YENİ TÜRKİYE VE KONYA
Başbakan Sayın Davutoğlu, Yeni Türkiye hedefi ile Hükümetini kurdu.
Dünya'nın baş döndürücü şekilde değişmesi; gelişme ile yozlaşmanın birlikte yaşanması karşısında; ülkemizin, gerçekten bakış açısını tekrardan gözden geçirmesine, ivedilikle ihtiyaç var. Zira gelişmenin insanlık vicdanı ile olabilmesi için ülkemizin gücüne ihtiyacı var.
Bir de bu değişimle beraber, ülkemizin çevresinde hızla bir dönüşüm var. Bu gelişmelerin her yöne evrilmesi an meselesi. Ülkemizin bulunduğu coğrafya itibarı ile jeopolitik, jeokültürel, jeostratejik olarak bu gelişmelerin bizleri ve geleceğimizi etkilememesi mümkün değil.
Dünya'da enerji tanımının hızla değiştiği, enerjinin kontrolünün önemli bir stratejik güç olduğu bir dönemde, bu gelişmelere kayıtsız kalmak, aslında dünyadan geri kalmayı kabul etmek demek!
Zira bölgede oyunun kartları yeniden karılıyor, bölgenin hisseleri hızla el değişiyor. Bölgede uzak coğrafyanın ülkeleri adeta hisse topluyor. Üstelik bunlar modern dünyanın vahşi kapitalist güçleri. Vicdanları olmadan insanları birbirine düşürerek! İnsanlar arasında kin sınırları çizerek, kültürleri ayrıştırarak. Tarihi gömerek. İnsanlığı modern dünyanın, modern silahlarıyla yerle bir ederek!
Aslında yerle bir edilen bizlerin, kültürel bağları, tarihi, coğrafi değerleri!
Ülkemizin çevremizdeki bu gelişmeler karşısında acilen şapkasını, çıkarıp düşünmesi gerekiyor. Ülke içi ve bölgesel politikaları yeniden oluşturmak gerekiyor.
Zira ulusal ekonomik kararlar yetmiyor. Her kararımızın uluslar arası açıdan da bir anlamı olmalı.
Mesela Dünya'ya bağlantı veremeyen THY'ları büyüyemiyordu..
Dünya'ya bağlantı vermeyen Konteyner limanlarını daha da arttırmalıyız. Dünyanın her limanı ile bağlantılı olmalıyız. Gemi taşıma sektörümüz startejik güç olma yolunda gelişiyor. Lokomotif olmalı.
Enerjide geçiş noktası, bağlantı noktası oluyoruz. Üretim merkezi olmalıyız.
Hammadde ve ara maddede ülkemiz doğal kaynaklarla beraber serbest bölgelerde doğal antrepo olma yönünde önemli gelişmeler kaydetti
İşte böyle bir ortamda;
Muhalefet bu gelişmeler doğrultusunda politika üretebilirse alternatif olabilir. Her muhalif düşüncenin bir alternatif çıkış, çözüm önerisi olmalı.
Her insanın dünyaya bakışı sadece kendi kenti açısından değil bu açıdan bakmalı.
Üniversitelerimiz, bu bakış açısı ile öğrenci yetiştirmeli, araştırma yapmalı.
Basınımız bu açıdan değerlendirmeli olayları, bu gelişmelere uygun mu değil mi o açıdan doğru ve yanlışı ortaya koymalı.
Şehirlerimiz, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, Organize Sanayi Müdürlükleri, Ticaret ve Sanayi odaları gibi bütün meslek kuruluşları bu açıdan olayları değerlendirmeleri, hedefleri bu gelişmelere göre yapmalılar!
Özellikle Konya'mız gibi gelişme potansiyeli yüksek, bölgedeki bu gelişmelere en hızlı adapte olabilecek ve bu gelişmeleri üretim, ticaret, kaliteli iletişim ve üst düzey bölgesel ilişkileri ile Konya ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayabilir.
Bunun için bölgede üniversiteler ile OSB'lerin (Organize sanayi Bölgeler) Hızla entegre olması lazım. Her üniversite OSB'lerde bilimsel enstitüler açabilir.
Bu vesile ile Bölgede kimya, fizik, mikrobiyoloji, nano teknoloji, gıda laboratuarları uluslararası kabul görmüş bir standart merkezi olabilir. Bu gelecekte ülkemizin dünya üzerinde standartlarının da lokomotif olması yönünde önemli bir adım olur. Zira bugün dünyanın ileri ülkeleri Almanya ve Amerika kendi standartlarını egemen kılarak aslında etki sınırlarını coğrafi sınırlarının çok ötesine taşımıştır.
Yine işletme enstitüleri ile bölge girişimciğinin de hızla kurumsallaşma yolunda gelişmesi sağlanabilir.
Konya Üniversitelerini kullanarak, onları yaşamlarına daha aktif katarak, uyumlu bir yaşam kurarak dünyada ve bölgede gelişmelere en hızlı uyum sağlayacak potansiyele sahip bir kent.
Yeni Türkiye hedefini koyan Başbakana, Yeni Konya ile karşılık vermek, Konya'nın artık büyük sorumluluğu! Hz Mevlana'nın öğütlerinin insanlık vicdanı için önemli öğütler içermesi de Konya'nın sorumluluğunu bir kat arttırmakta..
Yaşamın standardını koyan, onu kontrol eder.
--
