Helvacızade Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, firmalarının ihracat hedefleri ve sektörün ihracatta geldiği nokta ile ilgili bilgiler verdi.

Türkiye’nin bitkisel yağ alanındaki durumunu değerlendiren Büyükhelvacıgil, “Yağ, un şeker günümüzde insanlığın temel gıdalarıdır. Yağ da bu noktada olmazsa olmazımızdır. Sektör olarak da hacmiyle önemli bir sektördür.

“Bitkisel yağlar dediğimiz, Ayçiçek, Mısır, Kanola, Soya, Keten Tohumu yağı başta olmak üzere birçok üretimimiz var. Yağ tüketimimizin yüzde 85’in Ayçiçek yağı oluşturuyor. Yüzde 15’i diğer yağlar oluşturuyor. 1,5 milyon ton yağ tüketimimiz var TÜİK rakamlarına göre. 1 milyon tonu sıvı yağlar oluşturuyor, 500 bin tonunu da endüstriyel yağlar oluşturuyor. Farklı bitkilere ait farklı fayda ve aromaları da mutfağımıza kazandırabiliriz. Tüketicilerin farklı çeşitte yağları tüketmesi vücuda sağladığı faydalar açısından da çok önem arz ediyor. Tabi bu noktada doğru rafinasyon oldukça önemli, 6 aşamalı rafinasyon teknolojimiz sayesinde biz firma olarak olumsuzluklardan maksimum seviyede arındırılmış, bitki faydalarını koruyarak, yağın yapısını bozmadan her şişede stabil kalitede üretim yapıyoruz. Doğru rafine edilmiş, farklı çeşitte yağların tüketilmesini öneriyoruz.” Dedi. Yağ sektörünün, stratejik bir sektör olması yanında birçok sorunu da barındıran bir sektör olduğunu belirten Büyükhelvacıgil, başta tağşiş gibi bir sorunla mücadele ettiklerini dile getirdi.

İthalatın da büyük bir sorun olduğunu dile getiren Büyükhelvacıgil, “Ülkemizde Ayçiçek üretiminin yeterli olması gerekiyor. Maalesef yetmiyor. Biz şu an ithal etmek zorunda kalıyoruz. Geçtiğimiz yıl ülke olarak 712 bin ton çekirdek ithal ettik. Bunun yanında ham yağ da ithal ettik. Ülkemizin ilk 10 ithalat kaleminin 8. sırasında yağlı tohumlar geliyor. Bunlar ciddi rakamlar. Tarım ürünleri ticaretinde dış ticaret açığımız yokken; yağlı tohum ve türevlerinde dış ticaret açığımız yıllık 2,5 milyar dolar civarında gerçekleşti. 2018 yılı yağlı tohum ve türevleri ithalatı 8 milyon 360 bin tona ulaştı. Bunun yıllık parasal karşılığı ise 3,5 milyar doların üstündedir” diye konuştu.

Sektörün gelişimi için desteklerin önemine de vurgu yapan Büyükhelvacıgil, “Sektörün desteklenmesi demek halkımızın ve çiftçimizin desteklenmesi demektir. Bu sebeple yağlı tohum üreten çiftçiden başlayarak, yağlı tohum kırıcı ve rafine sanayimizin sorunlarının çözülmesi ve desteklenmesi gerekir.’’ dedi.

 İHRACATTA IRAK VE SURİYE OLUMSUZ ETKİLEDİ

Yağ ihracatı noktasında da değerlendirmelerde bulunan Başkan Büyükhelvacıgil, “Türk Malı’ nın dünyada bir değeri var. Her bölgede iyi bir imajımız var. Bu anlamda yağ ihracatında da önemli bir yerimiz var. 1.5 milyar dolar gibi bir ihracat rakamımız vardı. En büyük pazarımız Irak ve Suriye idi.  Özellikle Irak’a yıllık 800 bin ton rakamını görmüştük. Bu da ihracatta iyi bir rakamdı. Fakat Irak’ta bir fabrika kuruldu. Devlet eliyle büyük bir yatırım yapıldı. Orada üretim olunca bizim ihracatımız düştü. Suriye’nin de durumu ortada. Şu an ki rakamlar 400 bin ton civarlarındadır. Yani o bölgeye ihracatımız yüzde 50 düştü” ifadelerini kullandı.

