Kuruluşundan bu yana ırk, cinsiyet, dil ve din ayrımı gözetmeden tüm sığınmacı ve mültecilere hizmet sunan Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Türkiye’de göç alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum örgütü olarak, 40’tan fazla şehirde, 70’i aşkın merkez ve ofiste faaliyet gösteriyor. SGDD, sığınmacı ve mültecilerin güvenliği ve refahı için çaba gösteriyor. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin (SGDD-ASAM) Konya Çok Yönlü Destek Merkezi’nin çalışmalarını SGDD Konya Çok Yönlü Destek Merkezi Merkez Yöneticisi Hatice Saraç ile konuştuk. Saraç Konya’da 3 ayrı proje yürüttüklerini dikkat çekti

Hatice Saraç öncelikli olarak kendinizi tanıtabilir misiniz?

1994 yılında Konya’da doğdum. Orta öğretimi tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünden mezun oldum. Son 5 yıldır Türkiye’de göç alanında çalışan en büyük sivil toplum örgütü olan Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin (SGDD-ASAM) Konya Çok Yönlü Destek Merkezi’nin yöneticiliği görevini yürütüyorum.

SGDD'nin, Türkiye genelindeki ve özellikle Konya’daki çalışmalarından bahsedebilir misiniz?

SGDD-ASAM, Türkiye’deki sığınmacı ve göçmenlere yardım etmek amacıyla 1995 yılında Ankara’da kuruldu. Kuruluşumuzdan bu yana ırk, cinsiyet, dil ve din ayrımı gözetmeden tüm sığınmacı ve mültecilere hizmet sunuyoruz. Bugün Türkiye’de göç alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum örgütü olarak, 40’tan fazla şehirde, 70’i aşkın merkez ve ofiste faaliyet gösteriyoruz. Psikologlardan saha çalışanlarına, sosyal çalışmacılardan eğitmenlere kadar farklı alanlarda uzman 2 bine yakın çalışanımızla; mültecilerin hak ve hizmetlere erişimleri, koruma ihtiyaçlarının karşılanması, geçim kaynaklarına erişimlerinin desteklenmesi ve sosyal uyumun geliştirilmesi için çalışıyoruz. Türkiye’deki faaliyetlerimizin yanı sıra ilk yurt dışı temsilciliğimizi 2016 yılında Atina’da, ikincisini ise 2019 yılında Brüksel’de açtık. Böylece göç alanındaki deneyimimizi uluslararası boyuta taşıdık. Türkiye’de Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler kuruluşları, kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile birlikte çalışmaktayız. Konya’da hayata geçirdiğimiz 3 proje var. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) iş birliğiyle “Kentli Mültecilere Yönelik Koruma, Saha Ziyaretleri ve Çözümler Projesi” kapsamında sığınmacı ve mültecilerin koruma hizmetlerine ulaşabilmeleri için destek veriyoruz. Bir diğer projemiz ise Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile yürüttüğümüz ‘Mültecilerin Sosyal Uyumu’ projesi. Bu çalışmayla, Konya halkı ile mültecilerin birbirlerini tanımalarını ve kaynaşmalarını hedefledik. Proje kapsamında ayrıca Konya T.C. MEB Halk Eğitim Merkezi ile birlikte Türkçe dil kursları açtık. T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile protokolümüz kapsamında açılan Türkçe kurslarımıza katılan sığınmacı ve mülteciler, sertifika almaya hak kazandı. UNICEF desteği ve iş birliği ile aralarında Konya’nın da bulunduğu 9 şehirde yürütülen ‘‘Okula Kayıt için Destek Programı’ kapsamında, Konya’da 5-17 yaş aralığındaki Suriyeli çocukların okullaştırılmasına yönelik çalışmalarımız bulunuyor. Yine bu çalışmalarımızı Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile koordineli şekilde yürütüyoruz. Eğitim alanındaki çalışmalarımız bununla bitmiyor. Konya’da üniversitelerle de yakından iş birliği gerçekleştiriyoruz. Selçuk Üniversitesi ile Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde katıldığımız ve yürüttüğümüz derslerde sahadaki deneyimimizi, ileride bu alanda çalışacak gençlere aktarıyoruz. Derneğimiz, Uyumlu Gençlik Komitesi adı altında Türk ve sığınmacı / göçmenlerden oluşan gençlere de destek sağlıyor.

Mülteciler neden göç etmek zorunda kalıyorlar ve şu an Dünya’daki tablo hakkında bilgi verir misiniz?

Siyasi belirsizlikler, iç savaşlar, insanların temel yaşam gereksinimlerini karşılamakta zorlanmaları gibi nedenler bir umut yolcuğu olan göçü başlatıyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü’nün (UNHCR) 2019 Küresel Eğilimler raporuna göre, 2019 yılı itibarıyla dünyada zulüm, çatışma, şiddet veya insan hakları ihlallerinin bir sonucu olarak zorla yerinden edilen insan sayısı 79 milyon 500 bine ulaştı. Her 97 kişiden 1’i evinden ya da ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Zorla yerinden edilme 2010 yılından bu yana neredeyse iki katına çıkmış durumda. Bugüne baktığımızda, dünyada yerinden edilmiş insanların yüzde 80'i yetersiz beslenmeden etkilenen ve çoğu iklim ve diğer afet riskleriyle de karşı karşıya olan ülkelerde veya bölgelerde yaşayan kişiler.

