Konya’nın yetiştirdiği önemli hafızlardan biri de Ahmet Demirel. Derbentli olan Demirel, şuanda Denizli Çardak Müftüsü olarak görev yapıyor. Babaannesinin yönlendirmesiyle ilkokulu bitirdikten sonra Havzan Kur’an Kursu’na başlayan Demirel, kısa sürede hafızlığını tamamladı. Hafızlığın önemine vurgu yapan Demirel, “Hafızlık beni birçok yanlıştan korumuştur. Bana saygınlık ve değer kazandırmıştır. Bana başarı kazandırmıştır. Hafızlık beni imam hatip lisesine yönlendirmiş ve din eğitimi almama vesile olmuştur. İHL genci korur muhafaza eder İyiliğe ortam hazırlar” diyor. İşte Demirel’in hafızlıkla ilgili değerlendirmeleri;

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

-06.10.1973 Konya Derbent doğumluyum. Derbent o zaman Konya’ya bağlı bir kasabaydı. İlkokul 1. Sınıfı Derbent’te okuduktan sonra ailemin Konya’ya göçmesi sonucu ilkokulu Konya Yaka Meram’da Atatürk ilkokulunda tamamladım. Başarılıydım Anadolu lisesi sınavlarına girmek istiyordum ama babam izin vermedi. Ablam ücretini ödeyerek sınava girmemi sağlamaya çalıştı. Veli izni olmayınca mümkün olmadı. Babam hafız olmam için karar vermiş

Hafızlık yapmak kendi tercihiniz miydi yoksa aileden birinin önerisiyle mi başladınız?

-Hafız olmam babamın ve babannemin tercihiydi.

Ailenizde başka hafız var mı?

-Ailemizde başka hafız yoktu. Oğlum Muhammed Furkan devam ediyor. İnşaallah olacak.

Hafızlığa ne zaman ve nerede başladınız? Başlama sürecinizden biraz bahseder misiniz?

-İlkokulu bitirince 1984 yılında evimize de çok uzak olmayan Havzan Kur’an Kursuna gönderdi. Orada Derbentli Musa Göncü hocamda derse başladım. Yakın zamanda vefat etti. Allah razı olsun kendisinden. 2 yıl Musa hocamda okuduktan sonra 1 yıl da Mehmet Küçükşen’de okudum ve 1987 yılında hafızlığı bitirdim. O zaman hafızlık belgesi olanlar İmam hatibe sınavsız olarak girebiliyordu. Böylece Konya İHL’e başladık.

Hafızlık yaparken ne tür zorluklar yaşadınız? Hangi öğreticilerden hafızlık eğitimi aldınız?

Yaka Meram’dan direkt otobüs yoktu. Bazen bisikletle, bazen yürüyerek, kışın otobüsle bazen de Köy hizmetlerinin servisleriyle giderdik. Mahalleden başka gidenin olmaması bir başka zorluktu. Sınıf ve mahalle arkadaşlarımın çoğunluğunun ortaokula gitmesi benim için ayrı bir zorluktu. Fazla oyuna gidemiyordum. Gidersem ders yapamıyorum gitmeyince canım orada kalırdı. Hafızlık 365 gün süren bir süreçtir. Yaz mevsimini sevmezdim mahalledeki arkadaşlar hem yaz tatilindeler hem de gece yarılarına kadar köşede mahalle lambasının altında oturur oyunlar oynarlardı. Kışın hepimiz evde olur ve eşitlenirdik.

Hafızlık eğitimini ne kadar sürede bitirdiniz?

3 yılda bitti. 1. Yüzünden ve mahreçler 2 yıl da hafızlık sürdü.

Hafızlık eğitimi sırasında edindiğiniz arkadaşlıklar, dostluklar var mı? Varsa bu dostluklar hala devam ediyor mu?

Evet devam ediyor. Hafızlık hatırası arkadaşlarımla hala görüşüyorum. Daha sonra İHL ve İlahiyatta da beraber olduklarımız oldu. Ramazan Akın, Mehmet Tekin, Seyitali Saksağan, Mustafa, Himmet, Osman Ünal, Hüseyin Baylav, Yusuf Çiğdem (Vefat etti Allah razı olsun kendisinden) Ahmet Tokgözlü, Ahmet Uyanıker ve diğer arkadaşlar.

Hafızlık eğitimini tamamladıktan sonra geleceğinizi ve eğitimizi şekillendirme noktasında ne tür katkıları oldu?

-Hafızlık her zaman önümü açmıştır. O zaman ortaokulu hafızlıkla beraber okuma imkanı yoktu. Hafızlığı bitirir ondan sonra İmam Hatip Okuluna başlardınız. Hafız olmayanlarla aranızda 3 yaş olurdu. Bu da hafızların dersleri daha iyi anlamaları için bir avantajdı. Beynin ezbere ve öğrenmeye alışması da ayrı bir avantajdı. Takdir alanların çoğu hafızlardan olurdu. Lisede, üniversite sınavında, imamlı sınavında hep katkılarını ve faydasını gördüm.

