Bir yeni güne daha merhaba! Koşuşturmayla geçiyor hepinizin hayatı! İşe, okula, markete! Herkes benim onlara göz kırpmamı bekliyor. En çok beni sevdiklerini biliyorum. Çünkü ben onları bırakınca bütün koşuşturma ve telaş da son buluyor. Herkes evine gidip dinleniyor. Belki de beni sevmiyorlar! Yoğunluk işlerine gelmiyordur. Ha ne dersiniz, başkahraman olarak bunu size sormalı...

İnsanların ataları boşuna beni tavsiye etmemiştir ama değil mi? insanları maddi ve manevi hastalıklarından koruduğum bile oluyor. İnsanların tabiriyle bazen doktor gibi tedavi ediyorum. Onlar doktor olmak için uzun süre okulda eğitim almak zorunda kalıyorlar, ben ise yaratıldığımdan beri yerimden hiç devinmedim. Diplomayla kazanmadım ben pozisyonumu! Ama işlevim ve görevim çok önemli!

Ben kim miyim? Bu anlattıklarımdan benim kim olduğumu çoktan anlamış olmanız gerekirdi! Ben gününüzü aydınlatan Güneş'im! Her yeni güne benle başlıyor ve gününüzü, ben yerimi ay kardeşime bıraktığımda bitiriyorsunuz. Ben sizleri izliyorum. Siz ise benim çocuklarım ışınlarla tanışıyorsunuz sadece! 

Onlar sabah yüzünüze değdiğinde tebessümle uyanıyorsunuz yataklarınızdan! Bazılarınızın ayı daha çok sevdiğinin farkındayım. Sürekli uyumak istiyorlar. Uyanmakta sizin yararınıza sonuçta! Uyumak isteyen de beni takmıyor zaten.

Kış mevsiminiz geldiğinde beni dört gözle bekliyorsunuz. Pamuk gibi bulutlar, kasvetli bir hava yaratıyor hayatlarınıza! Bazen de onları çok seviyorsunuz, size yağmur ve kar sundukları için! Siz insanları anlamak çok güç açıkçası! Neydi sizin o tabiriniz! Hah hatırladım, “Ne maymun iştahlısınız.” Hiçbir şeyden memnun olmuyor, birini bulunca diğerine göz dikiyorsunuz. 

Kocaman dünya dar geliyor bazılarınıza! Kavga, döğüş peşine düşüyorsunuz. Bakın, biz evrende hiç birbirimizin yörüngesini işgal ediyor muyuz?.. Kendimiz için ayrılan yerde duruyoruz ve orada görevimizi yapıyoruz. Şikâyet etmiyor ve her zaman şükrediyoruz. 

Sizler ise birbirinizi küçücük topraklardan kovup, gücünüze güç katma peşindesiniz. Aklınız sayesinde burnunuzu sokmadığınız delik kalmadı, Maşallah! Bizi bile küçücük ekranlara sığdırıp oradan izler oldunuz. Biz sizin yaşamınıza karışmıyoruz siz neden bizi gözetliyorsunuz ki?.. Gerçi siz birbirinizi bile gözetleme, dedikodusunu yapma peşindesiniz. Valla ben anlamadım. Gerçi benim aklım yok. Normal bunları anlayamamam!

Ben ve diğer arkadaşlarım sadece görevlerimizle meşgulüz. Sizin için çabalıyoruz hepimiz. Sizler bizleri daha tam çözemeyip, sürekli ziyaret etme çabasıyla meşgulsünüz. Oysa hepimizi yaratan Allah her şeyi binlerce yıl öncesinden sizlere gönderdiği kelamında anlatmıştı. Bazılarınız bunlara inanmak yerine kanıt ve delil peşinde koşuyorsunuz. 

Eee ne diyeyim, Allah ayaklarınıza güç, kuvvet versin. Daha çok araştıracaksınız. Ama yine dönüp dolaşıp kürkçü dükkânına gideceksiniz. Hayatınızı sahte oyunlar peş peşe istila ederken, gerçek hayatlarınızı ihmal etmeyin derim ben... 

Her yaratılanın bir görevi var. Biz, Allah'ın bize emrettiği gibi size hizmet edeceğiz. Sizler, yeryüzünün halifesi olarak Allah'a kulluk ile meşgul olacaksınız. Dünya hayatını da ihmal etmek yok ama! Sonuçta dünya milyonlarca yıldır sizi sırtında taşıyor ve bizden daha çok hizmet sunuyor size! Şimdi bana müsaade yerime ay kardeş gelecek. Bana verilen sürenin sonuna geldim. Ben batar, sizler de yatar. Bir yeni günde daha buluşmak dileğiyle!