Ülkemizin lokomotif sektörlerinden birisi olan turizm sektörü ekonomiye ve istihdama olan katkısıyla önemli sektörlerden birisidir.

Emek-yoğun özelliğinden dolayı, istihdamı arttırarak, işsizliğin önlenmesinde kurtarıcı rol oynamaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre ülkemizin turizm geliri, 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 34 milyar 520 milyon 332 bin dolara yükselmiştir.

Aynı zamanda Hizmetler sektörü içerisinde yer alan sektörde, 2 milyona yakın insan istihdam edilmiştir.

Bu kadar önemli bir potansiyele sahip olan turizm sektörü Koronavirüs Salgınından en çok olumsuz etkilenen sektörlerin başında gelmektedir. 

Salgının dünya genelinde yayılmasından sonra alınan tedbirler gereğince ülkeler arası giriş ve çıkışlar yasaklandı.

Salgının tespit edildiği bölgelerde uygulanan karantinalar sonucu, uluslararası çapta spor ve sanat etkinlikleri iptal edilirken, kongreler ve seyahat kısıtlamaları uygulandı.

Bunun yanında yaza yönelik mevcut rezervasyonlar ve turlarda iptal edildi.

Gelinen nokta da alınan bütün önlemler turizm sektöründeki faaliyetleri tam anlamıyla durdurmuştur.

Yüzlerce yan sektöre iş hacmi oluşturan, istihdamda da ciddi bir paya sahip olan turizm sektörü oldukça zor durumdadır

Sektörün bu zorlu süreci atlatması ve gelecekte ayakta kalması içinde desteklenmesi şarttır.

Verilecek olan destekler salgın sonrası sektörün geleceği düşünülerek uygulanır, gelecek endişesinden kurtulur.

Şehrimizdeki turizm sektör temsilcileri de ciddi anlamda etkilenmiş, salgından dolayı iş yapamaz bir duruma gelmişlerdir.

Konuyla ilgili birçok sektör temsilcileriyle görüştüğümde durum hiçte iç açıcı değildir. Gelecek endişesi içindedirler.

Turizm sektörünün ayakta kalması ve geleceği için devletten yeterli düzeyde destek beklentisindedirler.

Salgından dolayı turizm sektörünün ancak 2021’de tekrar ayağa kalkabileceği düşünüyorlar.

Özellikle şehrimizde hizmet veren Turizm ve Seyahat Acentaları verilecek olan kredilerin şartlarının yumuşatılmasını bekliyor.

Konuyla ilgili görüştüğüm Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Bölge Temsil Kurulu(BTK) Başkanı Özdal Karahan, Seyahat Acentalarına verilecek olan kredilerinin şartlarının daha uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiriyor.

Özdal Karahan Bakanlıkça verilecek olan kredi şartlarının daha uygun bir hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Koronavirüs salgını öncesinde ekonomik koşulların giderek daralması sonucunda iyi durumda olmayan sektörümüz, koronavirüs salgınından sonra daha kötüye doğru gitmeye başladı. Salgının ülkemizde ve dünya genelinde yayılması sonucu bizlerle birlikte turizm sektöründe işler durdu. Bundan dolayı da zor bir dönemin içine girdik. Bakanlık salgın sonrası seyahat Acentelerine yönelik bir kredi imkanı sağladı. Ancak bu kredinin şartların yerine getirilmesi içinde bulunduğumuz süreçte bizleri oldukça zorluyor. Verilecek olan kredilerin şartlarının yumuşatılması beklentimiz olup, bizler için hayati bir öneme sahiptir.  Sektörün ayakta kalması ve gececi bir süre rahatlatacak olan bu kredinin şartlarının Koronavirüs salgını nedeniyle biraz daha uygun koşula getirilmesi sektör için elzemdir. Umarız sektörümüzle ilgili bakanlığın bu talebimizi dikkate alarak kredi şartlarını daha uygun koşullara getirerek, kredi alma imkânını sağlayabilir. Salgının neden olduğu ekonomik olumsuzluğun en az bir yıl devam edeceğini görüyoruz. Bundan dolayı da sektörün ayağa kalkması 2021 yılının Nisan ayını bulacaktır. Bizim en büyük talebimiz acentalarımız için karşılıksız hibe desteği verilmesidir. Diğer taraftan faizsiz ve ilk ödemesi de 2021 yılında başlamak üzere krediler verilmelidir. Bunun yanında SGK, vergi, muhtasar ve BAĞ-KUR ödemeleri Nisan 2021’re ertelenmelidir. Bütün bunlar sağlanırsa sektörümüz ayakta kalırken, turizm sektörü de hareketlenecektir.”

Umarım, turizm sektörü ve Konya’daki Turizm ve Seyahat Acentalarının kredi şartlarının yumuşatılması talebi bakanlıkça yerine getirilir.

Sektörde bir rahatlamayı sağlayarak, gelecek endişesinden kurtarır.

Ne dersiniz sizce öyle olması gerekmez mi?