Meram Belediyesi'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kudüs’e gidin” çağrısıyla düzenlediği "Abdülhamid Han’ın İzinden Meram Atiyye-i Seniyye Projesi” kapsamında Kudüs'e 4 günlük program düzenlendi.  Programa Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, Meram Müftüsü Sabri Kütükçü, meclis üyeleri, STK temsilcileri, basın mensupları, Abdülhamit Han’ın Torunu Şehzade Orhan Osmanoğlu ve Nilhan Osmanoğlu, 15 Temmuz gazisi Şerife Boz ve eşi, Meram Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü işçileri ile Kudüs Akademi öğrencileri katıldı. 4 günlük programlar kapsamında, Mescid-i Aksa, Kubbet-üs Sahra başta olmak üzere, Hz. Süleyman, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Yunus, peygamberlerin makam ve kabirleri de ziyaret edildi. Salman-ı Farisi ve Rabiatül Adeviyye’ye’nin kabirlerine de uğranarak dualar edildi. Ayrıca ziyaretler kapsamında Osmanlı döneminin bölgedeki izleri de yerinde görüldü. 

‘FİLİSTİN HEPİMİZİN, TÜRKİYE HEPİMİZİN’

Programlar kapsamında Filistin’in en büyük yetimhanesinin de içerisinde yer aldığı İnternational Burj Al Laklak Derneği’ne de bir ziyaret gerçekleştirildi. Burada Türkiye’den giden heyet ve Dernek tarafından oluşturulan takımlarla dostluk maçı gerçekleştirildi. Burj Al Laklak Dernek Başkanı Musa Hicazi, hem Türklerin Filistin’e bakışını hem de Filistin’in durumuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Filistinlilerin Türklerin geldiğini göründe çok sevindiklerini belirten Hicazi, “Siz başka bir ülkeye değil, kendi vatanınıza geldiniz. Sizin gördüğünüz gibi, Filistinliler Türklerin geldiğini görünce, çok seviniyor. Filistin hepimizin, Türkiye hepimizin. Somali hepimizin. Çok seviniyoruz sizin buraya gelmenize. Çünkü siz Osmanlı’nın torunlarısınız. Biz de kendimizi Osmanlı’nın torunu olarak görüyoruz. Sultan Abdülhamid’in torunu olmak bizim için onur vesilesi” ifadelerini kullandı. 

‘NEREDE MAZLUM VARSA TÜRKİYE ORADADIR’

Hicazi, Osmanlı Devleti’nin Filistin’e yaklaşık 400 sene hakim olduğunu hatırlattı. Osmanlı Devleti zamanlarında Filistin’in ve burada yaşayan halkların oldukça rahat bir hayat sürdüklerini ve Osmanlı’ya bu nedenle büyük sevgi durulduğunun altını çizen Hicazi, sözlerini şöyle sürdürdü, “Bize çocukluğumuzdan beri Sultan Abdülhamid ve Selahaddin Eyyübi’den bahsediliyor.   Hamt olsun ki sizin Filistin’deki tarihiniz çok güzeldi. Osmanlı burada 400 sene kaldı ve Mescid-i Aksa’ya kimse zarar veremedi, yaklaşamadı. Bu bize yetiyor. Osmanlı çıktı buradan, Müslümanların bütün düşmanları buraya girdi. İngilizler, Yahudiler, ihanet eden Arap liderleri Filistin’i yönetti. Atalarımız, dedelerimiz, babalarımız, okullarda hocalarımız Osmanlı hakkında hep güzel şeyler söyledi. Türkiye şimdi de öyle. Nerede bir mazlum varsa, Türkiye oradadır, yardım etmektedir. Suriyeli kardeşlerimize ve Gazze’ye yaptığınız yardımlardan çok memnunuz. Gazze konusunda Mavi Marmara ile yardımlar götürüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “One Minute” çıkışı oldu. Bunlar bizi gururlandırdı ve çok sevindirdi. Türkiye’nin bu anlamda büyümesini, gelişmesini çok istiyoruz.”

‘TÜRKLERİ GÖRMEK BİZE MORAL VERİYOR’

Türklerin Filistin’e gelmelerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Hicazi, Türkiye’nin kendilerini yalnız bırakmamasını istedi. “Türk kardeşlerimize sesleniyorum; buraya gelin” diyen Hicazi, şöyle devam etti, “Siz ne kadar gelebilirseniz bu bizim için önemlidir. Sizin yanımızda olmanız çok güzel. Sizinle Mescid-i Aksa’da namaz kılmak çok güzel. 2 ay önce Trabzonspor bizim gençlerimizi 10 günlük bir kampa davet etti. Bu gibi olaylar bizim çocuklarımızın moralini yükseltiyor. Biliyorsunuz iki ay kadar önce Mescid-i Aksa İsrail tarafından kapatıldı. İsrail orada kimi gençlerimizi tutukladı, kimini yaraladı, kimini dövdü. Trabzonspor’un yaptığı bu davet, gençlerimiz için çok iyi oldu. Türkiye’ye gittiklerinde yaşanan bütün zorlukları giderdi. Sizinle olmak, sizi görmek, Türk kardeşlerimizle birlikte olmak çok güzel bir duygu veriyor bize.”

