Ömrünü vakıf işlerine veren, hafız yetiştirmek için gayret gösteren Milli Gençlik Vakfı (MGV) Konya Şubesi eski başkanlarından Sahip Eke, Hakk'a yürümüş, önceki gün toprağa verilmişti. Kalp krizi sonucu 66 yaşında vefat eden merhum Eke, hayırlı hizmetleriyle biliniyordu. 1999-2002 yılları arasında 3 yıl MGV İl Başkanlığı görevini yürüten merhum Eke, bu görevinin ardından kendini Kur'an Kursu hizmetlerine verdi. Bu kapsamda merhum Eke, Veysel Karani Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği çatısı altında bulunan Veysel Karani Kur’an Kursu, Suffe Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği çatısı altında bulunan Yaylapınar Kız Kur’an Kursu ve Emirsultan Kur’an Kursu Yaptırma ve Yaşatma Derneği çatısı altında bulunan Şifa Kız Kur’an Kursu'nda öğrenci yetiştirmenin gayreti içindeydi. Dava ve yol arkadaşları, dostları, vakıf işlerini yürüttüğü arkadaşları merhum Eke'yi anlattı. Merhum Eke'nin tam bir dava ve vakıf insanı olduğunu belirten dostları, Eke'yi anlattı.
'DİN EĞİTİMİYLE İLGİLENİYORDU'
Merhum Eke'nin dava arkadaşlarından, 21. Dönem Konya Milletvekili ve Meram Eski Belediye Başkanı Veysel Candan, merhum Eke'yle 20 yıla yakın bir süredir birlikteliklerinin olduğunu söyledi. Eke'nin çalışkan, dürüst, temiz bir insan olduğunu belirten Candan, "Merhum Eke'nin Milli Gençlik Vakfı'nda da çalışmaları oldu. Daha çok din eğitimiyle ilgileniyordu. MGV'den sorna Kur'an Kurslarında da hayırlı hizmetler yapma gayretinde oldu. Her zaman çalışmalarıyla, insanlığıyla hayırla yad edilecek bir insan. Allah rahmet eylesin" dedi.
'MÜCAHİT BİR ARKADAŞIMIZDI'
Merhum Sahip Eke'nin dava ve yol arkadaşı, milli görüş camiasının Konya'daki önemli isimlerinden olan Halil İbrahim Dağ, merhum Eke'yle 30 yıllık bir arkadaşlıklarının olduğunun bilgisini verdi. Merhum Eke'nin çok hayırsever bir insan olduğunu, sürekli çocukların eğitimiyle ilgilendiğini belirten Dağ, şöyle devam etti, "Çocukları sürekli umreye götürürdü. Bunun için koştururdu. Birlikte senelerdir yardım toplardık. Gönül ortaklığımız vardı. 3 Kur'an Kursu, 600 çocuğun sorumluluğu üstündeydi. Son olarak 15-20 gün önce 4. bir Kur'an Kursu'nun yönetimini üstlenmişti. Mücahit bir arkadaşımızdı. Gece gündüz birlikteydik. MGV'den tut, AGD'ye kadar ve sonrasında da hep birlikteydik. Hayırlı hizmetleri oldu, Allah rahmet eylesin."
'HAYIRLI HİZMET YAPTI'
Milli Gençlik Vakfı (MGV) ve Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya İl Başkanı Mehmet Parlak, merhum Eke'nin 1999-2002 yılları arasında MGV İl Başkanlığı görevini yürüttüğünü hatırlattı. Bu dönemlerin çok zor geçtiğini ona rağmen merhum Eke'nin bu görevi yürüttüğünün altını çizen Parlak, "Çok zor dönemlerde bu görevi yürüttü. Çünkü MGV'nin kapatılma süreciydi bu dönemler. MGV görevinin ardından MGV'nin emaneti olan Kur'an Kursu hizmetlerine devam etti. İyi bir dava adamıydı. Hem MGV döneminde hem de sonraki yıllardaki Kur'an Kursu hizmetlerinde olsun hayırla yad edilecek hizmetler yürüttü. Allah kendisinden razı olsun, Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı.
'ÇALIŞKAN, DÜRÜST BİRİYDİ'
Merhum Eke'nin dava arkadaşlarından Mustafa Şen de, merhum Sahip Eke'nin asker kökenli olmasından dolayı oldukça disiplinli biri olduğuna dikkat çekti. Verdiği sözlerin sonuna kadar arkasında durduğunu dile getiren Şen, merhum Eke'yle ilgili olarak şu sözlere yer verdi, "Çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle bilinirdi. İslam'a uygun yaşamaya çalışan biriydi. Disiplinsizliği hiç sevmezdi. Bu konuda disiplinsiz bir iş yapıldıysa buna kızardı ama karşısındakine bunu yansıtmazdı çünkü karşısındakini kırmak istemezdi içine atardı. Bu kadar da naif bir insandı. Samimi bir insandı. Bir vakıf insandı, hayır işlerinde koşturmayı çok severdi, bu işlerde koştururken üzüldüğü şeyler olurdu ama hep içine atardı."
'PIRIL PIRIL BİR İNSANDI'
Yol arkadaşlarından Sami Akkaya da, merhum Eke'nin çok çalışkan, dürüst bir insan olduğuna dikkat çekti. "Pırıl pırıl bir insandı Sahip Eke" diyen Akkaya, şu sözlere yer verdi, "3 Kur'an Kursu'nun başkanlığını yapardı. Çok çalışkan bir insandı. Çok azimli bir insandı. bu azmi çalışmalarına yansırdı. Çok da başarılı çalışmaları vardı."
