Uçak yolculuğu yapanlar bilirler gökyüzünde sessiz sakin giden uçak birden sarsılır ve titrer, bu sarsıntı yolcuları kısa süreliğine korkutsa da bu durum çok sürmez ve uçak tekrar eski sakin halini alır.

   Malatya maçının 10. Saniyesi ile Gençlerbirliği maçının 95. Dakikası arasında geçen dönem tam anlamıyla bir türbülans oldu. Seviye atlayabileceğimiz bir dönemde başlayan bu tramvayı anlatacak terim bu olsa gerek.

    Özellikle iç saha maçlarında takımdaki siyah ve beyaz kadar farklı performansı anlamak mümkün değil. Fenerbahçe maçı haricinde deplasmanlarda daha istikrarlı olan takımımız iç sahada ise yokları oynuyor. Gençlerbirliği maçında İlk yarıda istenen oyunu oynayan takımımız skor üstünlüğü sağlayıp devre arasına giriyor ama ikinci yarı sanki Eyüpspor maçındaki kadro sahaya çıkıyor ve sonuç yine hüsran. Bu kadar kırılgan ve farklı oyun anlayışını anlamak gerçekten çok zor.

    En önemli özelliğimiz olan pas oyununu yapamayınca rakip takımlar daha çok üzerimize geliyor ve ağır savunma hattımız bu atakları savuşturmakta yetersiz kalıyor. Pas oyunumuzda merkez beyin görevi Jevtoviç ve Johnson üzerine kurulu bu oyunculara Ömer Ali ve Miya eklenince daha çok pas yaparak istediğimizi alabilecek bir takım hüviyetinde oluyoruz. Son maçta Jevtoviç in sakatlanmasıyla aksayan orta sahaya defans hattımız da ayak uydurunca mutlak galibiyet beklediğimiz maçtan bir puanla ayrılmak zorunda kaldık.

   Bu maçta taraftar faktörüne de değinmek gerekiyor. Maçta 1-0 öndeyken yaşanan taraftar protestosunu çok iyi analiz etmemiz lazım. Bu taraftar uzun zamandır sahadan boynu bükük ayrılıyor ve buna rağmen takımına desteğini aralıksız sürdürüyor. Sonuçta biz taraftarlar da insanız,böyle reaksiyon, göstermemiz gayet doğal karşılanmalı. Süper lig ortalamasının üzerinde bir taraftar potansiyelimiz var ve bunu harekete geçirecek yegane güç saha içindeki oyunculardır. En basit koşulara ve çalımlarla bile heyecanlanmaya hazır taraftar neredeyse her maç gergin bir şekilde son düdüğü bekler oldu. Bu gergin bekleyiş de Gençlerbirliği maçında olduğu gibi bazı protestoları ortaya çıkardı.

   Velhasıl,

   Konyaspor taraftarı baba gibidir, bir babanın evladına kızması onu  sevmediğinden değil daha iyi yerlerde görmek istediğindendir.

   Kalın sağlıcakla.