Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid’in Batı’nın düşünce yapısını çözerek, onlara ve yaşanan gelişmelere karşı savunma refleksi ortaya koymak için Osmanlıca’ya çevirterek okuduğu yabancı kitaplar üzerinde inceleme yapılıyor. Çalışma 2. Abdülhamid’in dünyayı takip eden ve anlamaya çalışan bir cihan padişahı olduğunu ortaya koyuyor. 

Türkiye’nin bugün maruz kaldığı çeşitli saldırıların başlangıcı hiç kuşkusuz yıllar önceye dayanıyor. Özellikle Osmanlı Devleti’nin yıkılma sürecinin hızlanması Haçlı zihniyetinin saldırılarının bir sonucu olduğu gibi aynı zamanda saldırıların daha da şiddetlenmesine zemin oluşturdu. 2. Abdülhamid döneminde etkili bir şekilde görülen bu saldırılar, 2. Abdülhamid’in büyük bir savaş vermesine neden oldu. İç savaşta olduğu yıllarda Osmanlı Devleti’ne haraç vermek zorunda kalarak başlayan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile olan ilişkiler bile, 2. Abdülhamid döneminde tersine dönen bir boyuta ulaştı. ABD 1900’lü yılların başında Osmanlı Devleti üzerinde artırdığı misyonerlik faaliyeti ile farklı bir yolla Osmanlı’yı işgal etmeye çalışıyordu. Avrupalı devletlerin de aynı tür politikalar izleyerek Osmanlı’yı “parçalama” politikası gütmesi, 2. Abdülhamid’in karşı stratejiler üretmesini kaçınılmaz hale getirdi. Bu nedenle 2. Abdülhamid, düşmanın düşünce yapısını ve taktiklerini anlayabilmek, ona göre tedbirler ve çözümler üretmek için birçok yabancı kitabı Osmanlıca’ya çevirterek okudu. Seyahatnameler, polisiye romanları, tahkikat romanları, farklı ülkelerin arasındaki savaşlar ve dış politikalarla ilgili yaklaşık 523 yabancı kitabı Osmanlıca’ya çevirttiğini ortaya çıkaran tarihçiler, şimdi bu kitaplardan bugüne kadar kalanları üzerinde araştırma yapıyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sosyal Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Caner Arabacı’nın koordinatörlüğünde oluşturulan ekipler, bu kitaplar üzerinde incelemelere başladı. Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü’nde bugüne kadar muhafaza edilen Abdülhamid’in Osmanlıca’ya çevirterek okuduğu 30 farklı kitap üzerinde yapılan incelemelerle, 2. Abdülhamid’in strateji üretmek amacıyla ortaya koyduğu derinlik gözler önüne serilecek. 

2. ABDÜLHAMİD’İN AYAĞI TÜM DÜNYADA!

Konuyla ilgili Yenigün Gazetesi’ne önemli bilgiler veren Prof. Dr. Caner Arabacı, 2. Abdülhamid’in çevirttiği yabancı eserlerin ellerinde tam bir listesinin olmadığını söyledi. Yıldız Sarayı Kitaplığı’nın 1909 darbesinde yağmalanması sonucu çok sayıda belge ve yazılı arşivin de yok olduğuna dikkat çeken Arabacı, yapılan araştırmalar sonucu 2. Abdülhamid’in 523 civarında yabancı eseri Osmanlıca’ya çevirttiğini tahmin ettiklerinin bilgisini verdi. Bu 523 kitabın 30’unun Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü’nde muhafaza edildiğini, bir kısmının ise İstanbul Üniversitesi’nin Nadir Eserler kısmında ve Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde olduğunu belirten Arabacı, 2. Abdülhamid’in dünya görüşünü ortaya koyan bu durumla ilgili olarak şunları söyledi, “Bu çok enteresan bir ilgi bu. İstanbul’da durup bütün dünyayı adeta kolaçan eden bir anlayış. Hz. Mevlana’nın ilginç bir metaforu var; pergelin ayağının biri İslam’da olacak diğeri ile dünyanın dört bir tarafını dolaşacaksınız diye. İstanbul’da durup dünyadaki bütün gelişmeleri pergelin öbür ayağıyla takip eden farklı bir zihniyetin ürünü. Onun için kitaplar çok farklı konuları içeriyor. Polisiye, cinayet, tahkikat romanları; seyahat eserleri, dış savaşlarla ilgili çok enteresan konuları içeriyor. Grönland Adası Seyahatnamesi var. 1800’lü yıllarda Türkiye’nin devlet başkanı Grönland Adası’ndaki seyahati takip ediyor.”