'ÇOK TİTİZ BİR İNSANDI'
Merhum Eke'nin başkanlığını yürüttüğü Şifa Kur'an Kursu'nun yöneticilerinden Mehmet Çelik, merhum Eke'yle yaklaşık 15 senelik bir tanışıklıklarının olduğunun bilgisini verdi. Merhum Eke'nin iyi bir insan olduğuna şahitlik ettiklerini belirten Çelik, şöyle devam etti, "Merhumun kendinden başka kimseye itimat etmezdi işinin üstünde o kadar titizdi. Biri bir yanlış yapar da Kur'an Kursları'na bu hata mal olur diye çok korkardı. bu yüzden her şeyi kendisi yapardı, her şeyi not alırdı. Önce MGV'deydi, ordan Veysel Karani'ye geldi, Şifa Kur'an Kursu yeni bir de Fatma Kalaycılar Kur'an Kursu'nun yönetimini almıştık 15 gün önce filan. Bu işlerle uğraşmayı, bu hizmetleri yapmayı çok severdi. Hatta bu hizmetler onun için aşktı. Sabah 8.30'da gelirdi akşam 20.30'a kadar herkes gider o burada öğrenciler için uğraşırdı."
'ÇOCUKLASRI HAFIZ YAPMAK İÇİN UĞRAŞIRDI'
Kur'an Kursu yöneticilerinden, merhum Eke'yle birlikte hayır işlerinde çalışan İlyas Duran da, yaklaşık 15 senedir merhum Eke'yi tanıdığını, merhum Eke'nin çok müstesna bir insan olduğunu söyledi. " Küçük bir hatayı bile gördüğü zaman hatayı affetmezdi" diyen Eke, şunları söyledi, "Kurslar için 24 saat hocaya az gelirdi. Yorulmak nedir bilmezdi. O şekilde bir azmi vardı çocuklar üzerinde. Bir çocuğu hafız yapabilir miyim diye çok didinirdi, çok severdi çocukların eğitimiyle uğraşmayı. Çok çalışkandı, böyle bir adam bir daha bulunur mu çok zor."
'ÇALIŞKAN BİR İNSANDI'
Veysel Karani Şifa Kur'an Kursu yöneticilerinden Kadir Taşoluk da, merhum Sahip Eke'yle 20 senedir bir tanışıklıklarının olduğunu, merhum Eke'nin eşi bulunmayacak bir insan olduğunu söyledi. Merhum Eke'nin titiz, dürüst, çalışkan bir kişiliğinin olduğuna dikkat çeken Taşoluk, merhum Eke'nin tüm çalışmaları dikkatle takip ettiğine değindi.
'KUR'AN SEVDALISI BİR İNSANDI'
Merhum Sahip Eke'nin yaklaşık 20 yıllık arkadaşı, Kur'an Kursu yöneticilerinden Durmuş Ali Eşdi de, merhum Eke'yle ilgili olarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Merhum Eke'yi "Kur'an sevdalısı, dört dörtlük düzgün bir insan" olarak tanımlayan Eşdi, Eke'yle ilgili olarak şunları anlattı, "Ben ona gıpta ediyordum, bazen benim ayağım ağrıyor filan diye takılıyordum o da diyordu ki "benim her yerim ağrıyor ama ne yapalım bu Kur'an Kurslarının işleri yürüyecek" diyordu. 24 saati burasıydı. Müsrifliği hiç sevmezdi. Burada tuzun dahi hesabını sorardı. Hayırda yarışan bir arkadaştı. Umreye gidecekti öldüğü günden 2 gün sonra. Sanki hissetmiş gibi öldüğü gün herkesle vedalaştı umreye gideceğim diye. Daha öncelerde de umreye gitti ama böyle vedalaşmamıştı. Bize Kur'an Kurslarıyla ilgili bilgiler verdi, bunları bilin dedi. Cuma namazı kıldı, namaz çıkışı cemaatle vedalaştı. Kimseyi kırmak istemezdi, çok ince düşünen çok tatlı bir insandı. Mekanı cennet olsun. Makamda, koltukta filan gözü yoktu. Ne zaman genel kurula gitsek herkesi toplar derdi ki; "Kimse bulunmaz hint kumaşı değil, bu işi yapabilecek biri varsa ben hemen bırakayım başkanlığı, nefer olarak çalışmaya devam edeyim, başkanlığı biri alsın. Koltuk moltuk önemli değil" derdi. Böyle eşsiz biriydi. Allah mekanını cennet etsin. Hafız olan öğrencileri umreye götüreceğim dedi, böyle bir proje üretti gece gündüz çalıştı, öğrencileri umreye götürdü. Müstesna bir insandı."
'KUR'AN-I KERİM ÖĞRETME GAYRETİNDEYDİ'
Yol arkadaşlarından Mustafa Önder de, merhum Sahip Eke'nin çok titiz bir insan olduğuna dikkat çekti. Yaptıkları çalışmalar süresince kendisini çalışmalarda hata olmaması için sık sık uyardığını dile getiren Önder, "Bu Kur'an Kursları'nın yükselmesi lazım buralara sahip çıkılması lazım derdi. Kur'an-ı Kerim'i öğrenen, yaşayan öğrenciler yetiştirmeye gayret ederdi. Her yaptığı işi takip ederdi. Bir insana bir görev verdiyse o görev yapıldı mı yapılmadı mı birebir takip ederdi" şeklinde konuştu.
ABDULLAH AKİF SOLAK
