Özellikle sağlık sektöründe yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda dünya genelinde gıdanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Tarım ve hayvancılıkta dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, bu süreçte yaptığı üretimle daha ön plana çıkmaya başladı. Konya’da da geçmişten bu yana hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren birçok firma, kendini çağın gereklerine entegre ederek üretimini sürdürüyor. Bunlardan bir tanesi de 40 yıllık tecrübesiyle süt üretimi yapan Akadoğulları Besicilik.

LEZZETİ 40 YILLIK GEÇMİŞE SAHİP

Çiftliğin kurulmasına büyük emekleri geçen, 40 yıllık bir geçmişe sahip olan aynı zamanda bu işteki tecrübesi ve bilgi birikiminin gelecek nesillere aktarabilmeyi başaran 1. kuşak dede Murat Akat, hayat hikayesini ve çiftliğin kuruluş hikayesi ile ilgili anlatımlarda bulundu. Dede Murat Akat, “Murat Akat olarak eski ismi ile Çukur Çimen Tekke köyünde doğdum. 14 yaşıma kadar köyde kaldım. Büyüklerimin hayatları o köyde geçmiş ve hiç yarınlara ümitle bakmamışlar. Buradan göç edelim dedim büyüklerime kabul etmediler bana müsaade edin dedim onu da kabul etmediler. Ve bir gece 14 yaşımda köyden kaçtım bende. Konya’da inşaat işlerinde kısa zamanda usta oldum. 17 yaşımda iken ustalarım ile ortak çalışırdım. Daha sonrasında askere gittim, asker dönüşünde ise yurtdışından işçi bulmaya kaydımı yaptırdım ve 3 ay sonunda ise çıktı. Devlet işçi bulma kanadı ile Fransa’ya gittim. Orada gecemi gündüzüme katarak çalıştım daha sonra ise 1979’da yurtdışından izne geldim. Buraya geldiğimde ise bir çardak ile ev aldım. Çardak içerisinde ise 2 tane inek yavruları ile beraber 5 tane aldık. O günden bugüne iyi kötü inişli çıkışlı bu işimize devam ediyoruz. 40 yıldır bu iş içerisindeyim. Dışarıdan gördüğüm kadarıyla herkes bu işe başlarken bu işin devamlılığını arzu eder. Bunu da sağlayabilmek için kendi çocukların ve torunların olan bu işi devam ettirebilecek kendi ailemden babayiğitlere ihtiyaç var. Dışarıdan başka birileri ile bu iş olmaz. Bundan dolayı kendi oğullarım bu işin üzerinde durdu. Bu işin mutlaka devamlılığı gerekir diye torunum murattan rica ettik, veterinerliği oku ki bu iş devam etsin ve yatırımımız boşa gitmesin diye. Allah razı olsun bizi kırmadılar bu işin bölümünü okudular ve 3. nesil olarak bu işin başındalar. Bu işin gerçekten temeli olacak, bu işin gerçekten sahibi olacak, bilgisi olacak bizim de çocuklarımız torunlarımız bu tecrübeye sahipler. Ayağına çizmeyi giyip bu işin içerisine dalıp kendi işini kendin göremeyeceksen bu işe hiçbir şekilde başlamayacaksın. Hayvancılık çok hızlı büyüyen bir sektör değil, alın teri gerekir. Şu anda ise yeni bir yer açtık, ürettiğimiz süt ürünlerini halkımıza sunabiliyoruz. Çocuklarıma torunlarıma sonuna kadar güveniyorum ben. Bizim yapacaklarımız buraya kadarmış geriye kalanlar ise onların ellerinde biz elimizden geleni yaptık. Anca ayakta kaldığımız sürece bize düşen herhangi bir şey var ise biz yardımcı olmaya, destek olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘TÜRKİYE’DEKİ SAYILI SÜT ÜRETİCİLERİNDENİZ’

Süt besiciliği alanında tamamen profesyonel çalıştıklarını ve geçmişten gelen tecrübeler ile daha verimli ve doğal üretim yaptıklarını ifade eden 3. kuşak torun Murat Akat, Türkiye’deki süt üreticileri arasında sayılı olduklarını aynı zamanda 40 yıllık bir geçmişi olduklarından bahsetti. Akat, “Bu tesisin 40 yıllık bir geçmişi var. Biz kardeşim ile beraber 3. Kuşağız burada. Dedem ile başlayan babam ile devam ettikten sonra bizlere kadar gelen bir işletmeyiz. Dedem zaten bilgisi ve tecrübesi ile beraber bırakın Konya’yı Türkiye’deki süt üreticileri arasında hatırı sayılır çok değerli insanlardan biridir. 2005 yılında Türkiye’nin en iyi yetiştiricilerinden biri olarak seçiliyor. Üst üste aynı zamanda 6 sefer Türkiye’nin en iyi süt verimine sahip ineğini biz burada yetiştirdik” dedi.

