Yağmurun insan ve doğa üzerindeki etkisi ve önemini bilmeyen yoktur. Yağmur berekettir. Düştüğü yerlerde verimin, bereketin artmasını sağlar. Yağmurun az yağdığı veya hiç yağmadığı bölgelerde tarımla uğraşmak veya ekinlerden verim almak mümkün değildir.
İnsanları, hayvanların ve bitkilerin su ihtiyacı yağmurlar sayesinde giderilir. Yağan yağmurlar dereleri, dereler barajları, denizleri veya gölleri oluşturur. Tüm bunlar da hem insanlar için besin kaynağı olan deniz ürünlerinin hem de bitkisel ürünlerin yetişmesini sağlar. Yağmurların bol olduğu yerde ormanlar da boldur. İnsanlar ormanlardan her şekilde faydalanmaktadır. İnsanlar yağmura o derece muhtaçtır ki yağmadığı durumlarda yağmur duasına çıkarlar. Çünkü bilirler ki yağmur yağmamaya devam ederse kıtlık yaşanacaktır. İnsanlar aç kalacak ve türlü bulaşıcı hastalıklar yaygınlaşacaktır. Yağmur sularının yer altına inmesi, çeşitli yer altı sularının kaynaklarını oluşturur. Örneğin yol kenarlarında gördüğümüz ve faydalandığımız çeşmelerin kaynağı yağmur sularıdır. Yağmurun önemini ve değerini anlamak için yağmursuz kalmak gerekir. Bunu en iyi, çöl insanları bilmektedir. Yağmura hasret olan bu insanlar birkaç damla yağmura bile büyük bir sevinç duyabilmektedir. Yağmurun sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için doğaya iyi davranmalıyız. İnsan kaynaklı faktörler, küresel ısınmaya sebep olmaktadır. Küresel ısınma yaşandıkça da yağmurlar az yağmakta veya düzensiz bir yağış rejimi uygulamaktadır.

Yağmur artık insanoğlu için daha büyük bir öneme sahip bir doğa olayıdır. Yağmurun yağmadığı dönemlerde kuraklık görülür, tarımda gerileme olur, ağaçlar çiçeklenip meyve veremez. En önemlisi de insanlar bu nedenle susuz kalırlar. Yağmurun yağması sayesinde barajlarımız ve göllerimiz su ile dolar ve bu su bazı işlemlerde geçerek evlerimizdeki çeşmelere ulaşır.

Yağmur insanlar için çok mühim bir doğa olayıdır. Tohumların büyüyüp bitik haline gelebilmesi için su şarttır. Bu suyu nereden edilebiliriz derseniz hazırda olan suyu kullanır ancak atalarımızın da söylediği gibi taşıma suyu ile değirmen döndürülmez, hazıra da dağ dayanmaz. Yani elimizdeki su kaynakları belirli bir yere kadar bize yeter ancak ondan sonra susuz kalırız.

Bu sebeple susuz kalmamak ve ülke olarak kuraklığı yaşamamak için sürekli suya ihtiyacımız vardır. Bundan sonraki zamanlarda yağmur yağdığında mutsuz olmak yerine onun kıymeti bilmeliyiz.