Ticaret savaşları kavramı, Trump’ın başkanlığa gelişiyle küresel ticaret içerisindeki etkileri ve yeni ekonomik düzene doğru gidişatı farklılaştırdı. Küresel Ticarette korumacılık politikalarının artması ve ticaret seyrinin küreselleşmeden bölgeselleşmeye doğru hızlı bir ivme kazanması ayrıca Dünya Ticaret Örgütünün, şu anki problemlerin çözümünde yetersiz hatta işlevsiz kalması önümüzdeki yıllarda küresel ticaret üzerindeki tehlike sinyallerini artırmakta.

PEKİ, DİJİTAL SÜREÇTEKİ PROBLEM NE?  

Küresel dijital ticaretin vergilendirmesi belki de tüm ülkeler tarafından es geçilen bir unsur olarak karşımıza çıkmakta. İşte bu problemin sonucu olarak ta dünya ölçeğinde GAFA vergilendirmesi diye ifade edilen kavram literatüre çoktan girdi bile.

GAFA VERGİSİ NEDİR?

Aslında 4 adet teknoloji devinin baş harflerinin birleşmesi ile oluşan GAFA (Google-Amazon- Facebook-Apple) kendi bünyelerinde diğer teknoloji firmalarını temsilen oluşturulmuş bir kavram. Bu teknoloji firmalarından, Apple akıllı telefon devi iken, diğer üçü dijital teknoloji devleri.  Burada dikkat edilmesi gereken unsur ise bu dört adet şirketin ABD menşeli olması ve bu sektörlerin iç içe geçmiş olmasıdır.

GAFA VERGİ DÜŞÜNCESİ NASIL BAŞLADI?

OECD’nin üzerinde 2012 yılından üzerinde yoğunlaştığı bu çalışmanın adı ise MAKA (Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma), İngilizce ifadesi ile BEPS( Base Erosion and Profit Shifting.)  OECD’den, bu yılın mart ayında yapılan açıklamada, ‘’Ekonominin Dijitalleşmesinin Yol Açtığı Mali Zorlukların Giderilmesine Dair Anlaşma’’ adı altında dünyadan yaklaşık 130 ülkenin, ‘dijital devlerin faaliyette bulundukları ve kar ettikleri yerlerde vergilendirilmesi’ prensibi üzerinde anlaştığı duyurulmuştu. 2020 sonlarında ise bu vergilendirme sisteminin hayata geçirilmesi planlanmakta.

GÜNÜMÜZDEKİ ANLAMI NE?

Her ne kadar dijital teknoloji şirketlerinin vergilendirmesi üzerinde uluslararası düzeyde bir çalışma yürütülse bile günümüzde ki süreç tüm bunların ötesindedir.  Ticaret Savaşları bağlamında; ülkelerin özellikle ABD’nin hegemonik gücünü korumak ve bu doğrultu da ise rakiplerini zayıflatmak hatta yok etmek üzerine kurulmuş bir vaziyette.

YAVAŞ YAVAŞ GÜNÜMÜZE GELİRSEK

Demir ve Çelik sektöründe ABD-Çin arasında ilk fitili ateşlenen Ticaret Savaşları, emtia ürünlerinde başlayıp diğer ürünlere sıçrarken, yavaş yavaş ilgili ülkelerin hem istihbarat hem de görece teknolojik üstünlük elde etme ve hegemonik gücü, özellikle ABD’nin Çin’den ve diğer ülkelerden alma savaşına doğru genişlediğini görmekteyiz. Ticaret Savaşlarının, teknoloji şirketlerine sıçrayışını kronolojik olarak önemli olan unsurlarını maddeler halinde sıralarsak;

  • ABD güvenlik gerekçesi ile Mayıs ayında da Çinli telekomünikasyon devi Huawei' yi ulusal güvenlik gerekçeleriyle kara listeye alması
  • Ardından Google firması, Huawei markalı telefonların yeni versiyonlarında Google Play (Android) uygulamasından çıkaracağını ilan etmesi ve bu kararını uygulamaya koyması
  • Fransa'daki sarı yelekliler hareketi taleplerden biri de dijital ekonominin devlerinin vergilendirilmesi ve büyük firmaların vergi kaçırmalarının önlenmesiydi. Bu kapsamda Temmuz ayında Fransa’da GAFA vergileri kabul edildi. (Bu verginin kabul edilmesinin temel sebebi ABD-Fransa arasındaki dijital vergilendirme çekişmesi olduğu kaçınılmaz)
  • ABD’nin geçen hafta içerisinde Kara Listeye aldığı Çinli Firma ve kurumlar. (28 tane olan firmaların 20 tanesi devlet kurumu iken, 8 tanesi ise dünyanın en büyük teknoloji firmaları)
  • Çin Devletinin ise bu durum karşısında bekleyin görün tavrı! (yeni hamleyi bekliyoruz)