‘BU İŞİN OKULUNU DA OKUDUM’

Çiftliğin daha verimli bir hale gelmesi aynı zamanda üretim kapasitelerini arttırmak adına üniversite seçimini veterinerlik üzerine yaptığını dile getiren Akat, “Biz doğduğumuz günden itibaren bu işi yapıyoruz. 1992 Konya doğumluyum. Üniversite sınavına kadar açıkçası burada çalışmayı pek düşünmüyordum. Fakat babam ve dedemin bu tesiste ki emeklerinin boşa gitmemesi hem de dışarıdan başka birilerini almak yerine kendimi geliştirmek ve üniversite de bu alan ile ilgili bölüm seçtim. Kardeşim Muhammet ise eskiden beri bu işe hevesli ve meraklıydı. Yaptığımız bu iş başkaları ile yapılacak iş değil. Kardeşim ile sırt sırta verdik ve oda bu işin farklı bir boyutu ile yanımızda. Üniversite yıllarında tam anlamıyla bu işin içerisine girdik. Üniversite öncesinde bu işin acemiliğini yapıyordum. Okula başladıktan sonra hekimliğini de öğrendim. 2015 yılında Ankara üniversitesinden mezun oldum. Ardından hemen buraya gelip başlamaya korktum. Üniversiteden çıktıktan sonra ilk buraya gelmeyişimin sebebi böyle bilgili bir yerde, aile içerisinde yetişmek biraz daha zor olur diye dışarıda farklı bir yerde çalışarak, mesleki tecrübe edinmek ve buraya daha profesyonel ve bilgili şekilde başlamak için mezun olduktan sonra 2 yıl Çankırı’da çalıştım. Daha sonra buraya mesleğimi en iyi şekilde icra etmek amacıyla başladım. Burada sadece veteriner hekimlik boyutunda değil çiftliğimizdeki bütün işleri yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘ORGANİK KÖY USULÜ ÜRETİM YAPIYORUZ’

İleriye dönük hedeflerinden ve yaptıkları girişimlerden bahseden Akat, “Bizlere yol gösteren dedemin bir sözü vardı bizim son adımımız sizin ilk adımınız olacaktır kendinizi ona göre yetiştirin ve burada bu işi en iyi şekilde ve bilinçli yapın diye öğütler verir. Bizim burada attığımız adım hep aynı yerde dönerse biz burada bir gece rahat uyuyamayız. Her zaman kendimizle yarış içerisinde ve sürekli ileriye dönük yenilikler ve projeler de var aklımızda. Biz burayı entegre tesis olarak geliştirmeyi düşünüyoruz. 2 yıl önce ise bir girişimimiz oldu, ürettiğimiz sütü işlemek gibi önemli bir adım attık. Elimizdeki imkanlar ile biz burada doğal, organik köy usulü dediğimiz yöntemler ile biz burada üretim yapıyoruz. Bu işe başlarken ise biz büyük bir fabrikaya ya da üretim tesislerine gidip bu işi nasıl yapıyorsunuz diye sormadık. Dedemin yolundan giderek bu işi yapmaya başladık. Geçen sene ise hayvanlarımızda herhangi bir hastalık olmadığına dair belgemizi de aldık. İşletmedeki bulunan sürüdeki bütün hayvanlarımız bakanlığın belirlediği standartlar çerçevesinde taranarak laboratuvar analizleri ile beraber, hastalık olmadığını belirlendi ve tescillemiş olduk. 1,5 sene önce ise Akadoğulları mandıra olarak dükkanımızı açtık. Bu işi yapabilmemiz ve işlerimizi daha da büyütülmemiz adına böyle bir dükkân açtık. Çiftliğimizden çıkan taze ve doğal ürünleri bütün vatandaşlarımıza sunuyoruz bu sayede. Amacımız inşallah Konya içerisinde daha fazla insana ulaşmak ve sadece Konya ile kalmayıp önce iç Anadolu bölgesinde sonrada Türkiye’nin her bir köşesinde bizim doğal ve taze ürünlerimizin yer alması ve bu taze lezzetlerin bütün Türkiye’nin tatmasıdır.

