Son günlerde vaka sayılarına göre illerdeki normalleşme süreci başlayacak.

Onun için de Konya olarak tedbire biraz daha önem vermeliyiz diyorum.

Maske…

Mesafe…

Temizlik…

Dün Konya iş dünyası bir açıklama yaparak Konya esnafının işyerine kavuşabilmesi için destek istedi.

“1 Mart itibariyle ülkemizde ‘kademeli normalleşme’ dönemine geçilecek. Ancak bu dönemde maalesef şehrimiz, kısıtlamaların esnetileceği belirtilen düşük ve orta riskli şehirler arasında değil, vaka sayısının yüksek olduğu yüksek riskli şehirler arasında yer alıyor. Dolayısıyla, hem sağlığımızı korumak hem de ekonomik aktivitelerimizi daha normale döndürmek amacıyla, bu yeni dönemde Konya’mızda vaka sayısını düşürmek için hep birlikte mücadele etmeliyiz”

Bu cümleler önemli…

Anlıyoruz ki; Biz tedbiri elden bırakırsak normalleşmemiz daha da uzayacak.

Emin olun esnaf normalleşme sürecinde bütün kuralları katı şekilde uygulayacak.

Uygulamak zorunda…

Neden mi?

Konya özelinde söylüyorum; İhracat bazlı çalışan fabrikalar potansiyelini sürekli artırmış.

Allah kazançlarını daim eylesin…

De…

Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaların hepsi kapalı…

Lokanta, restoran, kafe, kafeterya, çorbacı, kokoreççi, çiğ köfteci, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi, pastane, düğün salonu, spor salonu…

Hem de uzun zamandır…

Bu sektörde çalışanlar çoktandır işsiz.

Konya’da faaliyet gösteren Hayra Koşanlar Derneği’nin çalışmalarını takip ediyorum da…

Bu sektörde faaliyet gösterip de işyerinin kapalı olması nedeniyle evine rızık götüremeyen insanları biliyorum.

Rabbim yardımcıları olsun…

Düşünün…

Pandemi öncesinde güvenlikli sitelerde oturuyorsunuz ve işleriniz çok düzgün.

Lakin…

Salgın dönemi her şeyi bitiriyor.

Sadece işyeri sahipleri mi?

Onlarca çalışanı da…

Belli bir yaş aralığına ulaşmış ve o yaşına kadar hizmet sektöründe çalışmış birisi farklı bir alanda ne yapabilir?

Ya da tam da Konya ifadesiyle; ‘o saatten sonra bu adama kim iş verir?’

Devlet desteği de alamamışsa…

Bu adam ne yapsın?

Evine rızık götürecek…

Bunun gibi yüzlerce örnek var önümüzde.

Maalesef…

Yardım dernekleri bu işe el attı.

Yine Konya için söylüyorum ki; Konya insanı birbirini görür gözetir. Hamdolsun…

Ya gözetilemeyenler…

Şimdi anladınız mı?

Tedbire dikkat etmeyenler nelere sebep oluyormuş?

Üzüldünüz mü?

O zaman tedbir…

Maske, mesafe, temizlik…

***

Yüz yüze eğitim için her şey hazır mı?

Hazır normalleşelim derken de bazı başlıkları atlamayalım.

Malum…

Önümüzdeki Pazartesi günü 8 ve 12’inci sınıflar yüz yüze eğitime başlıyor ama altyapısı çalışılmıştır inşallah.

Bu konuda inisiyatif okul idarecilerinde mi yoksa şehrin yöneticilerinde mi?

Bilmiyorum…

Düşünün…

Konya’da 40-45 kişilik sınıflarda ders başı yapılacak.

İstanbul’da daha fazla…

İnşallah Konya Valimiz başta olmak üzere Milli Eğitim Müdürü ve okul idarecileri bir çalışma hazırlamıştır.

Yani 40-45 kişi ile aynı sınıfta ders yapılmayacaktır diye tahmin ediyorum.

En azından sabahçı-öğlenci gibi ikiye bölünecektir.

Ya da diğer sınıflar olmadığı için yüz yüze başlayan öğrencilere farklı sınıflar açılacaktır.

Tabi…

Öğretmen sorunu ortaya çıkacaktır.

Şehrin yöneticileri bunu düşünmüştür diye temenni ediyorum.

Bu kadar da olsa hayırlı olsun diyeyim.