ÜZÜLDÜĞÜM VE SEVİNDİĞİM KONU İSE

ABD tarafından Kara Listeye alınan 28 tane Çinli firma ve kurumların kara listeye girmelerinin gerekçesi olarak Çin’in Sincan bölgesindeki i Müslüman Uygur Türklerine yaptığı zulüm olarak gösterilmekte.

  • Neden Üzüldüm:  O kadar İslam ülkesi varken veya 57 ülkenin üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı varken hatta ülkemiz bile (her ne kadar dile getiriyor olsak bile ciddi bir yaptırım kararı alamıyorken )   ABD’nin bu kararı vermesi
  • Neden Sevindim: ABD’nin hiçbir şekilde önemsemediği Sincan’daki Uygur Müslümanlarına yapılan zulmü, kendi çıkarı için bile olsa Dünya gündemine getirmesi ve ciddi bir karar olarak Çine karşı uygulaması

ESAS KONUMUZA TEKRAR DÖNERSEK

Sekiz adet teknoloji şirketine gelirsek, bu şirketler dünyanın en büyük teknoloji şirketleri içerisinde yer alan firmalar. Güvenlik kameralarında ve yüz tanıma sistemlerindeki dünya devi olan firmayı mı dersiniz, yapay zekâ üretmede lider firmalardan biri mi dersiniz ya da Alibaba grup tarafından desteklenen teknoloji firmaları mı dersiniz.  Kararın ne kadar stratejik olduğunu görmeniz için bunları ifade etmekteyim.

DİJİTALLEŞME BAĞLAMINDA ÜLKE OLARAK BİZ NE YAPIYORUZ?

Teknoloji ve dijitalleşme boyutunda ise özelikle Blockchain üzerinde oldukça kafa patlattığımız bir konu. Bakanlıklar nezdinde ilk çalışmayı ise Ticaret Bakanlığımız başlatmıştı. Blockchain üzerinden uluslararası sözleşmeler, ödeme sistemleri,  taşımacılık ve gümrükleme işlemleri en büyük unsurlar olarak gözükmekte.

DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN UNSUR İSE

Blokchain teknolojileri kripto para kullanımının da içerisinde barındırdığından sıkıntılı durum olarak karşımıza çıkabilir. Çünkü kripto paralar günümüzde ifade edildiği gibi de çokta masum değiller. İlk olarak ortaya çıkmalarındaki arka plan, dünya ölçeğindeki kara parayı aklamak olarak ifade edilebilir. Günümüzde bile şifreli bir şekilde dünyayı gezen kripto paralar, kara para aklamada hala revaşta diyebiliriz. Dolayısı ile kripto para kullanımının Blokchain teknolojileri içerisinde kullanılması ayrıca dikkat edilmesi ve ihracat –ithalat işlemlerinde, kontrolünün yapılmasının sağlanmasına yönelik mevzuatın, Kambiyo Mevzuatında kapsamlı bir şekilde ve boşluk oluşturmadan dizayn edilmesi gerekir.

DEVLET OLARAK YAPMAMIZ GEREKENLER

Devletimiz, gerek Blockchain süreçlerinde, gerekse diğer yapay zeka veya dijital uygulamalarda süreci mümkünse yerli ve milli firmalar ile yürütmesi, sektörün ülke içerisinde deneyimlenmesi ve desteklenmesi bağlamında önem arz etmektedir. Ayrıca tarihsel bir okuma ile Çin ve Alibaba deneyimi örnek alınmalı ve Çinli firmaların küresel pazarlara açılması bağlamında detaylıca incelenmelidir. Tıpkı Çin devletinin Alibaba’yı sübvanse ettiği gibi bu sektördeki kendi yerel firmalarımızı devlet olarak sübvanse etmeliyiz. Bu bağlamda Ulaştırma ve Ticaret Bakanlıkları hızlı karar alarak, sonuç odaklı çalışmalılar diye düşünmekteyim.   

SONUÇ: Günümüzde hem Ekonomik hem de Askeri rekabet üstünlüğü, Teknolojik ürünler ve bu ürünlerdeki görece üstünlüğüne göre şekillenmektedir.