Konya Baro Başkanı Avukat Mustafa Aladağ, avukatlık mesleğinin sorunları ve mesleğin geleceğine ilişkin öngörülerini Yenigün okurlarıyla paylaştı. Hukukun temel sacayaklarından birinin de avukatlar olduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Aladağ, devletin dahi özelleştiremeyeceği tek yapının yargı olduğuna vurgu yaptı. 

AVUKATIN GEÇİM DERDİ OLMAMALI

Türkiye genelinde 120 bin civarında avukatın var olduğunu ve 100’ün üzerinde hukuk fakültesi bulunduğunu ifade eden Başkan Aladağ, “Önümüzdeki beş yıl içerisinde ülke nüfusunun yüzde 15 artacağı bir durumda avukat sayısı 200 binlere ulaşacak. Bu da beraberinde bağlı avukat, işsiz avukat, iş arayan avukat, büro açamayan avukat gibi bizlerin de hiç tasvip edemeyeceğimiz sınıflar oluşturacak. Adliye salonlarında bir cümle yazar, 'Adalet mülkün temelidir’ diye. Buradan mülkten bahsedilen devlettir. Adalet devletin temeli ise adaleti oluşturan yargı sistemi içerisinde hepimizin olmazsa olmaz kabul ettiği kutsal savunma mesleğini serbestçe icra eden biz avukatların geçim kazanç diye bir derdi olmamalı. Geçim ve kazanç derdi ümitsizlik karamsarlık gibi, geleceğe dair kaygılar bu mesleği gerçek anlamda savunma anlamında icra edilemez hale getirmiş durumda” dedi. 

HUKUK FAKÜLTELERİNDE KONTENJAN AZALTILMALI

Yeteri kadar akademisyeni olmayan fakültelerin kapatılmasını ve kontenjan azaltmaya gidilmesini öneren Baro Başkanı Mustafa Aladağ, “Bunun yanında Adalet Bakanımızın ve bizlerin de ifade ettiği mesleğimiz için önemli olan mesleki yeterlilik sınavını yapılmasını istiyoruz. Bu sınav sadece avukatlara ilişkin değil mesleki bir sınav şeklinde noter, hakim ve savcı yargı içerisinde yer alan tüm bireylerin ciddi bir merkezi sınava tabi tutulması sureti ile kısmen de olsa nicelik ve nitelik sorunlarının önüne geçilebileceği düşünülmekte. Avukatlık mesleği bir bilgi mesleğidir. Avukatlık mesleği kişisel beceri mesleğidir. Yöre ve ortama göre fark etmez. Bilgili iseniz bu mesleği layıkı ile icra eder başarılı olursunuz. Bizler sınavın son derece ciddi olmasını, barajın üst seviyelerde tutularak hal eden ve bilen, gönül vermiş, sevmiş, sadakatli ve sabırlı arkadaşlarla ahlak ve adalet içerisinde bu mesleği icra edelim düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı.

MESLEĞİMİZE TECAVÜZ EDENLERE İTİBAR ETMEYİN

Son zamanlarda hukuki danışmanlık ve sigorta danışmanlığı altında vatandaşların mağdur edildiğine de dikkat çeken Aladağ, “Son zamanlarda hukuki danışmanlık ve sigorta danışmanlığı adı altında kim olduğu, neci olduğu belli olmayan, Bana göre avukatlık mesleğinin rızkına direk temas eden, tecavüz eden bir grup insan var. Hiçbir hukuki yeterli bilgisi, donanımı, becerisi, denetimi olmaksızın çok hızlı şekilde bunların sayısı artıyor. Bunların yegane gayesi vatandaşların hakkını korumak değil. Kısa yoldan büyük kazanç elde etmek. Bizler vatandaşlarımıza diyoruz ki gönül ister ki hiç mağduriyet yaşamayın. Ama yaşadığınız anda da avukata güvenin. Bir avukat ile çalışın. Bu desteği avukattan alın. Zira avukatlık kanunu meslek kanunu ilgili mevzuat gereğince hukuku yardımı ancak ve ancak bir avukat yapabilir. Bu süreçlerin yakından takipçisiyiz. Bu tür simsarlar hakkında gerekli soruşturma, araştırma yapıyoruz. Suç duyulurlarında bulunuyoruz. Bu konuda da kısa sürede sonuç alacağımızı düşünüyorum” dedi.

ARABULUCULUĞU ANCAK AVUKATLAR YAPAR!

2013 yılından bu yana yürürlükte olan arabuluculuk sistemiyle ilgili de bilgi veren Konya Barosu Başkanı Avukat Mustafa Aladağ, “Daha önce isteğe bağlı olarak icra edilirken geçen yılın başından bu yana iş davalarında zorunlu hale geldi. Arabuluculuk kanunu ve mevzuatı olan bir şey. Arabulucu olacak kişiler, hukuk fakültesi mezunu ve 5 yıllık hukuk tecrübesi olan kişiler olmak zorunda. Serbest muhasebeci ve mali müşavirler, TOBB’a bağlı tacirler de arabulucu olmak istediler. Arabuluculuğun amacı uyuşmazlıklarda alternatif bir çözüm yolu sunarak yargının yükünü hafifletmek olduğu için diğer meslek dalları için ben uygun görmüyorum. Kazan kazan formülü olsun isteniyor, taraflar helalleşerek masadan kalkabilsin, kısa sürede hak sahibi hakkını alsın isteniyor arabuluculuk ile. Kanunun faydalı olup olmayacağı ile ilgili şu an bir değerlendirme yapmak için çok erken. Biz özetle arabuluculuk faaliyetini ancak hukukçuların yapabileceğini söylüyoruz” diye konuştu.

YEŞİL PASAPOR HAKKIMIZ!

Avukatların haklarını her platforma savunmaya çalıştıklarını da kaydeden Aladağ, “Biz, her seçimlerde yeşil pasaport talebimizi yenileriz. Biz başkalarından üstün olduğumuzu düşünerek bunu istemiyoruz. Avukatlık kanununda bizim yapmış olduğumuz faaliyet bir kamu hizmeti olarak belirtiliyor. Biz de bir kamu hizmeti sunuyorsak, yeşil pasaport bizim en tabii hakkımız diyoruz. Kısa sürede Adalet Bakanlığı’ndan müjdeli bir haber bekliyoruz” dedi. Avukatlık mesleğini düşünen gençlere ve genç avukatlara da tavsiyelerde bulunan Aladağ, “Mesleğimizin onurunu, itibarını korumak bizim elimizde. Gençlerimiz bu mesleği daha ileriye taşıyacaktır. Bunun için bir ve beraber olmalıyız. Dünya görüşlerimiz birbirimizden farklı olabilir ama ortak paydamız mesleğimiz. Avukat olduğumuzu hissedelim, hissettirelim. Bizler toplum içinde hep kanaat önderi olduk, olmaya devam edelim. Gençlerimiz sadece hukuki anlamda değil, sosyal anlamda da geliştirmek için var güçleriyle çalışsınlar. Baro da bu işin bir parçasıdır. Genç avukatlarımıza Baro’ya önerilerle gelmelerini, sosyal projelere imza atmalarını ve bu sayede temsil kabiliyetlerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı. 

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim