Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl daha (2018) geride kaldı. Ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbetteki! Olumlu ya da olumsuz yaşadıklarımızda geride kaldı. Ne varki 2018  yılında yaşadıklarımızın etkisi belki de bir ömür boyu sürecek. Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak kalıcılığını koruyacak olan ve durmadan tekrarlanacak bir şey var ki birileri yine hatalarından ders almayacak. Yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek. Israrla, durmadan... Hep bir yerlerde ve bir şeylerle kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışacaklar. Oysaki önemli olan sanırım olaylara büyük pencereden bakmak. Yani yaşadıklarımızdan ders alabilmek. Geçmişteki kayıplarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturmalı diye düşünüyorum. Yoksa yaşamı boşa yaşıyormuşuz gibi geliyor bana... Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkına vararak, yaşamımızda yenilikleri istediğimiz halde geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Ne için? Kim için? Yalnızca kendi hırsımıza yenik düştüğümüz için. Geri adım atmamak için. Geri adım atınca ya da özeleştiride bulunduğumuzda sanki bu bir zayıflıkmış gibi algılanıyor. Önemli olan insanın öz eleştiri yapacak gücü ve cesareti göstermesi ‘çok önemli’ diye düşünüyorum.

Şapkanızı Önünüze Koymak Çok mu Zor?

Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı önünüze kendi isteğinizle koymazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze koyacak hem de belki hiç hazır olmadığınız bir anda. Geride bıraktığımız yıl içerisinde yaşadıklarımızı değerlendirmek için herkesi biraz sağduyuya davet etmek istiyorum. Yaşamınız ile ilgili fark ettiklerinizi, başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz, kendinize yüksek sesle paylaşmanız yeterli. Bu bile çok önemli bir gelişim. Değişim herkes için. Gelişmek için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil. Eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamız. Peki kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Herkes yaşamdan bir şeyler bekliyor. Yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye. Bir markete gittiğinizde bile alacağınız bir paket süt için bir bedel öderken, manevi değerlerin neden bedelsizce hazır bir şekilde size gelmesini bekliyorsunuz? Sizce yaşama birşey vermeden ne alacağımızın beklentisiyle yaşamımızın sonunun gelmesini beklemek hem kendimize hem de yaşama karşı yaptığımız büyük bir haksızlık değil mi? Birçok kişi birbirinin eksikliklerini bulmak için durmadan, bıkmadan etrafındakilerin yaşamlarıyla uğraşıyor. Birilerini nasıl aşağı çekerim diye... Bu tutum bence bizim toplumumuzla özdeşleşmemeli. Biz erdemli yanları ve önemli özellikleri olan bir toplumuz. Birilerinin bastırmaya çalıştığı bize ait güzel özellikleri ve birçok toplumun özendiği yanlarımızı yaşamaktan kendimizi alıkoymamalıyız. Zira bir toplum özellikleriyle vardır. O toplumun özellikleri yaptıklarının ve yapacaklarının da ispatıdır. Günün birinde bu toplumun tanınmaz hale gelmesi demek bizimde tanınmamız ve yok olmamız anlamına geliyor. Bu topluma karşı yabancılaşmaya başladığımızda unutmayalım ki, bizde kendimize yabancılaşırız. 

Bu satırları okuyan kimileriniz belki de 2018 yılı içerisinde biten beraberlikler, dostluklar, evlilikler ve iş ortaklıklarını geride bıraktınız. Yazımın girişinde dedim ya, acısıyla ve tatlısıyla bir yıl daha geride kaldı. Ancak önemli olan geçmişi unutmadan, geçmişten öğrendiklerimizle geleceğimizi nasıl yaşayacağımızı şekillendirmek. Biten bir yılın ve kayıplarımızın nedenini iyi değerlendiremezsek gelecekteki kazançlarımızdan olacağımızı da unutmamalıyız. 2019 insanlığa huzur, barış ve sağlık getirsin.  2019 yılında Kan ve gözyaşının olmadığı bir dünya olsun. 2019 yılında davranışlarımızda kul hakkını unutmayalım. Hatırlayalım. 2019 yılında geçmişlerimizi unutmayalım.  Ahirete intikal etmiş büyüklerimizi mezarlarını ziyaret ederek onlara birer Fatiha okuyalım. Yaşayan büyüklerimizi ziyaret ederek onların hayır duasını alalım. 

2019 KONYASINDAN BEKLENTİM

Konya basınında çalışan bir gazeteci olarak 2019 Konyasından  daha çok birlik ve beraberlik bekliyorum. İnsanların birbirini karamadığı, birbirine saygı ve sevginin eksik olmadığı bir dünya ve Konya. 2019 yılında başta Konya’nın tanıtımı olmak üzere Konya’da gerçekleşecek organizasyonlarda elbirliği daha fazla yaparak Konya’nın tanıtımına daha fazla katkı sağlanmasını istiyorum. Yine Konya’da  gazete ve televizyonlarda görev alan genç muhabirler ile Konya Protokolünün ve STK’ların, Kamu Müdürleri ve kurumların Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi çalışanların gerçekleştirecek etkinlikler ile bir araya gelerek hem Konya’nın tanıtımına katkı, hem de  kurumların tanıtımına katkı sunacağına inancım tam. 

Selametle kalın…..