Mülteci çocukların karşılaştığı zorluklar konusunda derneğiniz neler yapıyor?

Çocukların hassasiyetlerinin azaltılması dernek olarak çalıştığımız ana alanlardan biri. Türkiye’de 18 yaşın altında 1.7 milyon Suriyeli çocuk bulunuyor. Çocuk işçiliğinin engellenmesine, çocukların en temel hakları olan eğitime katılmalarına destek veriyoruz. Özellikle çocuk işçiliği sorunuyla sıkça karşılaşıyoruz. Ağır şartlar altında çalıştırılan ve okula gidemeyen çocukları Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri’ne bildiriyoruz. Konya’da ve Türkiye genelinde, ihtiyaç hâlinde kamu kurum ve kuruluşlarına Arapça ve Farsça dillerinde tercüman desteği de sunuyoruz.

Mülteci ve sığınmacılar hakkında doğru bilinen yanlışlar konusunda çalışmalarınız var mı?

Mülteciler hakkında doğru bilinen yanlışları düzeltmek sıklıkla çalışma yürüttüğümüz bir alan. SGDD-ASAM olarak kamuoyundaki göç kavramının insani boyutlarının öne çıkması ve doğru bilinen yanlışlara ilişkin toplumun bilgilendirilmesi için farkındalık yaratıcı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Mültecilerle ilgili toplumda oluşabilecek ön yargıların giderilmesi için doğru bilgilerin ortaya çıkması çok önemli. Bu konuda hazırladığımız kitapçıklarla bilgi kirliliğinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Bunu sağlamak için herkese büyük sorumluluk düşüyor. Yapmamız gereken ise kaynağı belli ve güvenilir olmayan verilerin dolaşıma sokulmamasını sağlamak. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de doğru bilinen yanlışlar hakkında ‘Aslında’ adında bir çalışması var. Sosyal medyada ulaşabileceğimiz bu çalışmada Suriyeliler hakkında kamuoyunda yaygın olarak inanılan ama gerçekle ilişkisi olmayan bilgilerin doğrularına yer veriliyor.

Uyum ve yerel halkın gözünden mültecileri anlatır mısınız?

Mülteciler Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Konya’da da oldukça iyi karşılandı. Konya halkı özellikle mültecilerin gıda ve kıyafet ihtiyaçlarının karşılanmasına büyük katkı sundu. Fakat mültecilerin bölgede yoğunlaşması ve kısa vadede gitmeyeceklerinin anlaşılması sonraki yıllarda belli sorunları da peşinden getirdi. En büyük sevincimiz ise bu sorunların hiçbir zaman üstesinden gelinemeyecek sorunlara dönüşmemesiydi. Bizim de yürüttüğümüz en önemli çalışmalardan birisi Türk ve mültecilerin dayanışma içerisinde yaşamasını ve sosyal uyumunu sağlamak.

Mültecilerin yerel halktan beklentileri nelerdir? Konya'daki Suriyelilere yönelik olumsuz algının iyileştirilmesi için neler yapılabilir?

Konya’da bulunan Suriye uyruklu sığınmacı sayısı 114 bin civarında. Bu sayı ile Türkiye’de en fazla sığınmacı ve mülteciye ev sahipliği yapan iller sıralamasında dokuzuncuyuz. Konyalıların, Suriyeli nüfusa yönelik olumsuz diyebileceğimiz tutumları çok ender karşımıza çıkıyor. Şehrimiz Mevlana’nın hoşgörü kültürüyle bilinmekte. Bu kültürün bir yansıması olarak ihtiyaç sahiplerine ayrım yapmadan el uzatan insanlarıyla örnek diyebileceğimiz bir kent. Bir araya gelip sohbet ettiğimizde çok da farklı olmadığımızı görmek mümkün. Bizler dernek olarak yaptığımız çalışmaları da bu doğrultuda ele alıyoruz. Mültecilere yönelik dil kursları ile Türkçenin öğrenilmesini bu yüzden çok önemsiyoruz. İletişim kanallarını engelleyen unsurları ortadan kaldırdığımızda mültecilere yönelik olumsuz düşüncelerin değiştiğini gözlemliyoruz.

Pandemi döneminde dernek olarak faaliyetleriniz nelerdir?

Avrupa Birliği'nin finansal desteğiyle SGDD-ASAM tarafından yürütülen “Türkiye'deki Mültecilerin Sosyal Uyumu” projesi kapsamında sığınmacı ve mültecilere hijyen kitleri ulaştırıyoruz. Her bir hijyen kiti 4 kişilik bir ailenin hem evde, hem de dışarıda virüsten korunmasına destek oluyor. Hijyen kitleri içerisinde şampuan, ıslak mendil, diş macunu, diş fırçası, sabun gibi birçok malzeme bulunuyor. Konya’da da bu kapsamda 1706 adet kit dağıtımını Konya İl Göç İdaresi Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirdik. Koronavirüs ile ilgili gerekli olabilecek her türlü içeriğin paylaşıldığı yeni bir web sitesi (https://covid19.sgdd.org.tr/) oluşturduk. Site, Türkçe, Arapça ve Farsça üç farklı dilde hizmet sunarken T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı gibi kamu kurum ve kuruluşlarının sağladığı hizmetlere ve pandemi sürecindeki bilgilendirmelere yer veriyor.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim