Korona salgını sürecinde en büyük fedakarlığı sağlıkçılar yaptı, yapıyor…

Avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışlıyoruz.

Hakikaten onlar birer kahraman.

Çok büyük fedakarlıklar yapıyorlar.

Hakları ödenmez ve her gün kahramanlık hikayeleri yazıyorlar.

Lütfen bizler de kurallara uyup onların bu emeklerini boşa çıkarmayalım.

Görüştüğüm sağlıkçılar var. Anlattıkları da çok kolay şeyler değil.

Herkesin kaldıramayacağı sorumluluklar…

Düşünün…

Çoluğuyla çocuğuyla aylardır görüşemeyen sağlıkçılar var.

Sırf onları riske etmemek için…

Ciddi bir süreç yaşıyoruz Allah yardımcımız olsun…

Sağlıkçılara da ayrıca kolaylıklar diliyoruz.

Konya’da bir hastanenin başhekim yardımcısının cümleleri hala kulaklarımda…

“Her gün yüzlerce hasta geliyor ve hepsine yetişmeye çalışıyoruz.”

“Lütfen bize yardım edin…”

“Bizim paraya, maaşa ihtiyacımız yok”

“Morale ihtiyacımız var””

“Bize moral verin…”

“Destek verin…”

“Bu süreci hep birlikte atlatalım”

İşte Konya’da durum bu.

Konya’da realite bu…

Bir de doktorun paylaşımını görseniz…

Antalya'da, mide kanseri sonucu yaşamını yitiren, 33 yaşındaki Uzman Dr. Fatma Serçin Kayı'nın Facebook'taki paylaşımı...

"Yanınızdaki kişiye değer verin. Kırmayın onu.

Durup durup sevdiğinizi söyleyin. Özel hissettirin.

En ufak bir şeyde bitti demeyin, ağlatmayın, üzmeyin.

Neden mi. Çünkü ölümün saati yok. Belki son görüşünüzdür. Belki saatler sonra ona değil de artık toprağına dokunacaksınız. O değil de toprağını öpeceksiniz.

Belki ettiğiniz kavgalara bile pişman olacaksınız. Keşke yanımda olsa da sarılsam diyeceksiniz. Sevdiklerinizin değerini kaybettikten sonra değil, şu an bilin. Toprak aldığında geri vermez, çünkü ölümün saati yok"

Daha ne söylenebilir bilmiyoruz..

Ne söylenilebilir ki?

Allah rahmet eylesin…

Sağlık çalışanları bizler için bu kadar çabalayıp, bizlere değer veriyorsa biz de sürecin kurallarına uyalım.

Olmaz mı?

Devam edelim…

Korna sürecinin bir de görünmeyen kahramanları var.

İmamlar…

Ya da buna genel anlamda ‘Diyanet’ diyelim.

Cami hoparlöründen her vakit öncesinde insanları uyarmakla kalmıyorlar tabi…

Özellikle yasakların uygulandığı dönemde cami cemaati yokken imamların sahada çalışarak ter döktüklerine şahit olduk.

Bir taraftan da koronaya karşı bilgilendirme yaparak insanların bilinçlendirilmesini sağladılar.

Tebrik ediyoruz…

Hakikaten alkışı da hak ettiler.

Lakin bir hatırlatmada bulunmak da istiyorum.

Malum her vakit öncesinde ‘sevgili vatandaşlarımız…’ diye başlayan uyarı artık kaldırılsın.

Bildiğim kadarıyla bu uyarı sadece Konya’da…

Hiçbir şey anlayamıyoruz.

Sadece ‘sevgili vatandaşlarımız…’ kısmını duyuyoruz, sonrasına vakıf değiliz.

Kulakları tırmalamaya başladı.

Konya İl Müftülüğü’nden ricamız olsun. Bu metni değiştirip merkezi ezanla koronadan kurtulmamız için dua edelim istiyoruz.

En azından ne denildiği anlaşılsın.

Dua ise hep birlikte amin diyelim.

Nasıl korunmamız gerektiği konusunda uyarıları da farklı bir yöntemle yapabiliriz.

Yine minarelerden olsun…

Misal, salgının ilk günlerinden yatsı ezanı sonrasında yapılan dua hepimiz için güzel olmuştu.

O duayı her vakit ezanı öncesi ya da sonrasında yapabiliriz.

Ya da sadece yatsı namazı sonrasında…

Merkezi…

Ve anlaşılır…