti ile çalışmalarımız var. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)’in işi gücü ticaret. Ticari diplomasi. DEİK yatırımcılar tarafından, sektörün içerisindeki birçok insan tarafından biliniyor ama nasıl çalıştığı, hangi sistemde çalıştığı, nasıl bir yapıya sahip olduğu bilinmediği için biraz daha uzak kaldı. Biz DEİK’in yapısını çok iyi biliyoruz. Bundan yaklaşık üç ay önce DEİK Genel Kurulu yapıldı. DEİK Genel kuruluna ASKON imzasını attı şuanda. Tam 11 ülkede bazı masaların başkanlıklarını aldı. Diğer masaların tamamında da Yönetim Kurulu Üyeliklerine geldiler. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukranya seyahatinde ASKON olarak Cumhurbaşkanımızın yanındaydık. Orada Ukrayna Cumhurbaşkanı ile Cumhurbaşkanımızın atmış olduğu ticari anlaşmalara ASKON olarak bizler de taraftık. Onun haricinde yine Cumhurbaşkanımızın DEİK ile gittiği Litvanya’dan da güzel siparişler alındı.  DEİK bu kadar önemli DEİK bu zamana kadar ihmal edilmiş. Ama hep dile getirdiğimiz Anadolu sermayesi, İstanbul sermayesi diye. İstanbul sermayesinin içinde olduğu bir organizasyon.  Anadolu’ya bir türlü kaydıramadık.  11 masanın temsilciliğini alarak bu zinciri bir şekilde kırdık. İnşallah önümüzdeki bir ay içerisinde DEİK’deki arkadaşlarımızı buraya davet edeceğiz ve inşallah Konya’da ses getiren çalışma yapacağız. Konya’mızdaki birçok sanayicimizi öncelikle DEİK’e üye yapacağız. Sonra iki sene sonraki DEİK seçimlerinde ASKON olarak damgamızı vuracağız ama, ASKON Konya olarak da çok etkin bir hale geleceğiz. Bu önem verdiğimiz bir konu. Masada söz söyleme hakkına sahip olacağız. DEİK’te Konya’yı temsil edeceğiz.”

‘ASKON KONYA OLARAK KALİTE YÖNETİM SİSTEMİNE KAVUŞUYORUZ’

Göreve geldikleri an itibariyle ASKON Konya’nın Kalite Yönetim Sistemine kavuşmak amacıyla çalışma başlattıklarını ifade eden Sinacı, “Türkiye’de hiçbir sivil toplum kuruluşunda olmayan Kalite Yönetim Sistemine biz başladık. İnşallah üç dört ay içerisinde Kalite Yönetim Sistemine sahip İSO 9001 Kalite Standartlarına sahip Konya ASKON olacağız. Dernekler kanununda ve yönetmenliklerinde bizim neler yapmamız gerektiği konusunda bazı kanun koyucularımızın bize yönlendirmeleri var. Lakin her bölgenin kendine göre gerçekleri var. ASKON Konya’nın yönetim tarzında kendine göre gerçeklikleri var. Bu toplumsal kültürden, hayata bakışımızdan coğrafyadan. Biz bu gerçekler doğrultusunda kalite yönetim sistemi ile bir kurumsal kültür oluşturmaya çalışacağız. Üyelerimiz ASKON’a geldiğinde ASKON’da neler oluyor. Nelerle yazışılmış, kimlerle konuşulmuş, nasıl faaliyetler yapılmış. Nasıl fotoğraflar çekilmiş bunların bir standardı olacak” dedi.

ÇATALHÖYÜK MİLLİ TARIM ZİRVESİ SÜRECEK

ASKON Konya Şubesi tarafından geçtiğimiz yıl 'Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi' gerçekleştirildiğini hatırlatan Sinacı, bu zirvenin ulusal ve uluslararası boyutta ses getirdiğini söyledi. Bu anlamda, geçen yıl olduğu gibi bu zirvenin bu yıl ve gelecek yıllarda da devam edeceğini paylaşan Sinacı, şunları söyledi, “ASKON Konya Şubesi tarafından geçtiğimiz yıl 'Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi' gerçekleştirildi. Bizler bu konunun eksikliğini ASKON Konya olarak hissediyorduk. Çünkü Konya’nın sürekli tahıl ambarı şehri olduğu ifade edilirdi. Tahıl ambarı konusunda konuşulan hiçbir şey yoktu. Birçok şey yapılıyor ve anlatılıyor. Birçok insan da tarımın içerisinde. Buradan da kazanç elde ediliyor. Ama netice itibariyle Konya anlamında anlatmamız gerekiyordu. Çünkü bu bizim için çok özel bir durum. Bu sene de Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi’nin komisyon üyeleri belirlendi. Şimdi birlikte çalıştığımız kurum ve kuruluşlarla yazışmalara başlayacağız. Onlardan da temsilci isteyeceğiz. Çatalhöyük Konya için çok çok değerli.”

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim