Ezilmekten çekinme ... Gerilemekten sakın!
İradenle olmalı bütün uzaklar yakın,
Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın,
Ateşe atılmalı, denize dalmalısın.

Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!
Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?
Mefkuresinden başka her varlığı unutan,
Kahramanlar gibi sen ebedi kalmalısın...

Bu gün hayatından bahsedeceğimiz Kahramanımız Hilmi Şahin.

10 Haziran 1973 yılında Çumra İlçesinin Doğanlı Köyünde dünyaya gelmiş. Hasan Hüseyin-Şükriye Şahin çiftinin üçüncü çocuğuymuş. Dedenin ismi olduğu için Hilmi ismi verilmiş. Anne Şükriye Hanım, ilk çocuğu olan kızını küçük yaşta kaybetmiş. Ardından Mehmet Ali adındaki oğlu ondan sonra da Şehidimiz dünyaya gelmiş. Aralarında bir yaş olan iki kardeş ikiz gibi büyümüş. Ne alırlarsa paylaşmışlar. Her şeyi birlikte yapamışlar.

İlkokul yıllarında çok zeki bir öğrenci olan Şehidimizin öğretmenleri, biz bunlara soru sormaya korkuyoruz diye, onların başarılarını dile getirirmiş her fırsatta.İlkokulu Doğanlı Köyünde okuduktan sonra, köyde ortaokul olmadığı, taşımalı eğitim henüz başlamadığı için eğitim hayatına devam etmemiş. Aynı zamanda da adını aldığı dedesi torunlarını çok sevdiği ve yanından ayırmak istemediği için torunlarını, gözümün önünden ayrılmasınlar diye, okula göndermek istememiş. İki kardeş okulu tamamladıktan sonra bir yıl da yatılı Kur’an Kursuna gitmiş. 

Şehidimiz, okulunu tamamladıktan sonra köyde çiftçi olan ailesine yardım etmeye başlamış. Aile, yapılacak her işi imece usulü, severek yapmış. 1988 yılında Hasan Hüseyin Beyin babası vefat ettikten sonra ailesini yanına alarak 1989 yılında Konya’ya taşınmış. Tam 

Bu esnada acaba ve keşkeler giriyor akılına şehit ailesinin. Aslında anne rahmine düştüğü anda kaderinin yazıldığını bile bile bazen, keşke köyde kalsaydık, gelmeseydik. Acaba köyde kalsak bunları yaşamaz mıydık? Diye düşünüyor anne Şükriye Hanım. Ama acısı ne kadar büyük olursa olsun oğlunun şehadeti ona güç vermiş.

Evlatlarını okutmayı çok isteyen anne-baba buna muvaffak olamamış. Baba Hasan Hüseyin Beyi okutmak isteyen babaannesi, ilkokulu bitirdiği yaz tatilinde vefat edince okuyamamış. Annesi de onun çocuklarını okutmak istemiş. “Bana tek bir oda tutun ben bu зocukları okutacağım” demiş ama onun da ömrü yetmemiş. “Зocuklarımız зok zekiydi, kabiliyetliydi ama bir tьrlь imkвn olmadı, nasip olmadı okumak. Okumadı ama okumuş kadar akıllıydı. Зok girişimciydi.” Diye özetledi baba Hasan Hüseyin Şahin bu durumu. 

Hasan Hüseyin Bey, Konya’ya geldikten sonra Set Turizm Hilal Ciğercilerde çalışmaya başlayınca bir süre sonra da oğlu, Şehidimiz, burada petrolde sorumlu olarak işe girmiş. Askere de burada çalışırken gitmiş. 

Şubat 1993 yılında, Ramazan ayında Manisa Kırkağaç’ta acemi birliği eğitimi almış. Terörle mücadele için yetiştirilmiş. Bu eğitim sırasında yedikleri bir yemekten dolayı zehirlenmiş. Ziyaretine giden babası jandarma komando olan oğlunun aldığı eğitimlerden dolayı avuçlarının ortasından tırnak kalınlığında derinin kabuk halinde soyulduğunu görmüş.

Acemi birliği eğitiminden sonra 10 günlük izne gelmiş. Bu izinde babası ve abisi çalışırken evde oturmak olmaz diye Şehidimiz de onlara yardıma gitmiş. Bu süre içerisinde tanıdık herkesle görüşüp helalleşmiş. 

Anne Şükriye Hanım, “Annem ve babam on gьn arayla vefat etti. Erkek kardeşim kazada vefat etti. Beş kardeşim kьзьk yaşlarda vefat etmiş. Bunlara dayanıyorsun ama evlat acısı daha zor. Gьnlerce annen, baban aklına gelmiyor belki ama oğlum iзin acaba şunu sever miydi, şunu giyer miydi? Hepsini aklından geзiriyorsun. Benim dцrt зocuğumda bebekken vefat etti. Hepsi acı ama Hilmimin şehit olması hem hepsinden acı hem de зok onur verici. Зьnkь şehit olmak herkese nasip olmaz. Şehit annesi olmak herkese nasip olmaz. Rabbim hiзbir kuluna taşıyamayacağı yьk vermezmiş. Demek ki bunu kaldırabilecek, taşıyabilecek kullarmışız elhamdьlillah.” diyerek acısının ne kadar büyük olduğunu anlatmaya çalışıyor.

Usta birliği için Van Merkeze gitmek için çıktıkları yol, Şehidimiz ile birlikte 33 vatan evladının da son yolculuğu olmuş. 33 genç, daha birliğine bile teslim olamadan PKK’lı teröristler tarafından yapılan hain saldırıda şehit edilmiş.  

Yer: Elazığ-Bingöl Karayolu Bilaloğlu Mevkii.

Tarih 23 Mayısı 24 Mayısa bağlayan gece 1993

Malatya’da toplama kampında iki minibüse bindirilen, sivil giysili, üniforma ve postalları çantalarında, ellerinde silah bile olmayan 33 vatan evladının şehit verildiği olay. Saat 18.00 sularında Bingöl’e 10 km mesafede dar bir yolda, ilk virajı geçtikten sonra, başlarında Şemdin Sakık ile 50 PKK’lı terörist tarafından pusuya düşürülen, sivil erlerden oluşan 50 kişi esir alınmış. Gece boyunca dağda yürütülen askerler, teröristler tarafından, mola verdikleri bir yerde Doğulu-Batılı diye ayrılmış ve Batılı olan 34 askeri, eğitim kampına götürmüşler. Dağda koşar adım yürürlerken gece 03.00 sıralarında, yan yana dizdirdikleri ana kuzularını, gencecik fidanları acımadan kurşuna dizmişler. Hepsinin öldüğünden emin olmak için bile yüzlerce kurşun yağdırmışlar. Toplamda sıkılan 1570 mermi, 33 genci şehit etmiş, 33 eve ateş düşmüş, 33 ananın ciğeri yanmış. Neredeyse asker başına 50 mermi. Bu hain saldırıda ebedi şehadet şerbeti içen Şehidimizin üzerinden 80’in üzerinde mermi çıkmış.

Bu saldırıda yaralı kurtulan erlerden birinin hayatta kalması ve yaralı olarak yakınlardaki karakola haber vermesi sonucu gelen araçlarla şehitlerimizin cenazesi olay yerinden alınmış.

İşin en acı tarafı, bir gün önce gönderdikleri evlatlarının bir gün sonra şehadet haberini almak olmuş aile için. Gece gelen askeri ekipler Şehidimizin evini bulamadığı için o gün acı haberi verememiş. Ertesi gün alınan haberden sonra uçakla getirilen Şehidimizin cenazesi memleketi Doğanhisar’a defnedilmiş.

Rabbimize olan inancı aileyi ayakta tutmuş. Şükriye Hanım, altı erkek evladından birini de Rabbimin zekât olarak aldığını düşünmüş. Evde sürekli Kur’an okuyarak, namaz kılarak teselli bulmuş. “Rabbim verdi Rabbim aldı. Gerisinde bana Şehit Annesi olmayı nasip etti. Ben doğduğunda, arkası dцnьk toplu bir bebek olan bebeğimin kız mı erkek mi olduğuna bakayım derken sağ omuzunun altında kan ile Tьrk bayrağı resmi gцrdьm. Daha o zaman şehitliği bildirilmiş ama biz anlamamışız. Başka bir gьn ise bana ‘Anne ağlama ben цlmedim’ dedi rьyamda. Saзlarının yьzьme değdiğini hissettim.

Yakın tarihte yaşanmış ve bu ülke için haince katledilmiş vatan evlatlarının adına. Unutmayalım. 

Hepsinin ruhu şad olsun.

DERYA KARAKAYA 

Editör: TE Bilişim