Zekice düşünülmüş çözümler üreten ve insan hayatını güvenli ve daha konforlu hale getirebilmek için her modelinde kendini bir tık daha yenileyen Volvo, XC40 modelinde de kuzenleri olan XC60 ve XC90’dan farkını ortaya koymuş.

Volvo XC40’ın tasarımına dışından bakacak olursak XC60 ve XC90 ailesinden tanıdığımız ‘Torun Çekici’ formu aynı şekilde XC40’da da kullanılıyor. Panjura baktığımızda da yine XC40’ın büyük kuzenlerinde olduğu gibi dominant bir Volvo logosunu görüyoruz. Kompakt tarzda sunulan bir SUV otomobil olan yeni Volvo XC40, önünden ilk baktığınızda sahip olduğu gücü gösteriyor.

XC40, aslında her ne kadar kuzenleri olan XC60 ve XC90 ailesinden izler taşıyor olsa da onlardan tamamen farklı bir otomobil. Dış görüntüsündeki benzerlikleri bir kenara koyduğumuzda tasarım itibariyle de onlardan tamamen ayrıştığını anlayabiliyoruz.

XC40’ın genel profiline baktığımızda da yerden yüksekliğiyle tam bir SUV özelliği taşıdığını anlayabiliyoruz. Kendisine özgü tasarlanmış olan ve bir bütünü oluşturan puzzlenin önemli bir parçası olarak öne çıkan yeni XC40’ın jantları, bu güçlü ve kaslı görünümü destekler nitelikte.

XC40, Volvo’nun daha çok gençleri düşündüğü ama 7’den 70’e herkese hitap eden bir otomobili olarak dizayn edilmiş. Tüm detaylarda, gençlik ruhuna sahip olan herkesin kendisinden bir şeyler bulabileceği şekilde ortaya çıkarılmış. Kişiselleştirebileceğiniz bir otomobil olan yeni XC40’ta otomobilinizi beyaz renkteki tavan ile farklı renklerde de şekillendirebiliyorsunuz.

KASLI GÖRÜNTÜSÜ İLE GÜCÜNÜ YANSITIYOR

Yine dış profiline baktığımızda önden arkaya doğru uzanan profil çizgisinin arka kısımda biraz daha yükseldiğini görüyoruz. Burada bence güzel bir tasarım detayı var. Otomobile yan profilden baktığınız zaman daha iri görünen çamurluklar ve arka tarafta yükselen omuz çizgisi neticesinde XC40 daha dinamik görünüyor. Genel olarak sadelik ve şıklığın otomobilin dış yüzeyini tamamen kapsadığını söyleyebiliriz.

Yeni XC40’ın arka tarafına geldiğimizde ise yine tasarımda büyük kuzenlerinden izler görebiliyoruz. Bir Volvo klasiği olduğunu söyleyebileceğimiz stop lambalarının varlığını görüyoruz. Bagaj kapağı üzerinde iri harflerle yazılmış olan Volvo logosu ve marka ibaresini görebiliyoruz. Tasarımsal olarak bakıldığında yine sportif detaylar otomobilin dış tasarımında genel olarak öne çıkıyor. Ki 19 inç jantlarla birlikte Volvo XC40, SUV ailesinin en güçlü üyelerinden biri olduğunu adeta haykırıyor.

479 litre bagaj kapasitesine sahip olan XC40’ta bagajın bulunduğu alanda ergonomik çözümler de sunulmuş. Bagajın içini ihtiyaçlarınıza göre tasarlayabiliyorsunuz. Bu da özellikle uzun yolculuklarda kullanım rahatlığını ve keyfini beraberinde getirecek olduğunu düşündüğümüz bir detay.

İSKANDİNAV SADELİĞİ VE ŞIKLIĞI

Kabinin içine girdiğimiz zaman Volvo XC40’ın farklı bir dünyasının olduğunu anlıyoruz. Malzeme kalitesi ve şıklığını uzun uzadıya anlatmaya gerek yoktur sanırım. İskandinav sadeliğini ve şıklığını otomobilin içindeki tüm detaylarda buram buram hissediyorsunuz. Ancak dikkatimizi çeken önemli bir detay var ki bunu paylaşmazsak eksik kalmış olur, kapı kenarlarında ve iç kısmındaki belli bölümlerde geri dönüşüm malzemesinden elde edilen kaplamalar var. Volvo XC40 yetkilileri döşemedeki birçok malzemenin yüzde 80-85 oranında geri dönüşümden elde edildiğini söylüyorlar.

Ön konsola döndüğümüzde etli bir direksiyon simidinin varlığını görüyoruz. Direksiyon simidinin üzerinde bulunan ve sürücünün konforuna hizmet eden tuş takımlarının da daha parlak ve hassas olduklarını görüyoruz.

Ön konsolu biraz daha detaylı incelediğimizde teknoloji anlamında önemli detaylar dikkatimizi çekiyor. Konsolun orta kısmında bulunan 9 inçlik ve gayet yüksek çözünümlü ekranda otomobilin donanımını besleyen ve teknolojik olarak destekleyen ürünlere ulaşılabiliyor.

12.3 inç ebadındaki dijital sürücü ekranı da görüntüsü itibariyle gayet hizmetkar. Bu ekrandan sürücü, otomobiliyle ilgili ihtiyaç duyduğu tüm bilgilere ulaşabiliyor. Harman Kardon ses sistemi de otomobilde keyif almanıza hizmet ediyor. Yine koltuk altında bulunan mini eşya gözü de ihtiyaçlara göre ortaya çıkmış. Ayrıca sürücünün bir el uzatımı kadar mesafe uzaklığında bulunan orta konsoldaki boş alan ise uyumlu cep telefonunuzu kablosuz bir şekilde şarj edebilmeniz için tasarlanmış.

Yalıtım konusunda oldukça başarılı olduğunu otomobili Sille Baraj Parkı’nın içine doğru sürüp, asfalttan çıkardığımızda daha iyi anlıyoruz. Bu üst düzey yalıtım sayesinde motor sesini de neredeyse hiç almıyorsunuz. Düz yolda giderken motorun çalışıp çalışmadığını dahi sorgulama ihtiyacı hissettiğinizde gaz pedalına biraz dokunup, sessizliği bozabiliyorsunuz. Cam tavanının olmasına rağmen ses yalıtımı konusunda gayet başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

GÜVENLİK VE SÜRÜŞ DESTEK SİSTEMLERİ

Volvo’nun bir modelini test ediyorsanız güvenlik konusuna ayrı bir parantez açmanız gerekiyor. Zira Volvo’dan bahsederken güvenlik konusuna girmemek büyük bir haksızlık olur. Volvo’nun tüm modellerinden alışık olduğumuz güvenlik detaylarına XC40’ta da yer verilmiş.

Volvo’nun 90 ve 60 serilerinde yer alan ödüllü güvenlik teknolojilerini bünyesinde bulunduran XC40, ufak premium SUV segmentine yeni bir güvenlik standardı getiriyor.

XC40’ta yer alan güvenlik ve sürüş destek özellikleri arasında, Volvo’nun Pilot Assist Sistemi, en son nesil City Safety, Yoldan Çıkma koruma ve kaçınma, otomatik frenlemeli Cross Traffic Alert ve sürücünün dar park alanlarında manevra yapmasına yardımcı olan 360 derece Kamera yer alıyor. Bu ve diğer teknolojiler XC40’ı en iyi ekipmanla donatılmış ufak premium SUV’lardan biri haline getiriyor.

Tüm Volvo modellerinde standart donanım olarak sunulan Volvo’nun City Safety teknolojisi Otomatik Fren Özelliği ve Çarpışma Önleme sistemlerini birleştirerek bir dizi potansiyel kaza senaryosunu kapsıyor ve güvende olmanıza yardımcı oluyor. City Safety, yayalar, bisikletliler ve geyik gibi büyük hayvanları algılayan pazardaki tek sistem.

BAĞLANABİLİRLİK VE BİLGİ VE EĞLENCE SİSTEMLERİ

Volvo'nun Sensus adını verdiği bağlantı ve bilgi-eğlence sistemi sayesinde tüm yeni Volvo modelleri şimdi bağlantılı. Gelişmiş dokunmatik ekranlı ara yüz, araç fonksiyonlarına, navigasyona, bağlantılı hizmetlere ve Spotify, Pandora, Baidu veya TuneIn gibi araç içi eğlence sistemlerine erişim sağlıyor.

Portre biçimli dokunmatik ekran, birçok işlev ve özelliğe kolay ve hızlı erişim sağlarken, ayrıca Apple CarPlay ve Android Auto destekli akıllı telefon entegrasyonu sunuyor.

Hız sabitleme, hız limitörü, şerit takip asistanı, adaptif cruse kontrol, çarpışma önleyici sistem gibi özelliklerin atasının Volvo olduğunu unutmamak gerekiyor. Otomobil, yolda giderken sizin fren konusunda mesafeyi hesaplayamadığınız durumda size destek çıkarak, çarpışmayı önlemek adına sizin uyguladığınız frenden daha fazla fren uygulayabiliyor.

