Aslen asker kökenli olan ve 1997 yılında görevinden ayrılarak ticari hayata başlayan Adnan Şahin, 1999 yılından 2007 yılına kadar bir holdingde üst düze yönetici olarak çalıştı. Sonrasında holdingdeki görevlerinden ayrılan Adnan Şahin, ortağı İbrahim Azman ile birlikte 2009 yılında kahve sektörüne adım attı. 12 yıldır bu sektörde yer alan Has Kahve Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Şahin, geride kalan 12 yıllık süreçte sektörde yaşanan gelişmeleri, Has Kahve’nin bu süreçte elde ettiği gelişmeleri ve Has Kahve olarak hedeflerini anlattı.

‘İŞİNİZLE BÜTÜNLÜK KURMAZSANIZ, BAŞARAMAZSINIZ!’

İşin içine girip, o işle bir bütünlük oluşturmadan kalitenin yakalanamayacağını söyleyen Adnan Şahin, “2007 yılından itibaren işin içine kendim girdim. Buradaki bütün alet ve makineleri kendim söküp takabilir hale geldim. Diğer yandan öyle bir damak tadı gelişti ki, artık kahvenin kokusundan bile aromasını alabilir hale geldim. Üretim yapmayı seviyorum. Çalışmayı seviyorum. Bu da işimde beni başarılı kılıyor” dedi.

40 YILLIK HATIR, ÖMÜRLÜK HATRA DÖNÜŞÜYOR

Kahvenin 40 yıllık hatırını ömürlük bir hatıra çıkarmak için çalıştıklarını ve ‘Ömürlük hatırlara’ söylemini ürettiklerini dile getiren Has Kahve Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Şahin, Has Kahve’nin öyküsünü şöyle anlattı: “Has Kahve 1952 yılında Aziziye Camii’nin bulunduğu çevrede temellerini attı. Konya halkı, burada dövülerek elde edilen doğal kahvenin tadını çok beğendi. Biz sonrasında kahveyi aynı doğallığını koruyarak, belli standartlar ölçüsünde daha seri üretmeye başladık. Kahve öyle bir şey ki, çok basit gibi görünür üretimi. Ama birçok ayrıntısı vardır. Herkesin damak tadı farklı olduğu gibi, herkesin ürettiği kahve de farklıdır. Kavururken 1 derece bile oynasa, bu hemen hissedilir. Pür dikkat hareket etmek gerekir.

Biz 2007 yılında İbrahim Azman ile birlikte burayı devraldık. Çalıştıkça büyüdük. Birbirinden farklı bir çok çeşit yaptık. Bunları seri bir şekilde üretiyoruz. Yeni bir parti üretim yapıldığında hemen bir fincan kahve gelir önüme, kendim de içerim. Kendim beğenmediysem, onu başkasına da içirmem. İlk dönemde biraz zorlandığımız oldu üretim aşamasında. Tabi sonrasında kendimiz bizzat işin içine girince ürün çeşitliliğini de artırdık. Gerçekten canı gönülden çalışırsanız bu, beraberinde başarıyı getirecektir. Ancak şunu da unutmamak lazım, çalışmaktan maksat para kazanmak olmayacak. İşinizi iyi yaptıktan sonra zaten para arkasından geliyor.”

‘KIVAMI YAKALAMAK İÇİN BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE ÇALIŞIYORUZ’

Kahvenin Brezilya’dan ve aynı bölgeden geldiğini, kahve çekirdeklerinin büyüklüklerini dahi değiştirmediklerini dile getiren Adnan Şahin, “Aroması bile yıllardır aynıdır kahvemizin. Bu da yetmez, kavurma ve taş değirmende çekme aşamasında da yakaladığımız standardı asla bozmayız. Tabi bu standardı yakaladıktan sonra, Konya’nın yerel bir markası olmaktan çıkıyorsunuz. Türkiye’ye ve hatta dünyaya hitap edebilir hale geliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Has Kahve’nin orta kavrulmuş kahve olduğunu, Anadolu’nun damak tadına hitap etmek için bunu tercih ettiklerini dile getiren Şahin, “120 kilogramlık bir kahve çekirdeği yaklaşık 25 dakika boyunca kaynıyor. Ondan sonra bunu soğutuyoruz, taş değirmenlerde çektikten sonra tekrar soğutuyoruz. Sonra ise paketleme makinesine alırız. Tabi bu süreç tamamıyla el değmeden olur” dedi.

Türk kahvesinin faydalarına da değinen Adnan Şahin, “Birçok araştırma yapılmış ve neticeleri kesinleşmiş. Kanser hastalıklarının bazılarına iyi geldiği biliniyor. Pankreas rahatsızlıklarına iyi geliyor. Yüzde 40 oranında ağrı kesici özelliğe sahip” dedi.