GENÇLERE YARDIM ETMEK SUÇ SAYILIYOR

Hicazi, İsrail’in Filistinlilere uyguladığı baskılardan da bahsetti. Derneğin spor sorumlusunun İsrail tarafından tutuklu olduğunu hatırlatan Hicazi, “Bu arkadaşımız suçu, Buradaki spor faaliyetlerini yürütmek, Ramazanlarda Mescid-i Aksa’da iftarları düzenlemek. Cuma sabahlarında namaz kılmaya gelenlere kahvaltı hazırlamak. Mescid-i Aksa’da organizasyonlar yapmak. Burada uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklara karşı Filistinli çocuk ve gençlere yardım etmek bile suç. İsrail’in tutumu bu şekilde. Yaklaşık 8 bin 800 Filistinli İsrail tarafından tutuklu bulunuyor” diye konuştu. 

‘BİZİ YÖNETMEYE ABD’NİN ADAMLARI GETİRİLDİ’

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere, dış güçlerin Filistin’i karıştırmak için elinden geldiğini yaptığına dikkat çeken Hicazi, El Fetih ve Hamas birleşmesinin bu nedenle neredeyse imkansız olduğunu söyledi. Siyasi birleşime ve kuvvet birliğine müsaade edilmediğini söyleyen Hicazi, “El Fetih Rahmetli Yaser Arafat’a kadar ciddi bir örgüttü. Ama ondan sonra kendisini Amerika Birleşik Devletleri’ne bağladı. Filistin halkı 2006 yılında seçimler olduğunda Hamas’ı seçti. 4 ay sonra bütün milletvekilleri ABD’nin kabulü ile tutuklandı. Bizi yönetmeye ABD’nin adamlarını getirdiler. Bunların maaşları ABD’den geliyor. İktidar onların elinde, gücü kullanıyorlar. Mücahitleri tutukluyorlar. İsrail güvenlik güçleri ile işbirliği yapıyorlar” dedi. 

‘MÜSLÜMANLARIN CESUR OLDUĞUNU GÖSTERDİNİZ’

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ’)’nün 15 Temmuz 2016 gecesi Türkiye’de giriştiği darbeyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hicazi, 15 Temmuz gecesi Türkiye için dua ettiklerini belirterek, şunları söyledi, “15 Temmuz’u gecesi Filistinliler uyuyamadı. Sabaha kadar lambalar sönmedi. Siz Taksim meydanında idiniz bizim bir kısmımız da sokaklardaydık. Sabaha kadar hep dualar ettik. Hamd olsun, gösterdiğiniz cesaretten dolayı bizim sevindirdiniz, Müslümanların ne kadar cesur olduğunu bize gösterdiniz ve örnek oldunuz. Tankların altına girdiniz. Her Müslümanın kalbinde bir aslan vardır ve bu aslan emir bekliyor. O gecede bu cesareti gösteren yiğitleri Afganistan’a gönderin orayı kurtarırlar, Myanmar’a gönderin orayı kurtarırlar. Hem bizi sevindirerek örnek oldunuz hem de bizim düşmanlarımıza önemli bir mesaj verdiniz, dediniz ki; Müslümanlar ciddi bir sıkıntı olduğu zaman bu kadar güçlüdür dediniz.”

BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI YAPTI

1917 yılında yayımlanan Balfour Deklarasyonu’nun 100. Yılı nedeniyle İngiltere’nin tutumunu eleştiren Hicazi, “Müslümanların en büyük ve en eski düşmanı İngilizler. Şimdiki yeni başbakanın Balfour Deklarasyonu’nu desteklemesi, “biz Müslümanlara düşmandık hala düşmanız” mesajıdır. Müslümanlar olarak bunu görmeli ve uyanmalıyız. Keşke Müslüman devletler, İngiliz büyükelçileri çağırsaydı da, Balfour Deklarasyonu’na karşı İngiltere’nin tutumunu kınasalardı. Fakat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında kimse bunu yapamadı. Erdoğan kadar kimse cesur olamıyor. Müslümanlar bir olmazlarsa sıra hepsine gelecek. Suriye’deki, Irak’taki olaylar bütün İslam alemine girecektir. Mısır gitti, Suriye gitti, Libya gitti, geçen sene ise Türkiye’yi karıştırmaya çalıştılar. Yani biz uyanmazsak elimizden Mekke de gidecektir. Bir ve beraber olmazsak, birbirimize yakın olmazsak, düşmanlarımıza bize davrandıkları gibi davranmazsak, onlardan çekinmeye devam edersek, düşmanlarımız yatak odalarımıza kadar girecekler” sözleriyle birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. 

ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim