Tıbbi ve aromatik bitki çeşitliliğinin korunmasında, üretiminde ve pazarlanmasında karşılaşılan sorunlar ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi maksadıyla bir meclis araştırması komisyonu kurulmasına dair karar, 04 Nisan 2018 tarihli ve 30381 sayılı resmi gazetede yayımlandı. Yayımlanan karara göre tıbbi ve aromatik bitkilerin, korunmasında, üretiminde ve pazarlanmasında yaşanılan sorunların önüne geçilebilecek. Meclis Araştırma Komisyonunun kurulmasının son derece doğru olduğunu dile getiren Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Tıbbi Bitkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Kan, Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitki grupları ile ilgili muhatap olabilecek bir kurumun olmadığını söyleyerek: “Türkiye’de ki tıbbi bitkileri kontrol edecek ve bütün bunlarla ilgili faaliyetleri bir çatı altında yönetebilmek amacıyla araştırma komisyonun kurulması gerekiyordu. Bakanlıklar arası koordinasyonu sağlayacak bir yapıya ihtiyaç vardı. Kurulacak olan araştırma komisyonu Tıbbi ve Aromatik Bitki sektörünün zayıf ve güçlü taraflarını illaki araştıracaktır” dedi. Kan, aynı zamanda tıbbi ve aromatik bitki gruplarıyla ilgili bir borsaya da ihtiyaç olduğunu ifade etti. 

ARAŞTIRMA KOMİSYONUNUN KURULMASI İLE SORUNLARIN ÖNÜNE GEÇİLECEK

Kurulacak olan araştırma komisyonu ile birlikte bitki kaçakçılığının önüne geçilebileceğini dile getiren Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Tıbbi Bitkiler Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Kan sözlerine şu şekilde devam etti: “Komisyon ile sağlık sorunlarının önüne geçilecek. Boya, stratejik sektörlerin hammaddesi olarak yer alıyor. Bunların kesinlikle kayıt altına alınması gerekiyor. Türkiye’de bunlarla muhatap olabilecek bir kurum yoktu. Biraz Orman Bakanlığı, biraz Tarım Bakanlığı, biraz da Sağlık Bakanlığı ilgileniyordu. Bundan dolayı Bakanlıklar arası koordinasyonu sağlayacak bir yapıya ihtiyaç vardı. Geçen hafta Afyon’da bu konu ile ilgili bir toplantımız vardı ve şu şekilde de bir sonuç bildirgesi yayımladık, ‘Bakanlıklar arası koordinasyonu sağlayacak, aynı zamanda Türkiye’de ki tıbbi bitkileri kontrol edecek ve bütün bunlarla ilgili faaliyetleri bir çatı altında yönetebilmek amacıyla araştırma komisyonun kurulması gerekiyor’ şeklindeydi. 

Kurulacak olan Araştırma Komisyonu, Tıbbi ve Aromatik Bitki sektörünün zayıf ve güçlü taraflarını illaki araştıracaktır. Nasıl, şeker fabrikaları veya toprak mahsulleri ofisleri bir organizasyon halinde ise milli tıbbi aromatik bitkilerle ilgili de koordinasyon kurumu kazandırılmış olacak.” 

TIBBİ VE AROMATİK BİTKİ GRUBUNUN BORSASI KURULMALIDIR

Tıbbi ve aromatik bitkilerde üretimin, tüketime ve ithalata göre planlanması gerektiğinin altını çizen Kan, tıbbi aromatik bitki grupları ile ilgili de bir borsanın kurulması gerektiğini söyleyerek,  “Medyadan veya kulaktan kulağa dolma bilgilerle üreticiler örneğin; lavanta çok para ediyormuş diye ekim yapıyor. Dolayısı ile oluşturulacak olan komisyon topluluğu aynı zaman da üretimleri de planlayacak. Herkes kafasına göre şeker pancarı üretebilir mi? Üretemez. En azından mısırı, arpayı, buğdayı üretenler, seneye bırakabiliyorlar ama Tıbbi aromatik bitkilerde böyle bir lüks yok. Mutlaka üretimi tüketimi ile planlanması gereken gruptur. En büyük eksiklerimizden birisi de ürün grubunun borsasının olmamasıdır. Buğday borsasına buğday, arpa, yulaf, çavdar hepsi götürülüyor. Lokomotif olabilecek Tıbbi ve Aromatik Bitki borsalarının kurulması çok önemlidir. Tüketim ve ihracat planlaması da tamamen üretime bağlıdır. İthalatında planlanması gerekmektedir. Türkiye çörek otunu dışarıdan ithal ediyor! Bu olacak bir şey değildir. Toprağı güçlü ve cennet olan bir ülke çörek otunu kendi üretmelidir. Bundan dolayı meclis çok önemli bir konuya el attı. İnşallah kurulacak olan Meclis Araştırma Komisyonu ile bunların önüne geçilecek ve her şey çok güzel olacaktır. Tıbbi ve aromatik bitki çeşitleri daha planlanmış, daha ticari değeri artırılmış, katma değeri yükseltilmiş ürünler olarak ülkemizin ekonomisine, üreticimizin cebine güzel katkılar sağlayacaktır” diye konuştu. 