Otomobilin kokpitinde dikkatimizi çeken bir diğer önemli detay da iç hacminin gayet geniş olması. Volvo XC40’ın iç hacmi, kompakt bir model olmasına rağmen gayet geniş durumda. Hem ön, hem de arka koltuklardaki baş ve diz mesafelerinin iyi olması bu otomobil için önemli bir avantaj olacaktır. Bu manada da XC40, kendini kanıtlamış durumda.

GÜCÜN KEYFİNİ SÜREBİLMENİZ İÇİN HERŞEY DÜŞÜNÜLMÜŞ

Motor ve şanzıman özelliklerine geldiğimiz zaman ise bu otomobil 1,5 litre motora sahip. T3 denilen üç silindirli benzinli 156 beygirlik turbo beslemeli motora sahip. 8 ileri otomatik şanzımanla mükemmel uyumun bir sonucu olarak gücün ve sessizliği keyfini sürebiliyorsunuz. Volvo’da diğer modellerden farklı olarak 8 kademeli bir şanzıman ünitesi bulunuyor. Sürüş modları da yine bu otomobille birlikte dijital ekrana alınmış. Eco, comfort, dynamic ve individual yani kişiselleştirilebilen sürüş modlarına sahip.

Tüm sürüş modlarında otomobilin yol tutuşuna baktığımız zaman ise adeta zamk gibi yola yapıştığını hissediyorsunuz. Bu hissiyat sizi, güvenlik anlamında da en üst noktalara taşıyor. Süspansiyonlarının da gayet tatmin edici olduğunu söyleyerek test sürüşümüzün bu kısmını tamamlamış olalım.

XC40, Volvo Cars portföyündeki en gösterişli model olarak segmentine bireysellik ve oyunculuk getiriyor. XC40’ın lansmanı, Volvo Cars’ın otomotiv endüstrisindeki kalıpları yıkma isteğinin de bir göstergesi.

HAYATI KOLAYLAŞTIRAN TEKNOLOJİLER

XC40’ı, Volvo modelleri arasındaki taze ve seçkin bir yeni üye olarak görüyoruz. XC40 teknoloji alanında, yeni 90 ve 60 serisi otomobillerde yer alan ödüllü güvenlik, bağlantı ve eğlence-bilgilendirme teknolojilerini ufak SUV segmentine de getiriyor.

Bu yeni teknolojiler XC40’ı pazardaki en donanımlı ufak premium SUV yapıyor. XC40’ta yer alan güvenlik ve sürücü yardım özellikleri arasında Volvo Cars’ın Pilot Assist Sistemi, City Safety, Yoldan Çıkma Önleme ve Engelleme, fren desteği ile Kavşak Uyarısı ve sürücülerin dar park alanlarında manevra yapmalarını kolaylaştıran 360 derece kamera özelliği yer alıyor. 

XC40, ayrıca otomobil içerisindeki depolamaya da sıra dışı bir yaklaşım getiriyor. Zekice tasarlanmış iç dizayn, XC40 sürücüsüne, kapı içlerinde ve koltuk altlarındaki alanlar, şarj ünitesine sahip özel bir telefon bölümü, ufak çantalar için katlanabilen bir askı ve tünel konsolunda boşaltılabilir bir çöp kutusu da dahil olmak üzere fonksiyonel birçok depolama alanı sunuyor.

TASARIMDA KENDİNE ÖZGÜ ÇİZGİLER

XC40, tasarım açısından kendine özgü kişiliği, dışa vurum tarzı ve karakteriyle, daha geniş 90 ve 60 serileriyle bir kardeş değil daha çok kuzen gibi duruyor.

XC40, güçlü bir grafik tasarıma, gerçek güç ve kalite hissine ve renksel ve materyal açıdan da daha eğlenceli bir doğaya sahip.

Kabin içerisinde yenilikçi bir yaklaşım ile kullanılan tam fonksiyonellik, sürücüye geniş bir depolama alanı sunuyor. XC40’ın, kapılarında, koltukların altında ve gövdesinde birçok geniş ve zekice tasarlanmış depolama alanı bulunuyor. Ön plana çıkan diğer detaylar arasında orta konsolda yer alan boşaltılabilir bir sepet, eldiven bölümünün bir parçası olarak katlanabilen bir ufak kanca ile kredi ve servis kartları için ayrılmış özel bölümler sayılabilir.

RASİM ATALAY – FAHRİ ALTINOK

Editör: TE Bilişim