Hafızlık eğitimi almanızın hayatta size kazandırdığı avantajlar veya olgular var mı? Varsa bunlar nelerdir?

-Hafızlık beni birçok yanlıştan korumuştur. Bana saygınlık ve değer kazandırmıştır. Bana başarı kazandırmıştır. Hafızlık beni imam hatip lisesine yönlendirmiş ve din eğitimi almama vesile olmuştur. İHL genci korur muhafaza eder İyiliğe ortam hazırlar.

Hafızlık eğitiminin size verdiği duyguları bizimle paylaşır mısınız?

-Yaparken zordu. Haftada 6 gün yaz tatili yok, akşama kadar devam ediyor, rutin, dayak bunlar yorucu bazen bıktırıcı unsurlar. Bunlardan başka etrafınızdakilerin, ailenizin size değer vermesi, sizi önemsemesi, Kur’an okumanız , ezan okumanız , müezzinlik yapmanız, hatim okumanız, mukabele okumanız güzel duygular.

Hafızlık yapmak kadar hafızlığı sağlamak da oldukça önemli. Hafızlığı sağlama adına ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Hafızlık sağlamasını hangi aralıklarla yapıyorsunuz?

-Her yıl sağlama yapmaya çalışırım, yüzünden okumalar şeklinde devam ediyor. Oğlumun derslerini dinlerken o sayfaları ben de sağlıyorum.

Hafızlığı unutmamak ve ölene kadar hafız olarak kalmak için ne tür çalışmalar yapmak gerekiyor?

-Okumak ve tekrar etmek manasını okumak ve anlama çabasını sürdürmek.

Yeni nesillere hafızlık eğitimiyle ilgili önerileriniz, tavsiyeleriniz neler olur?

-Hafızlık dünyadaki en güzel nimetlerden biridir. Çocuklarımızın bu fırsatı değerlendirmelerini öneriyorum. Son dönemde hafız İHO’lar sayesinde hafızlık müessesi önemli bir ivme kazandı. Buradaki zorluk hem hafızlığın hem de okulun devam etmesi. Kur’an’ı okumanın sevdirilmesi ve manasından da haberdar edilerek ezberlemeleri daha güzel olur diye düşünüyorum.

Hafızlığın yanında, tefsir, Arapça gibi farklı eğitimler de aldınız mı?

-Kur’an kursundayken maalesef bu eğitimler alınamadı. 3 yıl boyunca önemli ölçüde bir mesafe katedilebilirdi ama anlamı hiç öğretilmedi ve yönlendirilmedi. İHL’de arkadaşlarla Türkçe tefsir okumaya ve haftalık sohbetler yapmaya başladık. Hem okuduk hem anlattık. İlahiyat fakültesinde Arapça eğitimi aldık. Bilkam adlı 10 dönem süren İslam alimini destekleme programına katılarak önemli ölçüde mesafe aldık. Sonra Diyanet Selçuk Dini ihtisas merkezini bitirmek nasip oldu.

Aldığınız eğitimler sonucunda edindiğiniz bilgileri çevrenize aktarıyor musunuz?

-Evet bilgilerimi paylaşmaya çalışıyorum. Peygamberimizin “Benden bir ayet öğrenseniz bile onu tebliğ ediniz.” Hadisini rehber edinerek her ortamda öğrendiklerimi paylaşmaya çalışıyorum. Sıradışı yaşam becerileri ortaya koymaya çalışıyorum. Kitap okuma ve dağıtma en önemli hedeflerimlendir.

Hafızlığın yanında yurt içinde ve yurt dışında çalışmalar yaptınız mı? Yaptıysanız bu çalışmalardan bahseder misiniz?

-Görev gereği Diyanet Denizli eğitim merkezi öğretmenliğine atandım. Oradan Iğdır Karakoyunlu müftülüğü, daha sonra Konya Taşkent ve akabinde Aksaray Ağaçören müftülüğü görevlerinde bulundum. 2008-2012 yıllarında Fransa’da din görevlisi olarak bulundum. Dönüşte Konya Hadim şimdi de Denizli Çardak müftüsü olarak görevime devam ediyorum.

Şuanda hafızlıkla ilgili olarak hangi çalışmaları yürütüyorsunuz? Öğrenci yetiştiriyor musunuz?

-Müftü olarak görev yaptığım ilçede hafızlık Kur’an Kursu yok. Oğlumun ve kızımın hafız olması için gayret ediyorum. Hafız Kur’an kurslarına konferans vererek ve kitap hediye ederek destek oluyorum.

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim