Adı yok,şehit!
Kefenin; Vatan,
Tabutun; Cihan,
Düşünüp övün,
Yaşıyor ünün...Damarında kan,
Bir alev midir?
Yaşaman; roman,
Ölümün; şiir.
Sana yok ne taş,
Nede bir mezar,
Bu hayat; savaş,
Ebedi uzar...Eşit olduğun,
Şu güneş; Tuğun,
Tabutum; Vatan,
Mezarın; Cihan
Adı yok yiğit,
Ebedi şehit...

Geriye bıraktığı bir dua kitabının içindeki “Seyyüdül İstiğfar” duasının bulunduğu yere “Önemli Ezberlenecek” notunu düşmüş bu günkü Kahraman şehidimiz İbrahim Betin. Duanın anlamı verildikten sonra faziletlerinden bahsedilirken dua ilgili şu ifadeler yazılmış:

Sizden her kim bu Seyyidül İstiğfar duasını akşamleyin söyler sabaha varmadan da ölürse, cennet kendisine vacip olur. Sabah söyler de akşama varmadan ölürse, yine o kimseye cennet vacip olur.” 

Allah’ın izniyle Peygamberlikten sonra en güzel mertebelerden biri olan şehitlik mertebesiyle Rabbinin huzuruna çıkan Şehidimiz İbrahim Betin, 12 Ocak 1988 tarihinde Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçesinde dünyaya gelmiş. İki erkek bir kız, üç kardeşin en büyüğüymüş. 

Aslen Afyonkarahisarlı olan aile, inşaatçı baba Mehmet Betin’in işlerinden dolayı Konya’ya taşınmış. Şehidimiz bir yaşındayken aile Konya’ya gelmiş, diğer kardeşleri burada doğmuş. 

İlkokulu Hakim Ömer Onsun İlköğretim Okulunda okuduktan sonra liseyi Fatih Endüstri Meslek Lisesi’nde bitirmiş. Bilgisayar Yazılımı bölümünden mezun olmuş. Ardından Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama (2 yıllık) bölümünü 2010 yılında tamamlamış. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü (4 yıllık) de okuyan Şehidimiz 2013 yılında da buradan mezun olmuş. 

Çok güzel bir çocukluk geçirmiş. İyi niyetli ve merhametli olan Şehidimizin ağzından küfür çıkmamış hayatı boyunca. Çocuk yaşta koşarak gittiği sabah namazı için caminin imamı anneyi tebrik edermiş, böyle bir evlat yetiştirdiği için. Abdestinde, namazındaymış. Hayırsever bir yapıya sahipmiş. Kime ne yaptıysa anne ve kardeşlerinin bile haberi olmamış şehadetinden sonra yardım ettiği kişiler söyleyene kadar. Kız kardeşine çok düşkün olan Şehidimiz, kız çocuklarının okumasını desteklemiş hep. Çevresindekiler, akrabaları ve hatta öğretmenlerinin bile gösterdiği saygısıyla dikkatini çeken bir çocuk olmuş. 

Okulundan mezun olduktan sonra astsubay olmak istemiş. Belki Kurtuluş Savaşında, Gazi Mustafa Kemal ile birlikte beş altı yıl savaşan dedelerinden, belki asker olan dayısından, belki de her Türk gibi asker doğduğundan asker olmak istemiş. Daha beş yaşlarındayken kardeşi Mustafa Kamil ile birlikte kanepelerin arkasında oyuncak tabancalarla askercilik oynuyorlarmış. Attığı tabancasını annesi almış ve bir yerlerine bir zarar gelebileceğini söylemiş. Annesine, “Anne ben asker olacağım” demiş. Biraz durduktan sonra da “Ben şehit olacağım ” demiş.

Sıkı bir çalışmanın ardından askeri okul sınavlarını kazanmış ve Ankara Beytepe’de, Jandarma Okullar Komutanlığı’nda eğitim almış. Yaklaşık sekiz ay aldığı eğitimden sonra Astsubay Çavuş İbrahim Betin olarak eğitimini tamamlamış. İlk olarak 2013-2015 yılları arasında Çorum’da Kıdemli Astsubay olarak görev yapmış.

Çorum’daki görevinden sonra Hakkâri’ye tayini çıkmış. Yüksekova ve Çukurca’da görev yapmış.Bekâr olan Betin’in, 2 yıldan bu yana Hakkâri’de görev yapmış.  2016 yılının haziranında Ramazan Ayında ilesinin yanına gelen Şehidimiz son Ramazanını ve ailesiyle son günlerini geçirmiş. Eş, dost, arkadaş ve akrabalarının hepsini ziyaret etmiş. Komutanlarına paket paket hediyeler göndermiş kargoyla. Kendine bir takım elbise alıp gömleğinin manşetine adını soyadını yazdırmış. Ankara’da gazileri ziyaret etmiş. On beş günü güle oynaya geçirmişler. Kendisini evlendirmek isteyen annesi için arkadaşlarına “Annemi oyalıyorum ben hurilerle evlenicem” demiş. 

