TMMOB Şehir Plancılar Odası (ŞPO) Konya Şubesi, yeni tip koronaviürüs (COVID-19)’un şehirler üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla ‘Küresel Salgın Tehdidinde Kentler’ anketi gerçekleştirdi. Çarpıcı sonuçların çıktığı ankette “Yaşanan bu süreç, kentler için bir fırsat olarak değerlendirilebilir mi? Kentler bu krizden dersler çıkarır mı?” gibi soruların cevaplarına cevap arandı. 200-250 Şehir Plancısı üzerinde yapılan anketin sonuçları kamuoyuna paylaşıldı. Ankette “Covid-19 planlama tartışmaları çerçevesinde yeni tartışmalar gündeme getirdi mi? Covid-19 sonrası seçme şansınız olsa nerede yaşamak isterdiniz?, Konut tercihiniz salgın süreci sonunda hangisi yönünde olur? Covid-19’un yayılma hızı göz önüne alındığında, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerin büyümesinin kontrol altına alınması mümkün müdür? Ülkede nüfus dağılımının değişimine yönelik bir strateji gündeme gelmeli midir? Kırsal alanların cazip hale getirilmesi ülke genelinde bir politika olarak değerlendirilmeli midir? Daha önce deprem gibi afetlerin de hatırlattığı dirençli kentlerin oluşturulması fikri salgın sonrası kentlere bakışımızı değiştirir mi? Salgın, kentsel dönüşüm tartışmasının deprem dışında ele alınmasına neden olur mu? Salgın kentleri yeniden şekillendirir mi? Salgının kent yaşamına en büyük etkisi ne olacaktır? (Birden fazla işaretlenebilir), Mahalle ölçeğinde ihtiyaçların karşılanması (ticaret, rekreasyon vb.) salgın öncesinde sizin için öncelikli bir kriter miydi? Salgın süreci boyunca ihtiyaçlarınızı nereden/hangi yolla temin etmektesiniz? Salgın sürecinin tekrar hatırlattığı sağlıksız yapılardan olan alışveriş merkezlerinin işlev ve içeriğinde bir değişiklik olmalı mıdır? Covid-19 virüsünün yayılımı düşünüldüğünde ulaşım planlamasında bu süreç sonunda en çok gündeme gelecek tartışma ne olacaktır? Otomobil kullanımının çok uzak mesafeleri erişilebilir kıldığı ve virüsün yayılma alanını genişlettiği gerçeğini göz önüne aldığınızda ulaşım tercihi olarak otomobil kullanımının azaltılması için neler yapılabilir? Yerel yönetimler, salgın riskine karşı neler yapabilir?” sorularının cevaplarını arandı. Ankete katılan Şehir Plancılar Covid- 19 planlama disiplini çercevesinde yeni tartışmalar gündeme getirdi mi ? sorusuna yüzde 79,6 evet cevabını verirken, yüzde 20,4 hayır cevabını verdi.

ANKETTE ORTA ÖLÇEKLİ KENTLER ORTAYA ÇIKTI

Gerçekleştiren ankette katılımcılara “Covid-19 sonrası seçme şansınız olsa nerede yaşamak istersiniz?” sorusuna yüzde 48,1 orta ölçekli kentlerde yaşamak isterim cevabı verirken, yüzde 33,3 kırsal alanları tercih etti. Kalan yüzde 18,5 de Büyükşehirlerde yaşamak istediğini işaretledi. Çıkan bu sonuca göre vatandaşların Büyükşehirlerde yaşama fikrinin pandemi sonrasında değiştiği ortaya çıktı.

PANDEMİ KONUT TERCİHLERİNİ DEĞİŞTİRDİ

Koronavirüs salgınının ardından vatandaşların konut tercihleri de değişti. Daha önce apartmanları tercih eden vatandaşlar, pandemi süresinde bahçeli evlere yöneldi. Çoğu vatandaş apartmanda oturduğu dairesini ya sattı, ya da kiraya vererek bahçeli evleri tercih etti. Bu durumu yapılan anket de ortaya çıkardı. Ankette “Konut tercihiniz salgın süreci sonunda hangisi yönünde olur?” Sorusuna katılımcıların yüzde 98,1’i bahçeli müstakil bir konut tercih ederken, çok katlı yapı tercihinde bulunan katılımcı ise çok az oldu. Yine katılımcıların, “Covid-19’un yayılma hızı göz önüne alındığında, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerin büyümesinin kontrol altına alınması mümkün müdür?” sorusuna yüzde 63’ü evet, yüzde 37’i hayır cevabını verdi. Yine katılımcılara “ülkede nüfusun dengeli dağılımına yönelik bir strateji gündeme gelmeli midir?” sorusu soruldu ve katılımcıların yüzde 96,3 evet cevabını verdi. Ankete katılan çok az kısım ise bu soruya hayır cevabını verdi.

KIRSAL ALANLAR CAZİP HALE GETİRİLMELİ ÖN PLANA ÇIKTI

Gerçekleştiren anketteki “Kırsal alanların cazip hale getirilmesi ülke genelinde bir politika olarak değerlendirilmeli midir?” sorusuna katılımcıların evet cevabı yüzde 81,5 olurken, 18,5 hayır cevabını verdi.