ÇİFTLİKDE ÖZELLİKLE ENDEMİK BİTKİLERDEN HAREKETLE YENİ ÜRÜNLER GELİŞTİRİLİYOR

Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Selçuk Üniversitesi Tıbbi Bitkiler Araştırma ve Uygulama Çiftliği hakkında bilgiler de veren Prof. Dr. Kan cümlelerini şu şekilde aktardı: “Bitkisel kökenli ilaç, gıda ve kozmetik ham maddelerinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarında kullanılmak üzere 100’ün üzerinde tıbbi aromatik özellikli bitkinin yetiştirildiği Selçuk Üniversitesi bünyesinde “Tıbbi Bitkiler Çiftliği”  Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyor. Çiftliğimizde ekonomik, sağlık ve gıda değeri olan bitkiler üretiyoruz. İlaç sanayine yönelik bitkisel kökenli ham madde geliştiriyoruz ve ilaçfirmalarına  AR-GE  ölçekli ham madde sağlıyoruz.Çiftliğimizde üretilen kantaron, aynısefa, çörek otu, kudretnarı  bitkisinden geliştirilen ‘tıbbi yağlardan   krem ve diğer  fitofarmasötik preparatlarda ham madde olarak kullanılmaktadır. Aynı zamanda fitoterapide ve fonksiyonel gıda sanayinde gıda takviyesi olarak kullanılabilecek dağçayı, tıbbi nane, adaçayı, ekinezya, kekik, melisa gibi ‘tıbbi çayların AR-GE ve üretim çalışmaları yapılmaktadır.  Tıbbi bitkiler çiftliğimizde yine son yıllarda çok dikkat çeken gojiberry, mürver, alıç ve kızılcık gibi ‘tıbbi meyveler’ üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. AR-GE ölçekli üretilen  model ürünleri ilaç, kozmetik ve gıda sanayine üniversitemiz  döner sermayesi üzerinde ilgili sektörlere sunuyoruz. Çiftliğimizde özellikle endemik bitkilerden hareketle yeni ürünler geliştiriyor ve sektörü bu ürünlerle tanıştırıyoruz. Ziraat fakültemizin Tıbbi Bitkiler Laboratuvarı’nda bitkilerin etken maddeleriyle ilgili farmakopeye uygunluk analizlerini yapıyoruz. Bitkilerin alternatif kullanım alanlarını araştırıyoruz. Özellikle son yıllarda tüm dünyada ilgi gören fitoterapi uygulamalarında kullanılmak üzere tıbbi bitki yetiştiriyoruz. Bundan sonraki süreçte amacımız Türkiye’de üniversite bünyesinde ilk olan bu çiftlikte uygulamalı olarak fitoterapide kullanılan bitkilerin eğitimini vermek. Bunun yanında ülkemizde kendi milli ilacını, fonksiyonel gıdasını ve kozmetik ürünlerini üreten bir hedef için dışarıdan ham madde ithaline ihtiyaç duymadan ilgili sektörlerle iş birlikteliklerini geliştiriyoruz. Türkiye’de fiteterapide kullanılan tıbbi bitkilerin üretimi, sağlıklı yaşamda ihtiyaç duyulan ürünlere dönüştürülmesi,  standardizasyonu ve kalite yönetimi ülkemiz sağlık ve diğer sektörlerine kazandırmak için multidisipliner çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” 

HÜSEYİN MENEKŞE

Editör: TE Bilişim