ANADOLU MARKASI ‘BOLGA’

Dededen toruna sloganı ile süt ve besi hayvancılığında ki üretim planlamalarına yenilik getireceklerini ve daha modern bir isim ‘Bolga’ markası ile Türkiye’nin her tarafına ulaşmayı amaçladıklarını ve Akadoğulları çiftliğinin satış kısmı ile ilgili bilgiler veren, 3.kuşak torun Muhammet Akat, “Hayvanlarla olan bağım ve onlara karşı sevgim küçüklüğümde aşılandı. Hayvanları seviyorum, onlarla ilgilenmeyi seviyorum bu işi mecburiyetten değil sevdiğimden yapıyorum. 3.kuşak torunları olarak çiftliğin başına geçtiğimizde bu çiftliği yerinde saymaması için tabiri caizse, boynuzun kulağı geçmezse bir arpa boyu yol alamayacağımızı bildiğimizden her zaman yenilikçi düşünerek hareket ettik. Aile şirketiyiz ama diğer aile şirketlerinden kendimizi ayırıyorum. Çünkü biz kendimiz çalışıyoruz yarın yaşlansakta, şirket olarak büyüsekte çizmelerimizi giyip işe koyulacağız. Yıllardır mandıra kurma hayalimiz vardı bunu 3.nesil olarak gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. 2019’un başında küçük çaplı başladığımız bu işte ürünlerimizi kendi frigorifik soğutmalı araçlarla soğuk zincir korunarak Konya’da ki alışveriş merkezlerine dağıtım yaparak başladık. Üretim konusunda takip ettiğimiz hassas süreçleri süt ve süt ürünlerinin doğası gereği soğuk zincir çerçevesinde tamamlamaya devam ediyoruz. Konya hatip caddesinde kendi şubemizi açtık. Müşteriler tarafından yoğun ilgi gördük çünkü tamamen doğal girdilerin kullanılması ve elde edilen süt – süt ürünlerinin doğal özelliklere sahip olması bizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğimiz oluyor. Raf ömrü uzasın diye koruyucu madde kullanmıyoruz. Arz talep ilişkisine göre ürün üretiyoruz hem böylelikle ürünlerimiz taze oluyor hem de gereğinden fazla israfa girmiyoruz. Bu sene Bolga markasını alarak süt sektöründe yer aldık. Hedefimiz İç Anadolu’da süt ürünlerinin gurmesi denince Bolga’nın öne sürülmesi. Bunu başaracağımıza inancımız tam. Ayrıca direkt tüketiciye çiftliğinizden kapınıza anlayışıyla kendi kurduğumuz e-ticaret sitemiz www.bolga.com.tr sitemizden günlük taze üretilen ürünlerimizi gönderiyoruz. Tüketicilerimiz hijyenik koşullarda ürettiğimiz ürünlerimize güvenle ulaşabilir.

‘MİLLİ KALKINMAYI SAĞLAYACAK ADIMLARIN TAKİPÇİSİ OLDUK’

Akadoğulları çiftliğini, Bolga markası ile daha ileri noktalara taşıyarak, daha güçlü adımlar atarak ulusal çapta adımızdan söz ettirecek bir seviyeye taşımayı hedefleyen ve idealist bir Anadolu insanı olarak kendilerini tanımladıklarını ifade eden Muhammed Akat, “Bizim idealist yaklaşımımız 1980 yılından bu yana dededen toruna sirayet ettiğinden, bu işe ne kadar önem verdiğimiz 40 yıllık tecrübemizle sabittir. Türkiye’de son yıllarda hayvancılıkta yaşanan gelişmeler markalaşma ve endüstrileşmeyi beraberinde getirdi. Bildiğimiz üzere Anadolu’nun tahıl deposu Konya; süt ve besi hayvancılığında da liderliği kimseye kaptırmayarak 2019 yılında süt üretiminde Türkiye’nin 1. Sırasında yer aldı. Her ne kadar süt ve besi hayvancılığı hem zorluk hem de yem fiyatlarından kaynaklı zaman zaman üreticiyi memnun etmeyen alanlar olsa da bizler 40 yıllık tecrübemizle doğru yerde emin adımlar atarak ve pes etmeyerek milli kalkınmayı sağlayacak adımların her zaman takipçisi olduk. Bu noktada ülkemizin geleceğinde süt ve besi hayvancılığının çok stratejik bir konu olduğunu bildiğimizden, aziz milletimize kaliteli ve katkı maddesi içermeyen ürün sunmayı, sonra da Bolga markasını zirveye taşımayı hedefliyoruz. Bu anlamda Bolga markasını 10 yıllık süre içerisinde bütün Anadolu’da bilinen bir marka haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunu sağlarken de çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz” dedi.

SEFA SALİH KULA

Editör: TE Bilişim