BATI’NIN KAFA YAPISINI ÇÖZMEYE ÇALIŞTI

Arabacı, 2. Abdülhamid’in dünyanın farklı bölgelerindeki bu kitapları neden takip ettiğiyle ilgili önemli bulguları paylaştı. 2. Abdülhamid’in darbelere şahit olan ve kendisinin de birçok darbeye maruz kalan bir padişah olduğunu hatırlatan Arabacı, konuşmasını şöyle sürdürdü, “Amcası darbeyle indirilir ve şehit edilir. Çok feci bir şehit edilme usulüdür. Ağabeyi tahttan indirilir ve kendisi tahta çıkar ama darbecilerle görüşerek tahta çıkar. 1876’dan sonra da Abdülhamid’e peş peşe suikast ve darbe girişimleri olur. Bu söylediklerim 31 Mart’tan 33 yıl önce. Konya’dan bile 2 defa Abdülhamid’i öldürmek üzere teşebbüs var. Öyle bir propaganda yapılmış öyle bir atmosfer oluşturulmuş ki Abdülhamid düşmanlığı aydın olmanın gereği gibi ortaya çıkmış. Batı’nın kafası nasıl çalışıyor? Batı bu tür işleri nasıl tezgahlıyor sorusuna cevap alabilmek için Batı’dan eserleri okumak lazım. Abdülhamid tahta geçişinin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra Yıldız Mahkemeleri’ni kurar. Yıldız Mahkemeleri’nde devlet başkanı öldüren, suikastla darbe yapan, İngiltere ile işbirliği halindeki bir üst düzey darbe ekibi sorgulanır ve mahkum edilir. O sorgulamaları incelediğinizde Abdülhamid’in okuduğu cinayet romanları ve cinayetleri tespit etmek üzere Batı’da geliştirilen polisiye yöntemlerin izleri görülür. Bu tür kitapları okumasının ardında kuşatılmış bir insan olmasının rolü var. Düşman nasıl çalışıyor, hangi yöntemleri kullanıyor bilmeniz lazım. Onun için Batı eserlerini bu nedenle incelediğini söyleyebiliriz.” ABD’nin 1860’lı yıllarda Osmanlı’ya haraç veren bir devlet olarak başlayan ilişkilerin, 1900’lü yıllarda farklı bir hal aldığını ve ABD’nin de Osmanlı üzerinde misyonerlik faaliyetleri yürüttüğünü anlatan Arabacı, bu yaklaşımlara karşı 2. Abdülhamid’in kitapları okuyarak savunma refleksi oluşturduğunu söyledi. 

CAN ALICI YERLERİ ÇEVİRTTİ 

Şuana kadar 4 kitap üzerinde inceleme yaptıklarını ve yaptıkları incelemeler sonucu 2. Abdülhamid’in kitapları baştan sona çevirtmediğinin anlaşıldığını belirten Arabacı, “Polis müfettişi Morgan’ın eseri çevirtiliyor eser 600 sayfa civarında fakat Abdülhamid’in okuduğu kısım 150 civarında. En can alıcı yerleri çevirtiyor. Batılı düşünce nasıl çalışıyor, nasıl düşünüyor bunu anlamak için en can alıcı yerleri okuyor. Bir de devlet adamısınız, saatleriniz sınırlı, kendisi dil bilse bile kendisinin çevirmeye zamanı yoktu. Bu nedenle belli bir çevirme gurubu oluşturdu. En vurucu en önemli yerlerini çevirtip okuyordu veya bir paravan arkasından başkasına okutup dinliyordu” ifadelerini kullandı. 

YILDIZ TEŞKİLATI GÖZÜ, KULAĞIYDI

Dünyadaki gelişmeleri nasıl takip ettiği ve yeni çıkan bu tür kitaplardan nasıl haberdar olduğuyla ilgili bulgulara da değinen Arabacı, “Osmanlı arşivinde çevrilen kitaplara ödenen parayla ilgili çevirmenlerle ilgili 2-3 Yıldız Arşivi’ne ait belgeler var. Onun dışında Avrupa’da yayımlanan bu kitapları nasıl tespit ediyordu sorusuna şu cevabı vermek uygun olur; Abdülhamid’in dünyanın nabzını tutan müthiş bir istihbarat teşkilatı vardı. Bugün ayrıntısını çok fazla bilmediğimiz Yıldız Teşkilatı denen bir ekibi vardı. Maalesef Abdülhamid’e darbe yapıldıktan sonra bu teşkilat ortadan kaldırıldı yerine Enver Paşa’ya bağlı Teşkilat-ı Mahsusa kuruldu. O dünya çapındaki örgüt lav edildi. O hafiye teşkilatının bir kısmı deşifre edildi, bazılarının intihar ettiği belirtilir. Herhalde bu teşkilat vasıtasıyla Paris’teki, Londra’daki, Amerika’daki gelişmeleri takip ediyordu o gelişmeleri takibinin bir ürünü bu” değerlendirmesinde bulundu. 

HASAN AYHAN-ABDULLAH AKİF SOLAK

Editör: TE Bilişim