Bazı gazetelerde yayınlanan haberlere göre "Et fiyatlarını kalıcı olarak düşürmek için Türkiye'nin en büyük besi OSB'si 100 milyonluk yatırımla Şanlıurfa'da kuruluyor.  106 bin büyükbaş hayvanın yetiştirileceği OSB ile et ithalatı yüzde 25 azalacak." 

Haberin devamında "Et ithalatıyla fiyatı düşürmek isteyen hükümetin, kalıcı çözüm arayışı devam ediyor. Bu kapsamda 10 ilde Besi Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) projesi sürdürülürken,  Şanlıurfa'daki en büyük besi OSB'nin altyapı çalışmaları tamamlandı. 8 bin 600 dekar üzerine kurulan ve 534 işletmenin yer alacağı OSB'de, toplam 106 bin büyükbaş hayvan olacak. Altyapı çalışmasına 97 milyon TL harcanan OSB'nin, 2019'da faaliyete geçmesi hedefleniyor" denilmektedir.

Et fiyatlarını düşürülmesi esas hedef iken, hayvancılıkta iki önemli ana kaynağın göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu kaynaklardan birincisi hayvan materyali, ikincisi ise yem teminidir.  Hayvan materyali damızlık hayvan yetiştirme projeleri ile çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor, konu uzmanı bilim insanlarının önerilerine göre şekillendirilmeli ve ülkenin et ve süt hayvanı materyalleri konusu halledilmelidir.

İkinci önemli kaynak yem teminidir. Yem hayvan beslemede en büyük girdi olup işletmelerin genel giderleri içerisinde %60-75 arasında büyük bir paya sahiptir.  

Organize hayvancılık bölgeleri kurulur iken ilgili haberde olduğu gibi "Besi OSB'de mezbahaneden katı atık tesisine, yemden süt fabrikasına kadar her şeyin yer alması planlanıyor. Bu OSB'de ahırların üzerine konulacak güneş panelleriyle kendi enerjisini üretecek olması" güzel bir düşüncedir. 

Ancak yukarıda açıklanan 534 işletme için ayrılan 8.600 dekar, yani 8.600.000 m arazi tahsis edilmektedir, ortak kullanım alanları ile birlikte bir işletmeye 16.105 m yer verilmektedir. Ortak kullanım alanı çıkarılır ise yaklaşık bir işletme için 15 dekar(15.000 m ) arazi verilmiş olacak. 

Böyle dar alanda kendi yemini karşılama imkanı olmayan hayvancılık işletmesi kazançlı çalışamaz, uzun süre ayakta duramaz ve bir gün gelir kapanır. 

Bu nedenle tahsis edilecek hayvancılıkla ilgili OSB'lerin besleyeceği hayvan sayısına göre hiç olmazsa yeminin bir kısmını işletme içinde karşılanabilecek büyüklükte düşünülmelidir. 

Bu işletmelerin her biri 200 büyük baş hayvancılık yapacak ise yeminin büyük bir kısmını karşılayacak kadar büyüklükte, sulama imkanı olan en az 1000 dekar veya daha fazla büyüklükte yer verilmelidir. 

Haberdeki gibi bir işletmeye 15-16 dekar yer tahsisi yapılır ise hayvan beslenilecek işletme yerine hayvan konulan işletme kurmuş oluruz. 

Ülkemizde hayvan konulacak işletmelere ihtiyaç duyulmamaktadır. Özellikle besi hayvancılığında Doğu Anadolu Bölgesi dışında birçok bölgemizde çoğu zaman kapalı mekanlara bile ihtiyaç duyulmamaktadır. 

Bu gerçekler göz önüne alınarak böyle düşünülen OSB'ler için yeni işletme büyüklükleri belirlenmeli ve ülke gerçeklerine göre arazi tahsis edilmelidir.

 Bu gerçeklere göz önüne alınarak bölgelere ve yapılacak hayvancılığa göre hayvancılık OSB'lerinde arazi büyüklüğü belirlenir uygulamaya konulur ise et ve süt meselesine kalıcı çözüm bulunabilir. Aksi takdirde bu yıl olduğu gibi yurt dışından ot veya saman almaya ve bu konularda şikayet eden konuşmalara çoook devam ederiz. 

Sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Mevlüt  MÜLAYİM