İnşaat işinde yorulan babasını düşünmüş ve babasını emekle etmiş. Anne ve babasının iyiliğini düşünmüş her zaman. Hem bu günün hem yarınını düşünmüş. Üniversite sınavlarına hazırlanan kız kardeşinin her zaman yanında olmuş, tercih döneminde de Gıda Mühendisliğini yazmasını söyledikten sonra o gün akşama doğru şehadet haberi gelmiş. Son nefesini verene kadar maddi ve manevi her türlü ailesinin yanında ve destekçisi olmuş. Kız kardeşinin yanlarında okuması, Arapçasını geliştirmesini söylerken sanki vasiyetini vermiş. Cuma namazı vakti olmadan ailesiyle son kez telefonda görüştükten sonra şehit olmuş.

29 Temmuz 2016 tarihinde Cuma GünüHakkâri’nin Çukurca İlçesi’nde PKK’lı teröristlerin yol kontrolü yapan güvenlik güçlerine düzenlediği saldırıda şehit düşen 8 askerden 29 yaşındaki Jandarma Kıdemli Üstçavuş İbrahim Betin’in acı haberi ailesine verilmiş.Operasyona gitmeden önce tıraşını olmuş, duşunu almış ve namazını kılmış. Komutanım siz düğüne gider gibi hazırlanıyorsunuz diyen askerine, “Evet, düğüne gidiyorum” demiş. İnşaat ustası babası Mehmet ve annesi Yüksel Betin’e askeri yetkililer tarafından verilmiş şehit haberi.

Haberin nasıl verildiğini anne Yüksel Betin şöyle anlatıyor.

O gün üzerimde bir daralma, sıkılma vardı. Abdest alıyorum, teşbih çekiyorum. Evde duramıyoruz kızımla. Komşumuz bir teyze vardı, onun da ailesinden beş kişi suda boğularak vefat etmiş. Yukardaki komşum ve kızımla beraber onun yanına gittik. Sağ olsun teyze bize dua okudu. Sonra, kızım senin oğlanla görüştün mü, bir sıkıntı var mı diye sordu. Ben de görüşemedim teyze, yoksa başında bir iş mi var, dedim. Yok kızım içini ferah tut dedi. Bizim için dua okuyor ama esnemekten bayılacak. Bu gün siz de bir şey var, hayırlısı dedi. Sonra eve geldik akşam vakitleriydi. Hiç aramayan insanlar aramaya, mesaj atmayan insanlar mesaj atmaya başladı. Allah Allah bunda bir iş var diyoruz ama aklımıza oğlumuzun şehit olabileceği hiç gelmiyor. O arada eşim televizyonda haberleri izlerken Hakkari’de beş şehit olduğu haberini gördük ama isim yazmıyordu. Artık iyice endişelenmeye başladık acaba şehit mi diye. Komşularımız, akrabalarımız bizim eve toplanmaya başladı. Ama bir haber gelmedi. Bir asker eşi olan tanıdığımız, şehit olsa askeri yetkililer gelir, yaralanmıştır, dedi. Ben teşbih çekiyorum, dua ediyorum Allah’ım yaralı gelsin ben bakarım kuzuma diyorum. Erkek kardeşime oğlumun şehit olduğunu söylemişler ama o bize sadece sakin olun, sabırlı olun diyor şehit olduğunu söylemiyor. Gece 02.00 gibi ambulans gelince artık fark ettik. Uçaksavar kullanırdı İbrahim. Bomba atıldığında yavrularımın hepsi gibi İbrahim de yaralanmış. Attıkları bomba kasıklarına denk gelmiş, çok kan kaybetmiş. Komutanlarından biri kemerle sıkmaya çalışmış. Bana su verin demiş uzman çavuşa. Suyunu içmiş. Kelimeyi şehadet getirerek ruhunu teslim etmiş. 

Şehadetinden sonra bir gün kıbleye döndüm Allah’ım çok özledim, rüyamda göreyim diye yalvardım. Rüyamda gördüm. Önünde bayrak, arkasında bayrak, elinde bayrak vardı. Anne, diyor. Mezarlığın içindeyiz. Arkadaşlarımız geliyor, hazırlanın anne diyor. Ertesi gün haberleri açtım kaç tane şehit geldi.”

 Anneler gününde çiçekler göndermiş “Cennet annelerin ayağı altındadır” notu yazılı üstünde. Gelirken sürpriz yapar gelirmiş. Annesinin gönderdiği yemekleri, ziyafet var diye önce askerlere yedirir sonra kendisi yermiş. 

Rabbim bütün şehit ailelerine sabır versin. Bu vatan için toprağa düşen tüm askerlerimiz ile birlikte Şehidimizin de ruhu şad olsun. Vatan sağ olsun.

DERYA KARAKAYA