Son birkaç yıldır ülkemizde hummalı bir anayasa çalışması var.

Anayasa değişikliği her iktidar döneminde gündeme gelmiştir. Çünkü iktidardaki hükümetler, anayasayı sürekli delerek kendi icraatlarını meşru göstermek gayretine girişmişler ve mevcut anayasayı içinden çıkılamaz bir hale koymuşlardır.

1950'li yıllarda da bir anayasa değişikliği gündeme gelmiştir. Nihal Atsız, 8 Aralık 1950'de Orkun Dergisinde anayasa değişikliğiyle ilgili bir makale kaleme almış ve hükümeti, Halk Partisinin düştüğü hataların tekrarlanmaması için uyarmıştır.

Hüseyin Nihal Atsız, anayasa hazırlanırken dikkat edilecek hususları şöyle tespit eder: "Türkiye'nin öyle ikide bir değişmeyecek olan anayasası "Kurucular Meclisi" tarafından hazırlanırken hâkim duygu ve düşünce Türklük ve ilim olmalıdır. Kurucular Meclisi başka milletlerin kanunlarını Türkçeye çevirerek Türk kanunu hazırlamak işinin gülünç bir fantazi olacağını idrak etmelidir. Örf ve ihtiyaçtan doğan kanunların milli olması için Türk gelenek, tarih, ahlak ve âdetlerinin ana kaynaklar olarak sayılması gibi temel bir düşünceyi önceden kabul edecektir.

Anayasa hazırlanırken bilgin tarihçilere başvurularak eski zamanlardaki Türk anayasaları incelenmeli, sosyolog ve etnograflara başvurularak bugünkü Türklerin örf, adet ve temayülleri göz önünde tutulmalı, hukukçuların fikri alınması, gerekirse birkaç veya birçok hususlarda milletin reyi sorulmalı, acele edilmeden; fakat sürüncemede bırakılmadan Türk ruhunun hâkim olduğu bir anayasa ortaya konulmalıdır.

...

Türe ve yasa adlarını da alabilecek yeni medeni kanun ve ceza kanunu ile Türkiye Türkleşme yolunda sağlam bir adım atmış olacak ve bu günkü perişan halinden kurtularak yatağına girmiş bir ırmak haline gelecektir. Binlerce yıllık kültürü; bilhassa manevi-ahlâkî kültürü olan Türk Milleti Firenk kanunları ile idare edilemez. Türk Milleti kendi yasa ve töresine kavuştuğu zaman Türkleşecek ve bahtiyar olacaktır. (1)

Günümüzde de anayasa çalışmaları hız kazanmış bir durumda. Yukarıda naklettiğimiz Nihal Atsız'ın fikirleri bu gün için de geçerlidir. Anayasa halkın beklentilerine cevap verecek nitelikte hazırlanmalıdır. Atsız'ın anayasa değişikliğinde temel fikirlerine katılmakla birlikte, onun başkanlık sistemi istemesi ve cumhurbaşkanlığının yetkilerinin aşırı genişletilmesi fikirlerine karşıyım. Ben, demokratik parlamenter sistemin devamından yanayım. Kanun yapma görevi meclisindir. Eğer Cumhurbaşkanına da kanun yapma ya da kararname çıkartma yetkisi verilirse bu devlette bir çift başlılığa sebep olur ki ülkeyi anarşiye sürükler. Bu kez her cumhurbaşkanı kendi keyfine göre bir kanun çıkarır ki bu da halkın yasama yetkisini hiçe saymak olur.

Anayasa hazırlanırken, devletin temel ilkelerine, parlamenter sistemine dokunulmamalı, ülkeyi diktatörlüğe götürecek her türlü yaklaşımlardan, kararlardan uzak durulmalıdır. Bugünlerde mecliste Devletin temellerini sarsacak kararlar alınıyor. Cumhurbaşkanının yetkileri haddinden fazla genişletiliyor. Anayasa için referanduma gidileceği zaman -eğer gidilecekse bu kanun maddeleri tek tek oya sunulmalı ve halk bu konuda bilgilendirilmelidir. Torba yasalarında olduğu gibi akreple kuzu bir çuvala konulmamalıdır. Anayasa komisyonlarında hukukçuların, tarihçilerin ve sosyologlar da bulunmalı ve toplumun ihtiyacı olan bir anayasa hazırlanmalıdır. Anayasa, sadece bir kesimin haklarını ve yetkilerini korumak için değil ülkede yaşayan bütün insanları kuşatacak, onların ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmalıdır. İnancından dolayı hiç kimse göklere çıkartılmamalı yahut da hor görülmemelidir. Ülkeyi bölücülüğe, tefrikacılığa götürmeyecek, Türk milletini ilmi, iktisadî, içtimâi, hukukî ve her sahada ileri götürecek, kaynağını Türk kültüründen alan bir anayasa değişikliği herkesi memnun edecektir. Kültürü oluşturan öğeler, dil, din, edebiyat, mimarlık, sanat, resim, heykeltıraşlık ve bediî duygu ve düşünce mahsullerinin hepsi. Bunlar içinde en önemlisi dildir. Türk milletinin dili Türkçe olduğuna göre okullarda ikinci bir dilin getirilmesi, milli dil olarak kabul edilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sonunu getirecek kararlardır.

İnşallah yaptıkları anayasa yıkıcı değil yapıcı olur.

Hayırlı günler dilerim.

Dipnot

1) Atsız, Hüseyin Nihal, Basılmamış Makaleleler,s.527, Togan Yayınevi, I. Baskı, Temmuz 2012/İST