Tüm anneler “Bebeğim ne yemeli?” , “Ne kadar uyumalı?”, “Ne giymeli?” gibi sorularla telaşlı bir şekilde günü tamamlamaktadırlar. Tabii ki sağlıklı bebekler öncelik olarak organik gıdalarla beslenmelidir. Yalnız zihinsel gelişim için bunun tek başına yeterli olmadığını bilmekteyiz. Böylece aklımıza “Beslenmeyi ne takip etmeli ki gelişim bütünsel olarak tamamlansın?” sorusu geliyor. Bütünsel bir biçimde sağlıklı gelişimin gerçekleşmesi için zihin aktivitelerini de unutmamak önemlidir. Peki, bu zihin aktivitelerinde kitabın önemi nedir? 

Kitaplara erken yaşta temas eden ve bu bağını ilerikiyaşlara taşıyan bebek, iyi bir geleceğe yönlendirilmiş demektir.Bebeklik döneminden öte,bu alışkanlığın edinimi hamilelik dönemine dayanmaktadır. Değerli annelerimizin hamilelik dönemlerinde sesli kitap okuma çalışmaları yapması gerektiği uzmanlar tarafından söylenmektedir.Bazı anne-babalar bebeklerinin, kitapların içeriğini anlayamayacağını düşünmekte ve bu nedenle kitaplarla buluşmayı geç gerçekleştirmektedir. Tabii belli bir zaman sonra kitaplarla buluşamayan çocuk ilgi alanını belirlemiş olup, yöneleceği alanların krokisini kafasında çizmiştir bile…Bebeklikte kitap okuma etkinliklerine başlanmamış olsa bile en geç on yaşına kadar çocuklarınıza bu alışkanlığı kazandırmaya çalışınız. Çünkü bu yaş kritik bir dönemdir, on yaşından sonra okuma kazanımları az da olsa gelişir ama içselleştirilemez.Geç kalmayalım anne-babalar!!! 7’den 70’e herkesin bildiği gibi “Ağaç yaşken eğilir.”

Eğitim ailede başlar ve bu yüzden anne-babalara çok görev düşmektedir. Kitaplarla düzgün ve sağlam bir biçimde çocuklarımızın kişiliklerini örelim. Nasıl ki zemini sağlam olmayan bir bina çok çabuk çökerse, bebeklik döneminde ise zihin aktiviteleriyle yeteri kadar zaman geçirmeyen bireylerde de bedensel ve zihinsel çöküntü oluşur.Bu nedenle ısrarla bebeklikte kitap okuma etkinliğine vurgu yapmaktayım.

Sağlıklı olmak için çocuklarımızı daima sportif faaliyetlere yönlendirerek sağlam bir vücuda sahip olmalarını istemekteyiz. Sağlam vücuda sahip olan bireyin zihinsel olarak dinç olacağı düşünülmektedir.Bu düşünceye göre bunun tam tersi savı da mümkündür. Dinç bir kafaya sahip birey nasıl yaşam süreceğini bilerek sağlam bir kişilik ile birlikte sağlıklı bir vücuda sahip olur. 

Sağlıklı bir beyin, beyin egzersizleriyle dinç kalmayı sağlar. Spor egzersizleriyle ham vücudumuzu zamanla nasıl esnek hale getirebiliyorsak ham beyni, beyin egzersizleriyle “olaylara daha geniş çerçeveden bakılabilecek” hale getirebiliriz. İşte bu beyin egzersizlerimize bebeklik döneminden başlanması gerektiğini savunmaktayım. Miniklerimiz kitaplarla erken tanışmalı ki bilgiyi nasıl kullanabileceğini bebeklikte kavramaya başlasın. 

Geleceğe ruhsal anlamda sağlıklı nesiller yetiştirmek için özgüvenli, geniş bir görüş açısına sahip ve olayları inceleme yeteneği bulunan bireyler yetiştirmek önemlidir. Ayrıca çevre ile ilişkileri güçlendirmek adına geniş kelime dağarcığına sahip sosyal bir karakter kazandırmak da gereklidir.Şunu söylemeliyim ki, üretici ve etkin bir nesil için zeminden sağlam ve yıkılmaz bir kitap dostlarına ihtiyacımız var. Özellikle altıncı ayda bebeklerimiz kitaplara sahip olmalıdır. Bilgiyi kitaptan alabilmeyi öğrenmeli; kediyi, köpeği, kanguruyu olaylar içinde rollerini anlamalıdır. Büyük resimlerin olduğu, renkli, kısa cümleli, somut ifadeler içeren kitaplar ilk örneklerimiz olmalıdır. Unutmayalım, yavru kuş yuvada gördüğünü yapar…