Türk Milleti'nin, sistem değişikliğine gitmekle doğru bir karar verdiği yaşadığımız olaylarla ortaya çıkıyor.

Avrupa korku içinde!

Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi'nin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, "EVET" kampanyalarının Almanya ve Hollanda'da engellemesi bu korkunun tezahürüdür...

Demek ki Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi doğru bir yoldur. Çünkü Avrupa, bin yıllık kini içinde Türk Milleti'nin menfaati için ne istemiş ki bundan sonra da istesin!...

Millet iradesinin tam anlamıyla tecellisi için "Daha güçlü Türkiye, daha fazla demokrasi"anlayışı içinde getirilen sistem değişikliği Türkiye'nin menfaatine olacak ki Avrupa cephesi topyekun "HAYIR" peşinde.

Geçtiğimiz gün medyaya sızan Venedik Raporu'nda da referandumda "hayır" çıkmasının teşvik edilmesi ve raporun Avrupa Konseyi'ne sunularak baskı oluşturulmak istenmesi karşısında "EVET" doğru karardır.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Venedik Raporu'yla ilgili, "Komisyon üyeleri Türkiye'ye gelip bu kadar çalışma yapmak için keşke zahmet etmeselerdi. Çünkü CHP'nin internet sitesine girdiklerinde oradan indirecekleri metinle, komisyonun hazırladığı metin neredeyse yüzde yüz örtüşen bir metin. HDP'nin, CHP'nin sitesi, bunları yan yana koyduğunuzda eşittir Venedik Komisyonu raporu çıkıyor. Objektif, adil bir rapor kesinlikle değil, kopya bir rapor. CHP'nin görüşlerini yansıtan bir raporu Türkiye'nin referans alması ve bu rapora değer vermesi beklenmemelidir"ifadeleri "HAYIR"sızların zihniyetini de ortaya koyuyor!

Avrupa'yla kol kola yürüyen CHP ve HDP'nin peşinden gidip "HAYIR" demekte hayırlı bir iş olmayacaktır!...

Dikkat çekilmesi gereken bir konu da Avrupa'da FETÖ, PKK, DAEŞ gibi terör gruplarının etkinliği!

Terör gruplarının besiciliğini yaptığı defalarca kanıtlanan Avrupa, "EVET"le oyunu bozulacağı için teröristlerin isteği doğrultusunda "HAYIR" için mücadele ediyor.

İfade edildiği gibi yeni sistem devleti terörle mücadelede daha etkin hale getirecek ki "EVET" korkusu Avrupa'yı titrerken, terör grupları altlarına pislemektedir...

Feraset sahibi Türk Milleti, bu anlamda 16 Nisan'da "EVET"le büyük bir oyunu bozacaktır. Korkunun ecele faydası olmadığını da Avrupa, terör grupları, Türkiye'deki işbirlikçileri çok açık biçimde görecektir.

Türkiye'yi parçalama girişimi olan 15 Temmuz'da yeniden fabrika ayarlarına dönen, sırat-ı müstakim yolunu yeniden bulan Türk Milleti'nin 16 Nisan'da istikameti; İstikrar, İstiklal ve istikbal olacaktır.

Dünya, Türk'ün ayak seslerini yeniden duyacak, mazlum milletlerin duası güçlü Türkiye yolunda olacaktır.

Bölgemizde dengeler değişirken yeni bir diriliş hareketi başlamıştır. İşte bu diriliş hareketidir ki Avrupa'yı titretmektedir.

'Hasta Adam'ın öldüğünü düşünen Haçlı-Siyonist İttifakı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin ifadeleriyle şaşkın ördeğe dönmüşlerdir.

Sayın Erdoğan'ın  "Ya ben istersem yarın gelirim. Gelirim ve kapıdan da sokmadığınız zaman veya konuşturtmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım"sözleri  Almanya Başbakanı Angela Merkel'i beyninden vurmuştur...

Bu sözlerin hemen ardından Sayın Bahçeli'nin, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Sayın Cumhurbaşkanı, 4 milyon Türk’ün yaşadığı Avrupa’yla ilgili olarak 'Ben istersem gelirim. Kapıdan sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım' demiştir. Sayın Cumhurbaşkanı eğer Avrupa’ya gitme kararındaysa yalnız değildir. MHP Genel Başkanı olarak ben de kendisiyle birlikte Avrupa’ya gelirim. Türk dünyasının önemli bir parçasını oluşturan Avrupa’da yeni bir 'Türk Ruhu'nu ortaya koymak üzere Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikteyim"çıkışı Almanya'ya, Kanuni Sultan Süleyman'ın Viyana Kuşatması'nı hatırlamasına yardımcı olmuştur!

Milli hassasiyet noktasında liderlerin bu birlikteliği, Türkiye'nin gelecek vizyonu açısından büyük önem taşımaktadır.

Milli hassasiyet noktasında biraraya gelen Türk Milleti'ni hiçbir gücün yenemediği tarihte aşikardır. Bu gerçeklik ortadayken Avrupa'nın Haçlı-Siyonist Kalkanı arkasında, "buralara gelemezsiniz sızlanmaları"gülünçtür...

Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan'ın birlikte Avrupa'ya gitmeleri Yeniden Büyük Türkiye yolunda önemli bir adım atacaktır. Bu adım, "HAYIR"sızların kalbine ineceği gibi dünyaya da mesaj olacaktır.

Garip ve öksüz kalan, zulümler altında ezilen Türk-İslam Dünyası için bu birliktelik yeni bir umuda da vesile olacaktır...

Diğer yandan tüm engellemelere rağmen Avrupa'daki, vatandaşlarımız büyük çoğunlukla EVET diyecektir.

Oradan gelen güçlü EVET, Anadolu'dan gelen güçlü EVET ile birleşecek... Milli bütünlük içinde biraraya gelmiş Türkiye, etrafındaki oyunları bozacaktır!

Onun için 16 Nisan, Türkiye için milattır.

 Türk'ün ayak sesleri; 16 Nisan'dan sonra daha güçlü bir şekilde dünyada duyulacaktır.

Tabii ki tercih; EVET'ten geçmektedir!