Ülkemiz Tarım 4.0’a hazır mı sorusu ile ikinci yazımıza başlamıştım, ancak cevabını verememiştim.  Tarım 4.0’a hazır olmadığımız bir gerçekmiş gibi görünse de insanımızın teknoloji takibi Tarım 4.0 dan kaçamayacağımızı ve çabucak adapte olacağımızı göstermektedir. Neden bu kanaate varabildiğimizi birkaç örnekle açıklayalım. Ülkemizde telefon kullanımını gözlerinizin önüne getiriniz. Eski telefonlar tarihe karışmış herkesin elinde en az bir veya daha fazla akıllı telefon bulunmaktadır. Otobüste, trende, okulda sokakta her yerde isteklerine göre telefonla meşgul olunmakta olunduğunu hep görmekteyiz.Tarım fuarlarına gidiyoruz güçlü dev gibi traktörler ve ekipmanlarını görüyoruz. Bu traktörler ve ekipmanlarıçiftçimiz satın alıyor ve kullanıyor.O halde çiftçimiz teknolojiden kaçmakta değil, teknolojiden faydalanmayı istemekte ve uygulamaktadır.

Türkiye’de bu güne kadar Tarım 4.0 alanında çalışan insanlara baktığımız zaman, bu insanların sadece tarım sektöründen veya tarım alanından gelmediğini görüyoruz. Bu alanda ekonomistler, işletmeciler, mühendisler ve daha birçok alandan insan çalışmakta olup bu durum da Tarım 4.0’ın ne kadar gelecek vaat eden farklı mesleklerin bir arada üretimde yer aldığı bir alan olduğunu gösteriyor. Farklı alanların birlikte tarımsal üretime yöne vermeleri ve katkı sağlamaları kamu ve özel sektör dahil iş birliği içerisindeTarım 4.0 dönüşümünü bütün alanlarla gerçekleştirmek gerekiyor.

Sanayi sektöründe devrimler daha hızlı olmakta ve çabuk yaygınlaşmaktadır. 1784 yılında buharlı makine ve 1870 de ABD’de elektrik endüstride kullanılıyor. 1969’da elektronik devreye giriyor ve üretimde otomasyona geçiliyor. Endüstri bu kadar hızlı ilerler iken tarım devrimleri sanayi devrimleriyle aynı anda ve hızda gerçekleşmedi. Tarımda devrim, sanayi devrimlerinin bir sonucu olarak gerçekleşmekte olduğundan daha geç gerçekleşmiştir.Tarımda kullanılan ekipmanlar tarımsal sanayi ürünleri olduğundan yukarı da örnekte olduğu gibi sanayi tarım sektörünü de etkilemektedir. Tarım devrimleriyle birlikte tarımsal alanlarda verimlilik, hız artmakta, tarımla uğraşan nüfus azalmakta ve tarımnüfusu başka alanlara kaymaktadır. Gelecekte tarım, bilgi yönetim sistemleri ile yönetilecek olduğundan bu teknolojilerin gerisinde kalmamak için bugünden gerekli adımların atılması gerekmektedir.Teknoloji kullanımını yaygınlaştırmak için çiftçilerimizin bu yeni teknolojiler konusunda eğitilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle de çiftçi kuruluşlarına ve kurulması gerekli olan çiftçi eğitim merkezlerine önemli görevler düşmektedir.  

Tarım 4.0’a bir devrim gözüyle bakmak, çok da doğru değildir.Çünkü Sanayi 4.0 sanayicinin kabullendiği ve uygulamaya koyduğu işlemleri içerdiğine göre Tarım 4.0 da bunun sonucu olarak gündeme gelmektedir. Çünkü Tarım 4.0 ile birlikte yeni geliştirilen bir teknoloji veya süreç yok. Sadece mevcut ve yeni teknolojileri tarımsal üretimde kullanarak verimliliği artırmak, israfı ve kayıpları azaltmak ve maliyeti düşürmek amacıyla kullanılmaktadır. Çiftçilerin problemlerine çözüm oluşturmak için “Tarım 4.0”kullanılıyor.

Tarımsal üretim emek ve sabır ister, teknoloji kullanmadan dünya ile rekabet etmek mümkün değildir.  Günümüz teknolojileri daha güçlü traktörler ve daha büyük ekipmanlarkullanmakta olduğundan daha geniş arazilere de ihtiyaç duymaktadır. Ülkemizde arazi parçalılığı ve işletme alanı küçüklüğü Tarım 4.0 için yeni birlikteliklere ihtiyaç duyulacaktır. Hassas tarımdan akıllı tarıma geçerek kimyasal herbisit kullanımı %70 oranında azaltılabilir. Tarım farklı alanlarda yapılmaktadır (tarlalar, seralar, bahçeler, ahırlar, kümesler, mantar işletmeleri vb.) ve her bir alanın özel farklı ihtiyaçlarını giderecek teknolojik donanımlara ihtiyaç vardır.

Tarım 4.0 bir ihtiyaçtan doğuyor, giderek artan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara ulaşması tahmin edilmektedir. Bu değişimler; gıda güvenliği, açlık ve sosyoekonomik toplumsal sorunlara sebep olacağından tedbirli olunmalıdır. Bugün kullanılan üretim sistemleri ile 2050’lili yıllardadünya nüfusunu beslemek mümkün olmayacağından gerekli adımlar bu günden atılmalıdır.

Sanayideki değişimlerin büyük etkileri gelecek 5-10 yıl içerisinde tüm endüstriyi değiştirmesi ve tarımı yüksek teknolojili bir endüstriyel üretim merkezlerine dönüştürmesi beklenmektedir. Artan nüfus, kentleşme, tarım teknolojileri, toplumsal değişimleri, iklim değişikliği, küreselleşen ticaret, şirket evlilikleri, biyoteknoloji, entegre değer zinciri, uluslararası regülasyonlar, hizmete dönüşüm deolması beklenenler; 

  • Organik, Yerli ve Sağlıklı Gıda Talebini Artırmakta, 
  • Ürünlerde Kayıplar Azaltılmalı,
  • Çiftçilerin Sorunlarına Odaklı Entegre Çözümler Üretilmeli,
  • Çok Paydaşlı Ortaklıklar Yapılmalı, 
  • Ulusal Tarım Politikaları Ve Yatırımları Tarım 4.0’ A Odaklanmalı, 
  • Tarımda Endüstriyel Biyoloji, Nanoteknoloji, Robotik, Otonom Araçlar, Büyük Veri, Analitik, Nesnelerin İnterneti Ve Bulut Teknolojileri Kullanımı Artırılmalıdır.

Henüz “Tarım 4.0” bir lüks olarak görülebilir. Fakat teknolojinin kullanılmadığı yer olmadığına göre artan tarımsal ihtiyaçların karşılanabilmesi için teknoloji kullanımının gerekliliğinden hareketle gecikmeden bir an önce “Tarım 4.0” ın gerektirdikleri tarımsal alanda yapılmalıdır.  Tarım 4.0’a hazır olsak da olmasak da diğer teknolojileri kullandığımız gibi tarımda teknoloji kullanımı giderek artacaktır.Tarım 4.0 da alın terinin yerini akıl teri almaktadır. Sağlıklı günler dileklerimle hoşça kalınız.