SALGIN KENTLERE BAKIŞLARI DEĞİŞTİRDİ

“Daha önce deprem gibi doğal afetlerin de hatırlattığı dirençli kentlerin oluşturulması fikri salgın sonrası kentlere bakışımızı değiştirir mi?” sorusuna katılımcıların yüzde 74,1’i evet, yüzde 25,9’u ise hayır cevabını verdi. “Salgın, kentsel dönüşüm tartışmasının deprem dışında ele alınmasına neden olur mu?” sorusuna evet cevabı yüzde 75,9 olurken, yüzde 24,1 hayır cevabı çıktı. “Yaşadığımız salgın kentleri yeniden şekillendirir mi, kentimizde önemli değişikler yaşanır mı?” sorusuna ise yüzde 53,7 evet, yüzde 46,3 hayır cevabı çıktı. “Salgının kent yaşamına en büyük etkisi ne olacaktır” sorusuna ise katılımcılar ulaşım tercihleri yüzde 79,6, Günlük ihtiyaçların ticaret vb sorusuna cevap yüzde 81,5, konut seçiminde işe vb olan mesafe ise yüzde 72,2 cevabını verdi. Mahalle ölçeğinde ihtiyaçların karşılanması (ticaret,rekreasyon vb.) salgın öncesinde sizin için önemli bir kriter miydi? sorusuna yüzde 77,8 evet cevabını verilirken, yüzde 22,2 ise hayır cevabı çıktı.

VATANDAŞLARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMA YERLERİ DEĞİŞTİ

Pandemi süresi öncesinde ihtiyaçlarını AVM ve marketlerde karşılayan vatandaşların bu alışkanlıkları da değişti. Vatandaşların pandemi sürecinde evlerine yakın bakkallarda ihtiyacını karşılama yolunu tercih ettiği ortaya çıktı. Konuya ilişkin olarak soruya katılımcıların yüzde 51,9’u mahalle bakkalı ve marketi cevabı verirken, büyük marketler yüzde 29,6, online alışveriş ise yüzde 18,5 olarak kayıtlara geçti.

ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN İŞLEVSELLİĞİ DEĞİŞMELİ

Yapılan ankette “Salgın sürecinin tekrar hatırlattığı sağlıksız yapılardan olan alışveriş merkezlerinin işlev ve içeriğinde bir değişik olmalı mıdır?” Sorusuna yüzde 92,6 evet, yüzde 7,4 hayır cevabı verildi. Evet cevabı veren kişilerde AVM’ler ile ilgili önerilerini şu şekilde açıkladı; AVM’ler şehir dışında tek katlı yapılar olabileceği, büyük ölçeklerin tercih edilmeyeceği, eğlence içeriğinin kaldırılması, her AVM’nin alanında uzmanlaşabileceği, Mevcut kapalı AVM’lerin sosyal donatı alanlarına dönüştürülmesi, AVM’den ziyade semt ölçeğinde mahalle kavramını güçlendirecek küçük kolay erişebilir ticari bilimler, İç mekanda açık alan miktarının artırılması, daha az katlı (geleneksel çarşı modelinde) açık alanlara sahip yeni bir tipoloji, çarşı sokaklar, yarı açık yarı kapalı mekan tasarımları ön plana çıkarılmalı.” Katılımcılara “Covid-19 virüsünün yayılımı düşünüldüğünde süreç sonunda ulaşım planlamasında en çok gündeme gelecek tartışma sizce ne olacaktır?” sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların yüzde 72,2’si yaya yollarının genişletilmesi gerektiğini belirtirken, yüzde 24,1’i taşıt trafiğine kapatılmış alanların artırılmasını istedi. Ayrıca katılımcıların yüzde 64,8’i bisiklet kullanımı ve bisiklet yollarının artırılmasını isterken, yüzde 72,2’si toplu taşıma da alternatiflerin oluşturulmasını ve sayılarının artırılmasını, yüzde 27,8’i de bireysel taşıt kullanımın azaltılması gerektiğini bildirdi.

DENGELİ MEKANSAL DAĞILIM ÖN PLANA ÇIKTI

Ankette otomobil kullanımının pandeminin dağılımına olan etkisiyle ilgili de bir soru soruldu. Bu konuda nelerin yapılabileceğinin sorulduğu soruya katılımcılar; şehirlerarası ulaşımı en aza indirmek için her bölgenin kendi kendine yetebileceği sistemler kurulması (Marmara Bölgesi’nin yoğunluğunu da azaltmak ), Demiryolu ağının genişletilmesi, dengeli mekansal dağılım, Karma kullanımın yoluyla herkesin ihtiyacını yakın çevrede halledebilmesi, insan ölçeğinde erişebilir mekanlarının üretilmesi, yaya olarak ulaşımı güçlendirmek için alt merkezlerin oluşturulması, Alternatif ulaşım türlerinin çeşitlendirilmesi, geliştirilmesi ve maksimum entegrasyonu bireysel araç kullanımı caydırıcı politikalar, şehir merkezlerinde otomobil girişimin yasaklanması, bisiklet kullanımını özendirici politikalar” gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladılar.

YEREL YÖNETİMLERİN BAŞARISI DA SORULDU

Ankette yerel yönetimlerin pandemi sürecinde neler yapabileceği konusunda da soru soruldu. Soruyu katılımcılar,Kentlerin özellikle direnci kentler başlığının yeniden ele alınması, sağlıklı kentler oluşturulması gündemleri olmalı. İmar planlarının gözden geçirilmelidir. Bu çerçevede yoğun yapılaşmanın önlenmesi ve açık ve yeşil alanlarının artırılması, yaşama alanlarının tasarımda mahalle ölçeğinin bir bütün olarak tasarlanması. Toplu kullanım alanlarının temizliğine daha fazla dikkat edilebilir. Bisiklet kullanımın artması için çeşitli kampanyalar ve etkinlikler. Toplu taşıma yeniden ele alınmalı. Bazı hizmetlerin toplumun her kesimine ulaştırması ve işlemlerin tamamen online sistemden yürütebilecek sade, kullanışlı bir web portal kurulması. Dijital veri tabanını genişletmeli. Mahalle ölçeğinde donatılara erişim konusu planların temel mesellerinden biri olmalı” gibi önerilerde bulunarak cevaplandırdı.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA