Dünya tarihinde ilk kez yapay zekaya ilişkin net kurallar koyulmak üzere adım atılarak Avrupa Birliği (AB) tarafından ‘yapay zekâ yasası’ üzerinde duruluyor. Yapay zekâ uygulamalarına karşı temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve çevreyi korumayı hedefleyerek geçici bir bakış açısı ortaya koyan bu düzenlemenin ise ilerleyen dönemde tüm dünya ülkelerinin uygulayabileceği bir ‘etik’ anlayışını kapsayan yasa olması bekleniyor. Yapay zekâ yasasının yasalaşma aşamasında ortaya çıkan en önemli sorunun da ‘etik sorunu’ olduğunu vurgulayan Dağdeviren Hukuk Ofisi Kurucusu Avukat Nezih Dağdeviren, “Yasalar, etiğe aykırı davranışların sonuçlarını alacağımız metinlerdir. Ancak yapay zekâ konusunun yasalaşması için öncelikle etik tarafındaki birleşmeyle ilgili bir çalışma yapılarak ortak bir etik kabulünün olması gerekir.” diye konuştu.

2-7-94

‘KULLAN ANCAK GÜVENME!’

Teknolojinin bir getirisi olarak herkesin istediği kişi ya da nesneye ulaşabilmesinden kaynaklı olarak dünyanın ‘küresel bir köye’ dönüştüğünü vurgulayan Dağdeviren, teknolojik mekanizmanın, aldığı verilerden yeni bir veri oluşturarak insanın yerine getirdiği görevleri daha kısa zamanda yerine getirmesinin ise yapay zeka olduğunu belirtti. ‘Yapay zeka insanın önüne geçebilir mi; insanın yerini alır mı’ gibi sorulara da açıklık getiren Dağdeviren, yapay zekanın mekanik ve işi kolaylaştırıcı bir ürün olduğunu ancak yapay zekanın kendisine verilen bilgileri harmanlayarak yanlış verilen bilgileri de insanın önüne serebileceğini söyledi. Dağdeviren, bu kapsamda yapay zekanın yardımcı bir faktör olarak kullanılabileceğini ancak henüz tam olarak güvenilir doğru bilgiler üretemeyeceğinin de bilincinde olmak gerektiğini savundu.

2-6-95

YANLIŞ VERİ YANLIŞ SONUÇ DOĞURABİLİR!

Yapay zekadaki diğer bir sıkıntının da alınan verilerin yeni bir veriye dönüşmesinde, ‘yanlış yönlendirme ihtimali’ olduğundan bahseden Dağdeviren, yanlış verilerin yapay zekaya verilerek yanlış yönlendirmelerden ortaya çıkacak zarardan insanların etkilenebileceğini belirtti. Dağdeviren, yapay zekanın yapılması, kullanılması ve sonuçlarının alınmasındaki doğruluğun tartışıldığını ve herkesin yapay zekadan alınan yanlış verilerden olumsuz etkilenebileceğini belirterek, konu hakkında örnek verdi: “Bir suç davasının sonucu, kişiler tarafından internet mecrasına farklı sonuçlarla yüklenebilir. Bunun doğruluğunu mukayese edemeyen yapay zeka ise, bu konuyu araştıran her bireyin karşısına farklı sonuçlar çıkarabilir. Yani bu yapay zekanın hakim olduğu düşünüldüğünde belki de kendisine verilen yanlış bilgilerden dolayı haksız bir karara varabilir. Bu yüzden şu anda yapay zeka yalnızca bir yardımcı araç olarak kullanılmakta.” dedi.

2-8-81

YAPAY ZEKA, HANGİ ETİK ANLAYIŞINA GÖRE YASALAŞACAK?

Her ülkenin bir hukuk siteminin varlığı düşünüldüğünde yapay zeka yasasının hangi ülkenin hukukuna ilişkin çıkarılacağına dair birtakım problemlerin de çözülmesi gerektiğine işaret eden Dağdeviren, bu kapsamda etik anlayışının yasalaşması konusunda dünya genelinde büyük bir sorun olarak ortaya çıktığına dikkat çekti. Dağdeviren, “İdamın yasak ya da serbest olduğu ülkeler var ya da bize göre önceliğin kadın ve çocuğa verilmesi gerektiğiyle ilgili bir anlayış var iken başka bir ülkede erkeklerin ön planda olduğu varsayılabilir. Bu durumda yapay zekanın hangi etki anlayışına göre yasalaşacağını düşünmek gerekir. Ayrıca yapay zekayı üreten kişi, kötü niyetli ise o kişinin ortaya çıkardığı ürün kendisine göre doğru ancak diğer kişilerce yanlış olabilir. Yapay zeka üretiminde de bir düzenlemenin yapılarak kimler tarafından üretilip kimler tarafından kullanılacağının da belirlenmesi gerekiyor. Şu anda yapay zekayı üretenler kendi etik anlayışı ve menfaatine göre karar veriyor.” ifadelerine yer verdi.

İslamofobi var, ceza ve ses yok! İslamofobi var, ceza ve ses yok!

2-9-72

‘YASALAŞMAZSA, SORUNLARDA NASIL DAVRANACAĞINIZI BİLEMEZSİNİZ’

Dağdeviren, yoğun bir şekilde kullanılan yapay zekanın yasalaşmasının kaçınılmaz olduğunu ancak bu konunun henüz Avrupa Birliği’nce araştırma aşamasında olup, kişisel verilerin gizliliği, etik ve insanlara vereceği diğer zararların da üzerinde düşünüldüğünü söyledi. Dağdeviren, “Yapay zekayla ilgili kuralları yazılı olarak belirlemezseniz ortada bir sorun olduğu zaman nasıl davranacağınızı, kimi suçlu tutacağınızı bilemezsiniz. Bu yüzden ülkelerin yapay zekayla ilgili yasalara mutlaka ihtiyaçları var.” diye konuştu.

‘NASIL YAPILDIĞINI BİLMELİYİZ Kİ YASA OLUŞTURALIM’

Dağdeviren, her ülkenin kendine özgü bir yapay zeka yasasının olamayacağını ve bu konuda uluslararası bir yasaya ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, verilerin dünya üzerinde birbirine bağlı olduğuna ve bu verilerin her geçen gün arttığına dikkat çekti. Yapay zekanın geleceği nokta düşünüldüğünde tüm ülkelerce kabul edilebilir tekdüze bir yasa oluşumunun kabulünün de ayrı bir problem olduğunu ifade eden Dağdeviren, şu anda diğer ülkelerde de Türkiye’de de yapay zekaya ilişkin bir yasanın bulunmadığını aktardı. Dağdeviren, siber suçlar konusunda da ceza hukukunda uygulamalardaki açıklıkların giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yapay zekayla ilgili altyapının Türkiye’de henüz zayıf olduğunun altını çizen Dağdeviren, ilk olarak yapay zeka teknolojisi bilgisinin belirli bir seviyeye ulaşması gerektiğini; ardından böyle bir yasanın uygulanabileceğini vurguladı.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: Birkan Bakay