70’İN ÜZERİNDE ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ

İhracatın önemine dikkat çeken Büyükhelvacıgil, “Ülke olarak biz 12 bin dolar civarında bir milli gelir seviyesindeyiz. 25 bin dolarlık bir milli gelir hedefine ulaşmamız lazım. Bu rakama ulaşılınca zaten üst lige çıkmış oluyorsunuz. Bunun olabilmesi için ihracata ihtiyaç var. Yani katma değeri yüksek ürünler üretmek lazım. Biz, Zade Vital markamızda yepyeni bir inovasyonla büyüyen ve önemli bir Pazar oluşturduk. Zade Vital değerli bir ürün ve bu ürün ile Sağlık alanında ihracat yapmaya devam ediyoruz. 5 Milyon’dan fazla D Vitamini ve Omega 3 kapsülü gönderdik. Bu yıl 70 Milyon kapsülü geçmeyi hedefliyoruz. PL ve White Label kanalında ulusal ve uluslararası bir çok marka ile çalışıyoruz. Çiftçimize ve ülkemizin tıbbi bitkilerine değer katarak ihracatta katma değerli ürün haline dönüştürüyoruz. Bu yıl bitmeden ABD’de başladığımız e ticareti Avrupa’da açmayı hedefliyoruz. 2020 öncesinde Avrupa amazon’da ürünlerimizi görüyor olacaksınız. Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor.

Zade Vital’in yanı sıra Zade yağları olarak 70’den fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunu daha da ileri taşımak için yatırımlarımız sürüyor. Dünyada farklı çeşitlerde yağlar tüketiliyor, tüm bitkisel yağları ürünün doğasına uygun üretim yöntemi ile üretebildiğimiz için; farklı ülkelerde farklı çeşitte yemeklik bitkisel yağları üretip satabiliyoruz. Tüketicilerin farklı ihtiyaç ve taleplerine cevap verebilmek için de detaylı ar-ge ve ür-ge çalışmalarımızı kategoriler özelinde sürdürmeye devam ediyoruz. İhracat için de katma değerli ürünler geliştirmek en önemli odağımız. Yerli imkanlarımız ile yüksek kâr payı elde ettiğimiz ürünlerle yapılan ihracat en önemli ihracattır. Bu anlamda markalar önemli. Şehirler markalarla büyür, ülkeler markalarla büyür” dedi.

İHRACAT OLMAZSA OLMAZIMIZ

Büyükhelvacıgil, “İhracatta olmazsa olmazımız. Biz de Helvacızade Grubu olarak buna katkı sağlamaya çalışıyoruz. Hem Zade Vital hem Zade ile pazarda yarış içerisindeyiz. Cumhuriyet tarihimiz boyunca elbette ki her hükümet Ülkemiz için çalıştı. Hiç kimse ülkemizin kötüye gitmesini istemez. Cumhurbaşkanımız önderliğinde şu anki yönetim çok daha fazla gayret gösteriyor. Sanayicinin ihtiyacı olan her şey için elden gelen yapılıyor. Biz de sanayiciler olarak samimiyetle çok çalışarak birlik beraberlik içerisinde ülkemizi ileriye taşımak istiyoruz” diye konuştu.

ZEYTİNYAĞINA ÖNEM VERİLMELİ

Zeytinyağına önem verilmesi ve zeytinyağı ihracatına yönelik çalışmaların artırılması gerektiğine vurgu yapan Büyükhelvacıgil, şunları söyledi: “Zeytinyağı bizim çok önemli. Burada önümüz açık. Ülke olarak biz Akdeniz ülkesiyiz. Tüketeceğimiz en öncelikli yağlardan biri zeytinyağı olmalı. Zeytinyağını üretemeyen ülkelere baktığımızda zeytinyağı kategorisinde marka olanlar var. Bugün İtalya markası, dünyada nam yapmış bakıyoruz ki zeytinyağı Ayvalık’ta dolduruluyor. Biz dünyada marka olmalıyız. Önümüzde Çin var, Hindistan var. Ciddi bir nüfustan bahsediyoruz. Bu ülkelerdeki insanlar da zeytinyağı tüketmeli. Devletimize önemli iş düşüyor. Ülkemizin zeytinyağı ihracatına ayrıcalıklı destek verilmeli. Ülkemizin zeytinyağı çok yüksek kalitede, biz firma olarak yüksek kalite ve duyusal özellikte zeytinyağı üretimi yapıyoruz. Zeytinyağı kategorisinde mutfak içerisindeki kullanım alanlarına uygun olarak sızma zeytinyağı özelinde ar-ge ve ür-ge faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Bu alanda satışa çok yeni sürdüğümüz aromalı zeytinyağı çeşitlerimiz bulunuyor. Bu ürünler, mutfaktaki kullanım alanlarına özgü olarak geliştirilmiş kıymetli ürünlerdir. Katma değerli olarak geliştirilmiş olan zeytinyağı özelinde markalı ürünler ile ülkemizin zeytinyağı ihracatı ve marka imajı giderek güçlenecektir.”

İBRAHİM ÇİÇEKÇİ

Editör: TE Bilişim