2016'ya girerken  Sayın Başbakan Davutoğlu; yeni anayasa için parti liderlerinden randevu istedi..

CHP lideri ve ekibi ile geçtiğimiz günlerde görüşme oldu.. Pozisyonlarını korumakla beraber, yeni bir komisyon kurulması noktasında  anlaştılar..

MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli ve ekibi de Sayın Davutoğlu'nu kabul edecekler! O görüşmenin de olumlu geçeceğini düşünüyorum..

HDP görüşmeyi kabul etmekle beraber, HDP adına sayın Sırrı Süreyya Önder;  Çatışmayı durdurmazlarsa Kaçak çayımızı içerler giderler gibi çok edebe akla uygun yatmayan bir cevap vererek daha ilk anda kapıyı kapattı..

Ki, sayın Sırrı Süreyya Önder ; 7 haziran ertesi ilk açıklamasında , bize emanet edilen oyların farkındayız diyerek toplumun sempatisini kazanmıştı!

Sonuçta bir şekilde HDP'nin de o komisyonda yer alacağını düşünüyorum.. Yer almalı! Ama gereğini yaparak..
7 Kasım  1982'de kabul edildiği günden beri , 82 darbe anayasası olarak,toplumun , özellikle üniversite çevrelerinden, bilim adamları ve uzmanlardan başlamak üzere artan oranda tepki çeken, mevcut anayasanın artık değişmesi konusunda toplum hem fikir.

Üstelik bu anayasa , değişe değişe kevgire dönmüş bir anayasa..

82 Anayasası kabul edildiği günden beri toplumda çatışma ve çözümsüzlük üretti..

Bu anayasaya göre yapılmış yasalar da bir o kadar toplumun önünde sıkıntı! Engel..

Toplumsal uzlaşma sonucu olması gereken anayasa toplumun tamamı tarafından  değişmesi konusunda uzlaşılmış bir duruma düştü..

Bugün başkanlık sisteminin diktatörleşeceği konusunda ne kadar korkumuz varsa, parlementer sistemin de toplumda diktatör olmasa da kişilerin gölgesinde, lider sultasında, devlet düzenine sebep olduğunu , kişiye bağlı sistem kurduğunu unutmayalım.. Lidere bağlı partiler, bürokratların kişisel durumuna bağlı bürokrasi, devlet işleyişinin önünü tıkadılar, demokrasinin gelişmesini engellediler. Demokrasinin olgunlaşmasını ötelediler.

Benim iktidar ve muhalefetten beklentim;

Anayasa mümkün olduğunca  sade ve anlaşılır olsun. Arındırılmış, berraklaştırılmış  olsun..

Devlet mekanizmasını kişisel etkilerden arındırsın.

Devlet adaleti, teknolojiyi medeniyeti  teşvik edecek şekilde olsun..

İnsan hak ve hürriyetleri , yani cumhuriyet  vazgeçilmezimiz olsun.Ama gerçek manasında..Yani Cumhur Anayasının tam özüne yerleşsin.

Sürdürülebilir çevre önemli maddelerden birisi olsun..

Bir vatandaşın, kim olursa olsun, hedeflediği i yere kendi çabaları ile gelebileceğine inandığı bir sistemi kuracak,şekilde bir anayasa olsun..

Tanıdık, hem şehri, siyaset, cemaat,  bölgecilik, ailecilik , arkadaşçılık, devrecilik, okulculuk, kıriter olmaktan çıksın..

Yasama yürütme ve yargı bağımsızlığını güvence altına alsın ve aralarındaki denge mekanizması kurulsun..

Devletin denetleme mekanizmasının, denetleyemeyeceği kişi ve kurum kalmasın!Her vatandaş, kurum, gerçek ve tüzel kişiler kanunlar önünde  adil hesap versin! Vatandaşları buna inandıracak bir anayasa olsun..

Devletin  vatandaşın eksikleri karşısındaki emredici yetkisi, devletin yanlışları karşında hesap verebilir olması ile dengelensin..

Sebepsiz zenginleşme ve haksız rekabetin önü kapansın..

Liderler anayasaya uygun olarak yasalarımızın da hızla sadeleşmesi, konusunda mutabakat sağlamalarını bekliyorum..

Mesela ; siyasi partiler kanunu da temsil yetkisini ve adaletini sağlayacak şekilde yapılandırılsın, partileri demokratik katılımcı bir konuma getirsin..

Toplumun insan kaynaklarının önü açılsın..

Meclisin yanında , uzmanlardan oluşan bir danışma kurulu ile ileri seviyedeki konuların ülke gündemine taşınması, uzun vadeli projelerin  topluma izahı açısından danışma meclisi ya da senato gibi  halk tarafından seçilen bir meclis daha olabilir.

Eğer bu ana konularda uzlaşma sağlanabilirse, tanımlanmış sorunları çözümü şekilde,merkeze ana konular alınırsa parlamenter sistem olsa da, başkanlık sistemi olsa da  geleceğe ülkemizi taşır.. Yoksa başkanlık sistemi olsun mu olmasın mı tartışması olursa bir yere varamayız..Parlementer sistem de olsa başkanlık sistemi de olsa öze ulaşılamazsa  fark etmez!

Hangi partinin hangi konuda çekincesi varsa açık ve seçik, konuşulmalı, dayatmadan vazgeçilmeli..

Öncelikle de iktidarın tevazusu diğer partilerden daha da önemli..

Yeni anayasaya doğru kurulacak bu komisyon  milletimizin tarihinde çok önemli rol alacak.. Masayı ciddiye alan katkı yapan, paylaşımcı ve çözümden yana olan tarihe altın harflerle geçecek.. Masadan kalkan, tarihte yerini alacak ama komisyon onun son faaliyeti olacak..