Cumhuriyet'in 100'üncü yılı geride bırakılırken, büyümenin ve istihdamın temel bileşenlerinden bir tanesi olan ihracatta Türkiye, rekorlar kırmaya devam ediyor.

Yatırım, istihdam, üretimle Türkiye ekonomisi için "olmazsa olmaz" bir nitelik taşıyan ihracat, en zor durumlarda bile ülke ekonomisini sırtlayan önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Çiftçilere teşviklerden yararlanma çağrısı Çiftçilere teşviklerden yararlanma çağrısı

Jeopolitik risklerden kaynaklı küresel çapta tedarik zincirlerinde bozulma olsa bile Türkiye, etkili ihracat performansıyla bozulan tedarik zincirindeki aksaklıkların telafi edilmesinde önemli bir rol oynuyor.

Özellikle son 20 yılda Türkiye'nin dış ticareti için hayata geçirilen etkin politikalar ihracatta her zaman rekor tazelenmesinin önünü açtı.

Türkiye'nin ihracatı, Kovid-19 salgınının başlamasıyla sekteye uğramasına karşın salgının etkileri atlatıldıktan sonra farklı ülkelerle kırılan rekorlar bu dönemdeki kayıpları telafi etti.

Özellikle yurt dışına düzenlenen heyetlerin kayda değer bir katkısı oldu. Sanayi grubu bünyesindeki sektörlerin ihracat rekorları dikkati çekti.

Türkiye'nin en çok dış satım yaptığı ülkeler arasında dünyanın önde gelen ekonomilerinin olması da önemli bir nokta. Bu ülkelerin şirketlerinin Türkiye'de faaliyet göstermesi, Türkiye ile ortaklaşa kurulan ticaret odaları hem Türk ihracatçılar hem de burada yatırım yapmak isteyen uluslararası şirketler için önemli fırsatlar sundu.

"Uzak ülkeler stratejisi" Türkiye'nin ihracatı için can suyu oldu

Ana pazarlar yanında, Türkiye "uzak ülkeler stratejisi" kapsamında alternatif pazarlara gerçekleştirdiği dış satımda önemli başarılar elde etti.

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla ertelenen siparişler ve tedarik zincirinin zarar görmesi Türkiye'nin ihracatını bir nebze etkilese de "uzak ülkeler stratejisi" Türkiye'nin bu dönemde sekteye uğrayan dış satımını telafi etti.

TİM verilerine göre, Türkiye'nin Cumhuriyet kurulduğu zaman 50,8 milyon dolar olan ihracatı uygulanan bu başarılı politikalar sayesinde 2022 yılında 254,2 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.

Eylül ayında 187,5 milyar dolarlık dış satıma imza atan Türk ihracatçıları, 255 milyar dolar olan Orta Vadeli Program (OVP) hedefine hızlı adımlarla ilerliyor.

"Cumhuriyet'in ilanı Türkiye için tarihi bir dönüm noktası"

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, her ülkenin tarihinde dönüm noktaları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet'in ilan edildiği 29 Ekim 1923 Türkiye için işte öyle bir anlam taşıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'en büyük eserim' dediği Cumhuriyet, sadece siyasal rejim değişikliği anlamına gelmiyor. Cumhuriyet aynı zamanda bilimsel bilginin ışığında aydınlanma, çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaşma ve demokratik bir ortamda topyekun ekonomik kalkınma vizyonunu ifade ediyor.

Atatürk, askeri ve siyasi alanlarda kazanılan zaferlerin, ekonomik kalkınma ile desteklenmediği sürece kalıcı olamayacağını biliyordu. Bu gerçeği, daha Cumhuriyet ilan edilmeden 8 ay önce, Lozan Barış Antlaşması bile imzalanmadan topladığı İzmir İktisat Kongresi'nde 'Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmazsa devamlılığı sağlanamaz' sözleriyle dile getirmişti."

Cumhuriyet'in ilan edildiği 1923'te Türkiye'de sanayi üretiminin yok denecek kadar azlığına dikkati çeken Gültepe, o dönemde mevcut sanayi tesislerinin iç tüketimi dahi karşılayamayacak düzeyde olduğunu dile getirdi.

Gültepe, "Dolayısıyla 1923'te 50,8 milyon dolarlık ihracatımızın ağırlıklı bölümünü buğday, arpa, fındık, kuru incir, kuru üzüm, pamuk, yün, afyon, zeytinyağı, ham ipek gibi tarım ve hayvancılığa dayalı ürünler oluşturuyordu. Mamul ya da yarı mamul ürünlerin ihracattaki payı ise yüzde 3,7 düzeyindeydi." dedi.

"Türk iş insanları yeryüzünde adım atmadık yer bırakmadı"

Gültepe, Cumhuriyet'in kuruluşunun 10'uncu yılında 58,1 milyon dolar olan ihracatın, Cumhuriyet'in 50'nci yılı olan 1973'te 1,3 milyar dolar düzeyine ulaştığını aktardı.

Atatürk'ün Cumhuriyet'le birlikte "Her fabrika bir kaledir" sloganıyla ulusal sanayinin de temellerini attığını vurgulayan Gültepe, ağırlıklı olarak iç tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim sayesinde Türkiye'nin 1930-1946 döneminde dış ticaret fazlası veren bir ülke konumunda olduğunu kaydetti.

Gültepe, 80'li yıllarda Türkiye ekonomisinin dışa açılma süreciyle birlikte ihracatta da artış trendinin başladığını belirtti.

Bu süreçte, önemli imalat sanayi kollarından hazır giyim ve tekstilin ihracata liderlik yapan sektörler olduğunu ifade eden Gültepe, 1983'ün 5,7 milyar dolar, 1993'ün 15,3 milyar dolar, 2003'ün ise 47,3 milyar dolar ihracatla kapatıldığını anlattı.

Gültepe, son 20 yılda da hem ihracatın hem de ihraç ürünlerinde yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin payının arttığını belirtti.

Toplam ihracatın yaklaşık yüzde 40'ını yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin oluşturduğunu ifade eden Gültepe, 27 sektör, 61 ihracatçı birliği ve 115 bini aşan ihracatçıyla yeryüzünde adım atmadıkları ülke ya da bölge bulunmadığını söyledi.

Gültepe, 220 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirterek, "2022'yi 254 milyar dolarlık mal ve 90 milyar dolarlık hizmet ihracatı ile tamamladık. Küresel pazarlardaki gelişmelerin de etkisiyle bu yıl işler yolunda gitmese de Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını en az 255 milyar dolarlık rekor bir ihracatla kapatmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

AA

Editör: Tuba Kaya