TİCARET HACMİNDE PETROLDEN SONRA İKİNCİ SIRADA

Dünyada ticareti en çok yapılan ürünlerin başında petrol geldiğini, ikinci sırada ise kahvenin yer aldığını söyleyen Adnan Şahin, “Tüm toplumun damak tadına hitap edebilmek için doğal katkı maddeleriyle değişik aromalı kahveler yaptık. Mesela Osmanlı Kahvesi yaptık. Bu kahve 7 çeşitten oluşur. İçerken de zaten zevk alıyorsunuz. Vücuda da faydalı olduğu biliniyor. Bazı kadınlar yüz maskesi olarak da kullanıyor kahveyi. Mesela sütlü menengiç kahvemiz var bizim. Toros Dağlarında yetişen çıtlık diye de bilinen menengiç bitkisinin kavrulup çekilmesi ve kahveye katılması ile oluşur. Bu tamamen doğal bir üründür. Yine Hindistan bölgesinde yetişen kakule adındaki baharat bitkisi de bizim kahve türlerimiz arasında yerini alıyor. Bunu daha önce okumuştum. Yurtdışına çıktığım dönemde de kakuleli çay yaparlardı. Oradan aklıma geldi. Doğal olduğu için faydalı olacağı kanaati oluştu ve ürettik. Güzel de bir lezzet elde ettik.

Yine sütlü Türk kahvesi de bizim yıllardır süregelen bir içecek geleneğimiz. Eskiden düğün, nişan, söz törenlerinde sütlü kahve yapılırdı. Tabi süt ve kahveyi karıştırmak zor ve meşakkatli bir süreçti. Biz bunu da daha kolay hale getirmiş olalım istedik. Süt tozu ile kahveyi karıştırıp sütlü kahveyi de elde etti.

Yine Ege bölgesinde yetişen damla sakızı bitkisi de ağız kokusunu gideriyor, mideyi rahatlatıyor. Toplumun tercih ettiği bir aroma olarak karşımıza çıkıyor. Kahvenin faydalarını damla sakızının faydalarını birleştirelim dedik. Daha rahat içimi olan bu kahve özellikle bayanlarımızın ilgisini çekti” ifadelerini kullandı.

KAHVE ÇEŞİTLERİNE YENİLERİ DE EKLENECEK

Yeni kahve türlerine ilişkin de hazırlıklarının olduğunu dile getiren Has Kahve Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Şahin, “Ar-ge çalışmalarını yürüttüğümüz ve yakın zamanda piyasaya sürmeyi planladığımız farklı kahve türlerimiz de olacak. Bunlardan bir tanesi dağ çileği aromalı kahvemiz. Yine güllü kahve ve hurmalı kahve de üzerinde çalıştığımız türler arasında. Birkaç çeşit üzerinde de çalışıyoruz ama onlar şimdilik bende kalsın” diye konuştu.

Ürettikleri kahve türlerinin sadece Konya’da değil Türkiye’nin dört bir yanında tüketildiğini bildiren Adnan Şahin, şimdiki hedeflerinin ise yurtdışına kahve ihracatı yapmak olduğunu söyledi. Şimdilerde küçük çaplı ihracatlarının başladığını söyleyen Adnan Şahin, “Amacımız, ülkemizin ihracatına bir nebze de olsa katkıda bulunmak. İnşallah kısa bir süre içinde çalışmalarımız neticeye ulaşacak. Kahve sektörü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüyor. Bu büyüme sürecinde tabi sonuçta ticaret yapıyoruz. Ticarette de her günün bir olamaz. Bu anlamda ekonomideki dalgalanma bizi de biraz etkiledi. Çok kazanamadıysak da az kazandık” dedi.

İNTERNET ÜZERİNDEN DE SATIŞI YAPILIYOR

Kahve üzerine araştırma ve çalışmalarının devam edeceğini dile getiren Adnan Şahin, “Diğer markalarda bu tür çeşitlilik yok. Bizim kahvemize isteyen herkes istediği yerden ulaşabilir. Biz, internet sitemiz ve diğer sosyal satış sitelerinde kahvemizi satışa sunduk” dedi. Aziziye Camii civarında bir perakende satış merkezlerinin olduğunu söyleyen Adnan Şahin, ileriki aşamalarda içinde sadece Türk kahvesi türlerinin satışa sunulduğu bir kafe açmayı da düşündüklerini sözlerine ekledi.

RASİM ATALAY

Editör: TE Bilişim