Dağlıca'da kanlı baskın!

Yine yüreğimiz yandı!

Şu kadar askerimiz şehid oldu!

Ocaklara ateş düştü!

Şehitlerimize Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve millerimize baş sağlığı diliyorum!

Gibi beylik kelimeleri kullanmayacağım bu yazıda.

Bu aşamaya nasıl gelindi, bu aşamaya gelinmesinde kimler ve hangi olaylar etkili oldu ve olaylar niçin birden bire tırmandırıldı? Bunları da yazmayacağım.

Bu haftaki yazımda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sitemlerimi ileteceğim.

Sayın Bahçeli, bu terör olaylarının bu aşamaya gelmesindeki en büyük faktördür bence(!)

Bu cümleyi okuyanların gülümsediğini görür gibiyim. Görmesem de hissediyorum. Ve şöyle söylendiklerini duyuyorum!

“Yahu sen hangi dünyada yaşıyorsun. 13 yıldır MHP ve Bahçeli'nin hükümette bir yetkisi ve etkisi yok. Başta bulunan hükümet onları hiçbir zaman ciddiye almadı, MHP ve Ülkücüler için 'Onlar Fatiha'yı dahi okuyamazlar, onlar kandan beslenirler, onlar devlet yönetiminden ne anlarlar' dedi. Bununla yetinmedi MHP ve liderinin Sivas'tan ileri geçemediğini, bir Türkiye partisi olamadığını, terör durursa bunların varlık nedenlerinin ortadan kalkacağını söylediler.

Açılım politikasına karşı çıkan MHP ve Ülkücüler ülkede iç barışın sağlanmasını istemeyen taraf olarak ilan edildi. Terörist başı ile görüşenlere hain diyen Bahçeli, bu görüşme yapılırken niçin karşı çıktığını vatandaşa yeterince anlatamadı. (Hangi medya aracılığı ile duyuracaksa!)”

Ben bütün bunlara kulak tıkıyorum. Yine bu dökülen kanların tek sorumlusu Bahçeli diyorum.

Sanki başka uğraşacak bir şey kalmamış gibi Ülkücüleri sokaktan çekti. Neymiş efendim Ülkücü okumalı ve kültürlü olmalı imiş!

İyi de Sayın Bahçeli, Ülkücüler okumuş ve kültürlü olursa bu vatan için kim canını verecek?

Ülkücünün okumak neyine?

Okumak ve kültür sahibi olmak Türk Milliyetçisinin hakkı değil.

Paralel yapının adamları ve Aktroller bu işi hakkı ile yerine getirirler. Zaten atanan kadrolarda da bazen aradan kaçabilen Ülkücüler yer alıyor. Hiçbir atamada ağızları ile kuş tutsalar dahi atanmaları mümkün olmuyor. O zaman bu çocukların okumasını niçin istiyorsun. Gönder Güneydoğu'ya PKK denilen çeteye kafa tutsunlar.(!)

Zaten öldürülen bir ülkücü için kimsenin kılı bile kıpırdamıyor. Bakın Fırat Çakıroğlu'nun bir PKK'lı tarafından şehid edilmesinden sonra kaç köşe yazarı yazı yazmış veya kaç sivil toplum örgütü protesto etmiş?

Çünkü bu ülkede yaşayanların kafasında “Ülkücüler, ancak vatan için ölüneceği zaman lazım olan bir sığınak” olarak görülür. Şimdi ölecek insanlara ihtiyaç var.

AK Partinin Açılım Politikası elimizde patladı. Bu süreç boyunca yapılan silah yığınağı meydana çıkarıldı ve askerlerimize döndürüldü.

İşte Sayın Bahçeli siz burada da suçlusunuz! Bu yığınaklar yapılıyor iken bu ülkenin güvencesi olan Ülkücüler nerede idi? Bu meşum olaya niçin göz yumdunuz?

Şu anda ülke terör örgütü tarafından kana boyanırken siz halen Ülkücüleri bu kavganın dışında mı tutacaksınız?

Gerçi bu ülkenin askeri ve polisi var bu işleri halletmek üzere kurulan, ama yine de size oy vermeyen yüzde seksen dördün umudu Ülkücü hareket ve MHP. Bu yüzde seksen dörtten size oy gelmez, bunu hiçbir zaman ummayın. Ama bu yüzde seksen dört sürekli sizi eleştirir. Çünkü vatanın emniyet sibobu olarak MHP ve Ülkücüleri görürler. Ölünecekse Ülkücüler meydanda olmalıdır, yenilecekse Ülkücüler meydandan çekilmelidir.

Yani söylemek istediğim şu Sayın Bahçeli; Bu millet, size oy vermiyor ama partinizi ve gençliğinizi her zaman göreve hazır ve nazır bekliyor!

Bugünkü olayların sorumlusu terör örgütü ile görüşüp, Habur rezaletini yaşatan ve Dolmabahçe mutabakatını imzalayanlar değil! Sizsiniz!

Uyanmak yok, uyumaya devam!