Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve Türk siyasetinin hocası merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatının üzerinden 9 yıl geçti. "Yaşanabilir bir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir dünya" idealleriyle Türk siyasetine yeni bir anlayış getiren merhum Erbakan, siyasi hayatı boyunca Türkiye öncülüğünde adil bir dünyanın kurulacağına inanarak çalıştı. Dünya gündemi ile Türk siyasal hayatına, sağ ve sol çizginin dışında "Milli Görüş" kavramını taşıyarak İslam dünyasında siyasi bir uyanışa vesile olan merhum Erbakan, hak ve adalete inanan tüm Müslümanların birleşmesi gerektiğini savundu. Saadet Partisi, bu yıl da temsilcisi olduğu Milli Görüş Hareketi'nin merhum lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anma ve anlama programları düzenlemeye devam ediyor. Bu yılkı Erbakan Haftası'nın teması ''Üretim, Kalkınma, Adil Paylaşım!''. Vefatının 9. yılında Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Saadet Partisi (SP) Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, Konya Yenigün Gazetesi’ne anlattı.

‘HOCAMIZ DOLU DOLU BİR İNSANDI’

Merhum Prof. Dr. Erbakan’ın birçok yönünün olduğuna dikkat çeken SP Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, bu durumun onu farklı kıldığını anlattı. Konuyu detaylarıyla paylaşan Saydam, “Hocamızın ilmi yönü, siyaset yönü, teknik yönü var, tasavvuf yönü var. Hocamız birçok yönüyle dolu dolu anlatacağımız bir insan. Hayatının hiçbir zamanını boşa geçirmemiş, her anında sadece kendi coğrafyamızdaki değil, bütün Müslümanları da, aynı zamanda tüm insanın saadeti diyerek, tüm insanlığı düşünen lider. Böyle bir lider, 1969 yılında Konya’dan yola çıkarak, siyasete giriyor. Bu hareketin Konya’dan başlaması da bizim açımızdan gurur verici. Allah’a çok şükür, şuanda Milli Görüş hareketinin içerisinde, merhum hocamızın en son Genel Başkanı olduğu partinin Konya’daki İl Başkanlığı vazifesini yürütmek bizler için çok büyük bir şeref. Hocamız her ne yaptıysa Allah rızası için yaptığına dikkat çekiyor. Hocamız Allah’ın rızasını kazanmak için bütün çalışmalarını yapmıştı. Bizler de onun idealleri doğrultusunda, onun fikirleri doğrultusunda burada İl Başkanlığı vazifemizi yürütmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

YILMAK YOK!

“Erbakan hocamız aynı zamanda bir Müfessir” diyen Saydam, konuyla ilgili şunları söyledi, “Bir tefsir yazarı gibi İslam’ı anlamış ve bunun bugünkü şartlarda bulunduğumuz 100 yıl içerisinde bir Müslüman siyaseti ile, ticareti ile, ahlakı ile, ilmiyle, yeryüzüne nasıl bir halifelik yapılabilir, burada nasıl bir çalışma yürütebilir anladığı şekilde bize yorumlamış. Bir Müslüman bu çağda nasıl yaşar konusunda da adım adım hareket etmiş. Hocamızın yaşantısı içinde yılmak yok. Düşse bile kalkmasını bilip, tekraren insanları hareketlendiren, arkasından sürükleyebilen biri ve önüne çıkan engellerden yılmamış, hareketine devam etmiş biri. Allah razı olsun. Bütün ömrü boyunca da bize bir yol ve çizgi çizmiş, bizde onun öğretileri doğrultusunda şu anda yine sadece onun çizgilerine, onun bıraktıklarına parti olarak ilkeler olarak biz devam ettiğimizin kanaatindeyim. Hocamız da kendisi söylemişti, bu işin tek temsilcisi Saadet Partisi diye. Hocamızın vefatında 9 yıl geçti. Bu 9 yıl içerisinde tabi ki dünya onun anlattığı şekilde, Ortadoğu, Müslüman coğrafya, dünyadaki sömürü düzeni üzerinde 40 yıl anlattıkları şeyler hala devam ediyor” şeklinde konuştu.

‘ERBAKAN HOCAMIZ KİMSENİN GÖNLÜNÜ KIRMADI’

Erbakan’ın 40 yıllık siyasi mücadele içerisinde kimsenin gönlünü kırmadığına da dikkat çeken Saydam, “Hocamız 40 yıllık siyasi hayatı boyunca birçok badireler atlattı. Hükümetten düşürüldü, siyasi zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ancak hocamız bunlara rağmen hiçbir zaman siyasi nezaketini bozmadı. Hiç kimsenin kalbini, gönlünü kırmayan Hocamız işin neresinden bakarsanız bakın bir ilim adamı nasıl olunur bunu öğretti. Bugünkü üniversite hocalarımız, alim diyeceğimiz kanaat önderleri Erbakan hocamızı nasıl bir ilim ve fikir adamıydı noktasında incelemeleri gerekiyor. Diğer taraftan da siyasetçiler Erbakan Hocamız nasıl bir siyasetçiydi bunu incelemeleri gerekiyor. Meselelere nasıl bir üslupla yaklaştığı konusu irdelenmeli. Diğer taraftan da bir ideal uğruna büyük ülke nasıl meydana getirilir, ülke nasıl kalkınır, bunun için hangi bedeller ödenir, her yönü ile bunları bize örnek olarak sunmuş bir büyüğümüzdü. Allah gani gani rahmet eylesin. Kendisinden binlerce kez razı olsun. Bu siyasetin içinde bulunmayı bir lütuf olarak görüyoruz. Onun idealleri ve hedefleri şuanda bizim hedefimiz” diye konuştu.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim